2008 | 2007 | 2006 | 2005 | 2004 | 2003 | 2002
|
ARŞİV : Temmuz - 2004
|
|
Köşe Yazıları
|
Sanal Esaret : Kalite ve estetik
- Kemal Çiftçi |
Üstad Necip Fazıl, doğumunun yüzüncü yılı dolayısıyla Kültür Bakanlığı öncülüğünde düzenlenen bir programla anıldı. Geçen hafta İstanbul’da, AKM’de gerçekleşen programda bir de belgesel film yayınlandı. Ancak tam bir hayat kırıklığıydı bu belgesel. Zira Necip Fazıl’ın estetik anlayışından uzak bir yapımdı. Üstelik muhteva olarak da son derece yetersizdi. ()
|
Sözün Özü : Haydi, Türkçe isim kullanmaya!
- Alptekin Cevherli |
Neden yabancılaşmaya bu kadar hevesleniyoruz? Bizler Türk değil miyiz?
Haydi yabancı isimleri dükkânına koydun da, yahu sen niye ecnebi dille konuşuyorsun!
Yabancı insanlar ülkemize geliyorlarsa, gelsinler ama bizimle; bizim dilimizle konuşsunlar! Neden bizimle Türkçe konuşmuyorlar?
Dilimizi bilmiyorlarsa kursuna gitsinler. Bizler yabancı dil merakıyla daha anaokulundan itibaren yavrularımıza İngilizce’yi öğretmiyor muyuz?
()
|
Ünlem ! : NATO'nun İstanbul Şovu
- Asuman Özdemir |
Üç kıtanın 600 sene idare edildiği, zamanın dünya başkentinin sarayı Topkapı Sarayı’nın taht kapısına bugünkü sahipleri gibi yayılmışlar, bizim gençlerimiz de çalıp, söyleyip, oynayarak onları eğlendirirken görünce isyan ettim. Öyle ya.
Önce gelen, devlet idarecisi ve yöneticilerinin, mütareke basının da sevinç çığlıkları ile karşılaştık.
()
|
Göğe Merdiven : Yaşananlar Neyin Nesi
- Aybars Fırat |
İhaneti tanımaya yarayan ölçüler törpülenmiş, insanlar sağduyularını yitirmişler. Üzerine titrenilen mukaddesler,insanlar için bir değer ifade etmez hale gelmiş. Vatan, millet, aile, namus, şeref, haysiyet gibi bütün insanların ve insanlık tarihinin kutsal saydığı kavramlar, hor görülür, aşağılanır olmuş. "Barış" gibi güzel bir kavram,kendileri gibi düşünmeyenleri bir kaşık suda boğacakların ağzında sakız olmuş ve kirletilmiş. ()
|
Bamteli : Düşünce Hayatımız
- Aydil Erol |
Karanlık gecelerin sona ereceği, güneşin doğup yarasaların kaçışacağı o kutlu sabahı gözlüyoruz.
Sabrımız bundan geliyor ()
|
Net P@no : Telekom'un Serbestleşmesi Ne Getirecek
- Baki Günay |
İletişim ve haberleşmede tüm dünya ile birlikte ilerlemeye yol alan ülkemizin en büyük kuruluşlarından birisi olan Telekom'un özelleştirilmesi hayatımızda neleri değiştirecek.
()
|
Milli Sıtrateji : İcazet Dışardan Gelince...
