Adın çağrıştırdığı anlamla kişinin karakter uygunluğunu eskiler ismiyle müsemma olarak tanımlarlar. İsimle karakter uygunluğunun birebir örtüşmesinin mükemmel örneğiydi Kemal Çapraz. Çok genç yaşlarında bile Kemale ermişliğin, olgunluğun bütün özelliklerini taşıdığını, kişiliğinin, kimliğinin ayrılmaz parçası haline getirdiğini görürdünüz.
İlköğretim okullarında her sabah, ders başlamadan topluca öğrenciler tarafından Andımız bir ağızdan tekrar edilir. And’ın son cümlesi Kemal Çapraz’ın hayat felsefesinin özeti gibidir: “Varlığım Türk varlığına armağan olsun!”
Kemal Çapraz gerçekten de varlığını Zühal Hanım’dan, oğlu Çağrı’dan, kızı Çağla’dan önce Türk varlığına armağan etti! Türkiye Türklerine, Türk Dünyasının derinliğini, ufuklarının genişliğini göstermede, Türkiye Coğrafyasından Büyük Türk Coğrafyasına geçişte öncülük etti.
Günümüz medya dünyasında hayli aşındırılmış olan kalem namusuna, kelam namusuna önem veren gerçek gazetecilerdendi. Çalıştığı medya grubunun ekonomik çıkarlarına göre kalem oynatan sözde gazetecilerin kol gezdiği Türkiyeli medya okyanusunda Türk kalmakta direnenlerin öncülerindendi.
Türk kimliğini öteleyen, örseleyen cemaat dinciliğinin milli tavır ve duyarlılık iddiasındaki kimi oluşumlarda bile etkin olmasına karşı tavır alışı, tehlikenin kaynağını fark ve işaret eden bir duyarlılık taşıması üzerinde düşünülmelidir.
En sıkıntılı anlarında bile dostlarına, arkadaşlarına, konuklarına karşı hiç eksik etmediği güler yüzü, sevecenliği, elinde olmayanı da vermeye çalışan soylu kişiliği onu çocuk yaşlarında Kemal Bey yapan özelliğiydi.
Başında bulunduğu Türk Basın Birliği Derneği, basındaki kirlenmenin, etnik, İkinci Cumhuriyetçi sapmaların, yabancı fonlardan desteklenen medya oluşumlarının dışında ve karşısında olma düşüncesinin ürünüdür.
Ömer Seyfettin’ in Pembe İncili Kaftan hikâyesindeki Muhsin Çelebi karakteri ile Kemal Bey arasında hep benzerlik bulmuşumdur. Türk devletinin devamlılığı, Türk milletinin bağımsız, başı dik yaşaması uğruna verdiği ömründe, ailesi için, kendisi için en ufak bir çıkar elde etmeyi rüyasında bile görmemiştir.
Milletinin, ülkesinin karşılaştığı tehlikeler ona kendi sıkıntılarını unutturdu. Zorlukla geçen günlerini en yakın dostlarına, ailesine yansıtmadı. Sıkıntılarını içinde, sevgisini, sevecenliğini dışında, yüzünde taşıdı.
Kemal Bey’i Kemal çağının zirvesinde, zamansız kaybettik. Dostlarını acı içinde bırakıp Ufuk Ötesi’ne uçan Kemal Bey’i çok arayacak, çok özleyeceğiz. Kemal Bey’den bize kalanlara bakalım son defa: Onurlu bir geçmiş, satılmayan bir kalem, eğilmeyen bir kişilik, ülkesine, milletine adanan bir ömür.