- Dr. Alptürk Ünlü |
Flaş televizyonunda Selahattin Önkibar’ın Haziran 2004’te hazırladığı bölümde, konuşmacı olan Mehmet Metiner, konuşmacılardan Mehmet Gül’ün ısrarlı olarak ileri sürdüğü, Irak’taki İsrail faktörünü görmezden geliyordu. Metiner, diğer konuşmacı olan öğretim üyesi Emin Gürses’in yaşadığı örnekler ile ilgili bilgiler verdiğinde de, alaycı bir anlayışla durumu geçiştirmeye çalışıyordu. Bu arada Metiner gibi Kürt kökenlilerin, bu ülkedeki Sabatay’cıların güçlerini önemsiz ve de küçük görmeleri için, elbette sebepleri vardır. ()
|
Gezi : Şehzadeler şehri Manisa
- Banu Erkmen |
Medeniyetler, krallıklar, devletler, beylikler, eyaletler ve vilâyetler... Manisa’dan kimler geldi kimler geçti.. Taht uğruna Manisa sarayında doğan nice şehzade bir gül goncası dahi olamadan soldurulup giderken geride Niobe gibi acıdan taşlaşmış analar vardı.
Yunan baştan aşağı Manisa’yı yakıp yıkıp öldürürken, bebeleri ana karnında katlederken, İstiklâl Savaşına gidip de dönmeyen nice evlâtların ardından geriye ne analar kaldı acıdan tunçlaşmış.
Acılarını susup uzaklara bakarak, sorulduğunda “Vatan sağolsun” diyerek, tütün kırıp üzüm şırası çiğneyerek yüreklerine bastılar.
Hititliler, Lidyalılar, Persler’den sonra bölgede Bergama Krallığı kuruldu.Bergama Krallığı ()
|
Pusula : Kendine Gelmek –2-
- Bayram Akcan |
Ne yazık ki millet yada herhangi bir bölge bir yana aynı cadde üzerinde yürüyen insanlar arasında bile din, ahlak, namus, vatan gibi ortak ölçülere sahip bir anlayış bulmakta zorlanıyoruz.
İnsanoğlu önce Tanrı’yı öldürdü, şimdi de insanla birlikte insanlık can çekişiyor. Elbette ki inanan insanlar için Tanrı ölümsüzdür fakat insanın öldürdüğü şey aslında kafasındaki Tanrı inancıydı. Bu inanç ona durmadan kontrol altında tutulduğunu, uyması gereken bir takım kuralların olduğunu, yaptıklarından mesul olduğunu ve yaptıklarının karşılığını bir gün muhakkak alacağını söylüyordu. ()
|
- : 12 Eylül Öncesi Fatsa, DEV-YOL ve AKP'nin Yerel Yönetim Yasası
- Birol Cevizoğlu |
Fatsa 14.y.y.'dan beri Türk toprağıdır. Karadeniz’de yeşille mavinin birbirine karıştığı yüzlerce yerleşim biriminden sadece biridir. Ancak coğrafi yapısı gereği stratejik bir konumdadır.
Fatsa’nın bu jeopolitik ve jeostratejik özelliği sebebiyle terör bu ilçeye 1960’lı yılların sonuna doğru girmeye başlamıştır.1970 yılının temmuz ayında Ordu’da yapılan ve sonra daha büyükleri Fatsa’da yapılmaya başlanan “Fındık mitingleri”nde çıkan olaylarda bir kişi ölmüş, bir kişi yaralanmış ve yüzlerce ev ve işyeri tahrip edilmiştir. Ordu’da yapılan bu kanlı Fındık mitinginde çıkan olaylardan sorumlu tutulan ve gözaltına alınan 101 kişiden biride Terzi Fikri Sönmez’dir. ()
|
Ölçü : Üslup ve farklılık şuuru
- Cem Sökmen |
Üslup, insanın varlığı ve kurduğu ilişkiler bakımından adeta mihenk taşıdır. Bununla birlikte, temel kabullerin, ölçülerin ve farklılık şuurunun varlığına işaret eder. Üslubun oluşması insanın tekâmül arayışına, birikimine, derinliğine ve kendine dışardan bakabilmesine bağlıdır. Kendine dışardan bakabilen insan yapıp ettiklerini, hayatına hakim olan ve yönlendiren ölçüleri değerlendirir ve buna göre duruşunu belirler. ()
|
Köşe Taşı : Merhameti Aşağılayanlar
- Prof Dr. Ali Osman Özcan |
Rekabet toplumunda merhametin yeri var mı sorusuna verilecek yanıt tek kelime ile kocaman bir “HAYIR!”dır. Bu yanıta kızanlar bulunabilir. Ancak rekabet toplumunun temel ilkesi olan “akılcılık”ın merhameti dışladığını hiç düşünmezler. Yine evrimci felsefe için, merhamet güçsüzlük, zayıflık işaretidir. “Doğal ayıklanma” ilkesine göre en güçlüler yaşayabilir, çevrelerine iyi uyum sağlayabilenler hayatta kalır. Bu ilkeye göre büyük balık, küçük balığı yutacaktır. Büyük balığın hazırladığı hukuk kuralları küçük balıklara kabul ettirilecektir. Küçük balıklar zekâ ve becerileriyle varlıklarını sürdürmek zorundadırlar. Dolayısıyla herhangi bir canlıyla gösterilecek merhamet, mutlaka maraz doğuracaktır.
()
|
Sağlık Meridyeni : Uyku apnesi
- Dr. İsmail Maraş |
Uyku dinlenme anıdır. Nasıl hareket etmezken çalışan otomobil rölanti halindeyse, insan vücudu da uykuda tıpkı bu halde olduğu gibi rölantiye geçer.
Uykuda iken, solunumda kullanılan kaslarımız da dahil, vücuttaki bütün kaslar uyanık haldekinden daha fazla gevşer. Bu gevşeme kimilerinde çok daha fazla olur. Öyle ki solunum tehlikeye girer. Soluk borusu kapanmaya yüz tutar. ()
|
Çapraz Ateş : İstanbul Bizanslaşırken
- Kemal Çapraz |
Türkiye üzerine oynanan oyunların merkezinde İstanbul’un bulunduğunu muhtelif yazılarımızda yazmıştık. Ama bu oyunların yürürlüğe konulmasını, İstanbul’un Bizanslaştırılması Projesi’nin “start”ının verilmesini hep birlikte izliyoruz. Türkiye’yi tanıtım projesi altında bir projenin hazırlandığını ve bu projenin başbakanlık tarafından da desteklendiğini yine bu satırlardan okuyucularımıza duyurmuştuk. Türkiye’yi tanıtım projesinde “Türklük ve İslamlık gibi negatif kavramlar İstanbul markasına zarar veriyor” denildiğini de ifade etmiştik. Evet artık bu proje yürürlüğe konulmuş ve İstanbul’daki bütün Bizans eserlerinin ortaya çıkarılması için çalışmalar başlatılmış. ()
|
- : “Dinime Küfreden Keşke Müselman Olsa”
- Mustafa Görkem |
Halk sözlerimizin en manidarlarındadır “Dağdan gelip bağdakini kovmak” sözü. Şimdi bu da nereden çıktı demeyin sakın! Son yerel seçimlere göre tescilli hale geldiklerini böbürlenerek anlatan siyasal iktidarımızın söylemleri ve icraatları dikkate alınırsa bu sözü neden pek sever olduğumuz daha bir net anlaşılacaktır.
Kıbrıs’ta “Evet” demek için kendi tabirleri ile bütün “marjinal” çevreleri karşılarına alanlar, hatta bu uğurda bir ömrü ve daha pek çok şeyi bu yolda feda etmiş olan Rauf Denktaş’ı bile hain ilan edenler, yine Nesrin Topkapı’yı utandıracak tarzda bir kıvırma operasyonuna girmişlerdir. ()
|
Şiir : İlkbahar Çağlarım Güz Geldi Bana
- Orhan Seyfi Şirin |
Orhan Seyfi ŞİRİN
()
|
Gerçek : Eğitimden ne haber?
- Özdemir Özsoy |
Gerekli gereksiz birçok tartışmalardan sonra ülkenin temel meselelerinden birinin hattâ birincisinin “eğitim” olduğu gerçeğini artık hemen herkes kabul etmiştir.
Ancak ne var ki art niyetli, çıkarcı ya da bu konuda bilgisi olmayan birçok kişi, hiçbir şekilde sahneden çekilmeyi düşünmedikleri gibi bu gerçeği çarpıtacak çeşitli kaçış yolları aramayı sürdüregelmişlerdir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında, bir devletin bekasının (kalıcılığının) ancak –insana kendisini öğreten- köklü ve sağlam bir eğitimle sağlanabileceğini bilen ülkücüler her konuda olduğu gibi bu işi de “ehline vermeyi” ilke edinmişlerdir. Çünkü onlar ülkelerini seviyorlardı, insanları seviyorlardı, çünkü onlar “irfan” sahibi idiler. Bu konuda işin gereğine uygun temel kanunlar çıkarmışlardı. Sonraları birilerinin gelip, -çok bilen kişiler edasıyla- her aklına gelen değişikliği reform adına sokuşturup bu kanunları işlemez hale getirebileceklerini düşünmek bile istemiyorlardı. ()
|
Tarih Bilinci : Çapı Olmayanın BOP'u Olur!...
- Rasim Giresunlu |
Görüldüğü gibi, bizim incelemelerimizdeki ana hedef, önümüze kahraman ya da kurtarıcı gibi birileri tarafından büyük puropagandalarla sunulan şahısların, gerçek durumlarını açığa çıkarmaktır.
27 Ekim 1998 tarihli Hürriyet Gazetesinde, muhabir Kemal Diyarbekir’in verdiği bilgiye göre, “İstanbul Gönüllüler topluluğu adı altında 1 milyon 673 bin 475 imza toplayan bir grup, bugün imzaları TBMM’ye sunarak Erdoğan’ın ve tüm düşünce suçlularının affedilmesini isteyecek. ()
|
Reymanca : Utan hükümet utan !
- Reyman Eray |
“Almanya’nın Sevgili ‘Neonazi’leri, Halk Savunma Kuvvetleri Ana Karargâh Komutanı Hermann Schneider sizleri gerillaya çağırıyor...
...Son bir yılda eylemlerimizin sayısı 10 oldu. ()
|
Kuşbakışı : Biraz eDEP’li olun
- Şahin Zenginal |
Millet olarak da, devlet olarak da bir garip olmaya başladık. En hassas olduğumuz konularda bile ağzımızı açıp tek kelime etmiyoruz, sus pus olduk. Savaş sebebi saydığımız kırmızı çizgiler yol geçen hanı oldu. Kırmızı çizgilerin önemini unuttuk bile… Beni en çok hayrete düşüren konu siyasi iktidarın özellikle dış politikada takındığı akıl almaz tavrı millet olarak sessiz ve tepkisiz seyretmemizdir. Neredeyse dünyayı başımıza geçirseler ses çıkarmayacağız. Kuzey Irak’ta askerlerimizin başına çuval geçirildi, kim ses çıkardı ki! Tepkisiz bir toplum, tepkisiz bir devlet olduk…
()
|
Serbest Atış : Tercihler Maratonu
- Tuncay Yıldız |
Milyon 800 bine yakın öğrencimiz bu sene üniversite sınavına girdi.Sınav soruları genelde klasik sorulardan oluşsa da bazı matematik sorularının zorluğu ve metin kısımlarının uzunluğu sınav sonrası en çok konuşulanlardan oldu.
Matematik sorularının zorluğu ve soruların çoğunluk tarafından çözülememiş olması üniversite bölümlerinin taban puanlarının düşmesine sebep olabilir.
()
|
Hedef : Sonuç Ne Oldu?
- Ünal Bolat |
Geldiler... Büyük Ortadoğu Projesi uğruna, ülkemizi ziyaret ettiler.
Aman onların gelişi ülkemiz için ne büyük bir şerefti (!) Çünkü efendim, onlar geldiğinde hem dünyada itibarımız artacaktı (!), hem zirvede isteklerimizi söyleyip dünyanın patronlarından çözüm sözü alacaktık. Hem turizm patlaması yaşanacaktı vs vs...
()
|
Yakın Takip : Sağ, Sol dönme mi?
- Dr. Ünal Metin |
Dönme, Dönmeler, Sabatayist... Bundan birkaç yıl öncesine kadar kulaktan kulağa fısıldanan, haklarında efsane boyutlarında doğru-yanlış birçok sözler edilen, herkesin bir köşesinden çekiştirdiği kavramlardı. Haklarında gerçek-yalan bir sürü söylenti dolaştığı halde, Türkiye aydınlarının pek de üzerinde yazıp çizdikleri bir konu değildi “ Dönmelik”. Öyle ki; söylenenlere bakılırsa köşe bucağı tutmuş bu dönmeler her taşın altında, her işin arkasındaydılar. Sanat dünyası onların tekelinde, siyaset hakimiyetlerinde, iş dünyası ise ellerindeydi. Bu laflar üst üste binince Türkiye’de dönmelerden başka egemen bir güç yoktu sanki. ()
|
Aykırı Bakış : Türkiye'den çeşitlemeler
- Dr. Yusuf Gedikli |
KKTC’nin tanıtılması-Hürriyet gazetesi-eski eserlerimiz-Arap düşmanlığı-çifte sıtandart.
KKTC’nin tanınması hususunda Abdullah Gül, Mehmet Ali Talat ve başkaları gönülden geçenin tanınmak olduğunu, ancak şu ana değin hiç bir ülkenin KKTC’yi tanımadığını, ol sebepten bugünkü siyasetin benimsendiğini bina okur gibi tekrarladı durdular. Annan Pilanının Rumlarca reddinden sonra oğul Denktaş da pek çok kez BM’nin KKTC’nin tanınmaması yönünde karar aldığını, bununçün tanınmanın mümkün olmadığını söyleyip durdu. Sanki BM kararları herkesin uyduğu, değiştirilemez kararlarmış gibi Serdar Denktaşın dediği tam Türkçe (safça) bir fikir. Türkiye gibi BM’de ilaç için bir tek rey alamayan ülkeler bile BM kararlarını bugüne dek hiçe saymasına rağmen, Serdar Denktaş lüzumsuz ve yanlış beyanlarda bulunup mevkisini (mevkiini değil) sarsıyor.
()
|
Zekice : Hukuk’un Üstünlüğü ve DEP Davası
- Zeki Hacı ibrahimoğlu |
Türkiye Cumhuriyeti Devleti 80 yıldır cumhuriyetle yönetilen sosyal bir hukuk devletidir.16 büyük imparatorluk kurmuş, tarihe hükmetmiş bağımsız ve dışarıdan yönetilmeyen bir devlettir.
Türk milleti hukukun üstünlüğüne inanmış, devlet yönetiminde ayrıcalık yapmadan herkese eşit hakka dayanan örnek bir millettir. ()
|
Tutanak : Türkiye: Farklılıkların Ahengi mi, Yoksa Üç Kol Çengi mi?
- Hüseyin Özbek |
28 Haziran 2004 Pazartesi akşamı, NATO Zirvesi dolayısıyla Topkapı Sarayı’nda ABD Başkanı Bush ve Batılı liderlere lirik tarih gösterisi sunuldu. Yekta KARA ve Ali TAYGUN tarafından tasarlanıp hazırlanan lirik gösterinin adı da çok ilgi çekici: “Türkiye: Farkların Ahengi” ()
|
*
|
Haberler
|
SATANİSTTİ, GİTARİST OLDU
- Ufuk Ötesi |
İstanbul’da satanist (şeytana tapan) bir ayin sırasında iki arkadaşıyla birlikte, Şehriban Coşkunfırat’ı öldürmek suçundan ömür boyu hapis cezasıyla yargılanan Zinnur Gülşah Dinçer, cezaevinde düzenlenen sertifika dağıtım törenine gitarıyla katıldı. ()
|
Türkmen lider İzzeddin Kocava öldü
- Ufuk Ötesi |
Bir süredir kanser tedavisi gören İzzeddin Kocava, 27 Haziran günü Londra’nın Ealing bölge hastanesinde hayata gözlerini yumdu. ()
|
sizden gelenler
- Ufuk Ötesi |
Araştırmacı özelliğiniz ile bizlere ışık tuttuğunuz için size teşekkür ederim. Ben de Mayıs 2004 ayında mpm (milli prodiktivite merkezi)’nin aylık Anahtar Dergisi’nin 18.-19. sayfalarında "Kollektif çalışmanın istihdam ve verimliliğe etkileri" başlıklı makale yazmıştım. Bu tür yazılar nasıl olsa bir gün tutacak olan mayanın hammaddelerini oluşturmaktadır. İnşallah bir gün bu memleketi tek başına yönetmeye muktedir olacağız ve o zaman bu fikirlerimiz hayata geçirilerek insanımıza hizmet etme fırsatı bizim için doğacaktır. Saygılar sunar hayırlı günler dilerim ALLAH YARDIMCINIZ OLSUN
KADİR DURAK
()
|
Tiyatro stüdyosu
- Ufuk Ötesi |
Arthur Miller, son derece başarılı bir oyun yazarı olmasına karşın -ne yazık ki- yıllarca “Marilyn Monroe’nun kocası” olarak anıldı... Miller’ın “Uygunsuzlar”, “Satıcının Ölümü”, “Bütün Oğullarım” gibi birçok oyunu filme de alındı ve özellikle “Cadı Kazanı” adlı oyunuyla anti komünist Mac Carthy’nin şimşeklerini üzerine çekti... ()
|
Katolikler de vakıf
- Ufuk Ötesi |
Avrupa Birliği ve batılıların, Türkiye’ye karşı istekleri bitmek bilmiyor. Türkiye’deki Katolikler de, vakıf arazilerini kullanma isteğini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a iletti. Başbakan Erdoğan ise bu konuda hukuken yapılması gerekenlerin yapılacağı sözünü verdi. ()
|
Simavlılar Piknikte Buluştu
- Ufuk Ötesi |
Simavlılar Saklıköy’de düzenlenen piknikte bir araya geldiler.
Kütahya Simavlı’lar Yardımlaşma Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı İbrahim Çetinsay’ın 6 Haziran’da Saklıköy’de düzenledikleri pikniğe birçok Simavlı katıldı. Pikniğe ayrıca Kütahya milletvekili Abdullah Ertem Cantimur, Simavlı işadamları ve gazeteciler de katıldı. Naşa Spor Kulübü Yaren Ekibi de piknikte oradaydı. Yaren Ekibi birbirinden güzel oyunlar sergilediler ve izleyenleri büyülediler.
()
|
5 milyon dolarlık kıyak!
- Ufuk Ötesi |
Mesut Yılmaz'ın Başbakanlığı döneminde Başbakanlık Müsteşarı olan Yaşar Yazıcıoğlu, demokratikleşme ve insan hakları bahanesiyle kurulan 7-8 sivil toplum örgütüne dışarıdan 5 milyon dolarlık yardım yapıldığını iddia etti. Yazıcıoğlu, bu örgütlerin arkasında İsrail olduğunu öne sürdü. ()
|
Osmanlı dram kumpanyası
- Ufuk Ötesi |
Ahmet Fehim Efendi (1857-1930), 1876’da Güllü Agop’un önerisiyle tiyatroya başladı... Bursa turnesinde, Molière çevirileri-uyarlamaları ve tiyatroya katkılarıyla tanınan devlet adamı Ahmet Vefik Paşa’nın dikkatini çekti... İstanbul’a döndüğünde, Osmanlı Komedi ve Vodvil Heyeti adını verdiği bir topluluk kurdu ve Türk Tiyatrosu’nun emekleme yıllarına imzasını attı... ()
|
İsrail, Kuzey Irak'ta Kürt komando yetiştiriyor
- Ufuk Ötesi |
İsrail'in, İran, Irak ve Suriye'de Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde, Kürt komando birlikleri yetiştirdiği ve bunları örtülü operasyonlarda kullandığı öne sürüldü. Türkiye ve İsrail arasında, Türk yetkililerin çıkışıyla kendisini gösteren gerginliğin, bu nedene dayandığı da savunuldu.
()
|
Ceza Yasası’nı da
- Ufuk Ötesi |
Her attığımız adımda Avrupa Birliği’nin görüşünü alır olduk. AB yetkililerinin söylediklerini adeta emir kabul eden siyasi iktidar, AB’nin görüşünü ve iznini almadan adım atmaz oldu. Bunun son örneği de Türk Ceza Kanunu taslağında yaşandı. Meclis Adalet Komisyonu’nun tamamladığı Türk Ceza Kanunu taslağı için Avrupa Birliği’nden görüş istendi. ()
|
Başkan bu sese kulak vermeli
- Ufuk Ötesi |
Sanat dünyamızda, “yitirdiklerimiz”le en çok ilgilenen sanatçıdır Hadi Çaman. Defin prosedürlerine koşuşturan, son toprağın atılmasından sonra da “geride kalan”larla ilgilenen “vefalı” bir sanatçıdır... Şehir Tiyatrosu ya da Devlet Tiyatrosu sanatçılarından birini yitirdiğimizde, önce bu kurumlarda tören yapılır, sonra camiye, sonra da “ebedi istirahatgâh”ına... Hiçbir kuruma bağlı olmayan bir tiyatro oyuncusunu yitirdiğimizde ise, Çaman, cenaze törenini kendi tiyatrosunda yapar ve her birinin layık olduğu biçimde uğurlanmasını sağlar...
()
|
Asıl tehlike misyonerlik
- Ufuk Ötesi |
ATO tarafından hazırlanan ‘Misyonerlik Raporu’ Türkiye’nin misyonerlerin hedefi haline geldiğini gösteriyor. Faaliyetlerini Karadeniz ve Güneydoğu’da yoğunlaştıran misyonerler, devletin üniter yapısını hedef alıyor. ()
|
'Bordo Bereliler' dünya şampiyonu!
- Ufuk Ötesi |
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin göz bebeği, Abdullah Öcalan ile Şemdin Sakık’ın ele geçirilmesi gibi operasyonları başarıyla gerçekleştiren, Türk milletinin gururu ‘Bordo Bereliler’, ABD’nin dünyaca ünlü Delta Force ve Rangers timlerini geride bırakarak Dünya Şampiyonu oldu. ()
|
Kendimizi bulduğumuz…
- Ufuk Ötesi |
Elazığ Türk Eğitim-Sen`in geçen günlerde Elazığ Belediye Kültür Merkezinde organizasyonluğunu üstlendiği etkinliğin konuğu Deliyürek dizisinin Sabri Ağabey`i en çok sevilen televizyon dizisi Ekmek Teknesinin Gamsız Celali idi. “Milenyumda Türkiye”adlı kendisinin yazıp oynadığı tiyatro oyunuyla Elazığlı sanat severlere hoşça vakit geçirtti.
Dizilerden ve oyunlarından tanıdığımız Ahmet Yenilmez’in oyunculuğu hemen hemen hepimizden tam puan almıştır. Başarısının zirvesindeki Ahmet Yenilmez’i ya da Gamsız Celal’i daha yakından tanıyalım dedik, Ufuk Ötesi okurları için sorduk.
()
|