2008 | 2007 | 2006 | 2005 | 2004 | 2003 | 2002
|
ARŞİV : Ekim - 2003
|
|
Köşe Yazıları
|
Çapraz Ateş : Türkiye’yi kim, nasıl tanıtacak?
- Kemal Çapraz |
Türkiye’nin gündemini yine, Irak’a asker gönderme, Kıbrıs, AB ve Uyum yasaları ile dopdolu. Bu kadar yoğun gündemin arasında, hükümete yakın yayın organlarında, “Tanıtımda sivil devrim” başlığıyla verilen haber bir çoğumuzun dikkatinden kaçmış olabilir. Haberde, Türkiye’nin lobi ve tanıtım faaliyetlerini artık TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD, TÜRSAB gibi güçlü kuruluşların yanı sıra birçok derneğin de yer aldığı bir konseyin yapacağı belirtiliyordu. Türkiye’nin marka olarak tanıtılması konusunda strateji geliştirmek ve sürekliliği olan bir uygulama planı hazırlamak için kurulan Türkiye Tanıtım Konseyi’nin, sivil toplum örgütleriyle ön protokol imzaladığına da dikkat çekiliyordu. ()
|
Köşe Taşı : Düşünüyorum, O halde...
- Prof Dr. Ali Osman Özcan |
Düşüncenin düşünce olarak ne olduğu sorusu tartışılmakta ve insanlık var olduğu müddetçe de tartışılmaya, devam edecektir. Gerek dile bağlı gerekse sözsüz olarak ortaya atılan düşüncelerin temeli aynıdır. Her ikisinde de bilinçlilik ve düşünenin düşünülenle olan ilişkisinin kurulması söz konusudur. ()
|
Sözün Özü : Haydi Bulgaristan'a oy kullanmaya....
- Alptekin Cevherli |
Türk Milleti'nin 1699'dan beri Balkanlar'da geri çekilmeye başlaması ile Anadolu'ya doğru başlayan hicret hâlâ az veya çok devam ediyor. Dolayısıyla da Rumeli Türklüğü gün geçtikçe eriyor...
Batı Trakya, Makedonya ve Üsküp civarı, Kosova, Bosna, Romanya derken Todor Jivkov döneminden beri de çok hızlı bir şekilde Bulgaristan Türkleri nüfus olarak erimekteler. ()
|
Ünlem ! : Basınımız ve iktidar
- Asuman Özdemir |
Eylül sayımızda iktidar ile mütareke basınına kısa bir giriş yapmış, geçen onlarca yıla rağmen değişen bir şey olmadığını ifade etmeye çalışmıştım. Bu arada mütareke basını yaz tatilini bitirip, sezonunu açarken anlı şanlı, vazgeçilmeyen çok değerli (!) programcılarının, köşe yazarlarının “yeniden buluşuyoruz” diye reklâmlarını yapmaya başladı. Ayni ile vakidir ki; “Bir gün Sadrazam Fuat Paşa’ya Ahmet Vefik Paşa’nın nasıl bir kişi olduğunu sorarlar. Fuat Paşa şöyle cevap verir. “Ahmet Vefik Paşa binek taşı büyüklüğünde bir pırlantadır. Ne ziynet olarak kullanılır, ne de kaldırıma döşenir.” ()
|
Göğe Merdiven : Aslında kimse uyumuyordu!
- Aybars Fırat |
"Aslında kimse uyumuyordu" Kıbrıs Türklüğünün mücadelesi ile ilgili önemli bir kitabın adı. Bugünkü sohbetimizin konusu bu başlıktan mülhemdir. Diyeceğim ki; "Millet olarak uyuyor, uyutuluyoruz" Bugün, bizim görünce şaşırdığımız bir takım gerçekleri "Aslında bilen biliyor!" Hatta biraz daha ileri giderek diyebiliriz ki, "Çoğu kişi biliyor da sesini çıkarmıyor", "Bana ne" diyor, elini taşın altına sokup çözüm üretmiyor, suskunlukla geçiştiriyor, milletimize duyurmuyor. ()
|
Bamteli : "Ak Altın"-Sarımsak Diyarı T A Ş K Ö P R Ü
- Aydil Erol |
"Erinmeyin bir gidin/Taşköprü'de Şenlik (Festivalin Türkçesi) var/ Gezin, görün, eğlenin/ İyicene dinlenin" dediler, biz de bir otobüs dolusu gazeteciyle yollara düştük. Meslektaşların "en genci" bendeniz, "en dinci" de galiba Kemal Çapraz idi.
Kastamonu Istanbul'a 500, Taşköprü de Kastamonu'ya 42 km.Bu şirin ilçemiz, adını 1366 yılında Yağmur Beğ'in oğlu Ali Beğ'in yaptırdığı, o günden bu güne TAŞ GİBİ duran Taşköprü'den almakta.
Taşköprü, 1221 yılında Selçüklü Beği Hüsamettin Çoban tarafından fethedilir. ()
|
Gezi : Afyon
- Banu Erkmen |
Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini
Yok mu kurtaracak bahtı kara maderini.....
Diye feryat ederken şair;
Kocatepe’den bir ses yayıldı dalga dalga Afyon ovasına;
-Ordular İlk Hedefiniz Akdenizdir.. İleri!
-Ben Size Savaşmayı Değil Ölmeyi Emrediyorum...
Ölümün adı şahadet şerbeti olup kızıl bir tül olarak grup vakti Afyon ovasına çöktüğünde, mavi gözlü dev komutan Mustafa Kemal Paşa’nın sesi dağa, taşa yerleşmişti. ()
|
Pusula : Böyle Hükümet Düşman ...
- Bayram Akcan |
AKP ve onun genel başkanı yaklaşık 10 aydır iktidarda tek başına bulunuyorlar. Bütün çoğunluk onların ellerinde. Yani yarın millete karşı hiçbir şeyin arkasına sığınamayacaklar. İsterseniz bu AKP ve Erdoğan’ın icraatlarını kısa kısa hatırlayalım. ()
|
Evrak-ı Perişandan : Seyahat Etmenin Adabı
- Doç. Dr. Fethi Gedikli |
İlk baskısı 1284/1867’de yapılmış olan MECMAU’L-ADAB’dan bir bölüm aktarmak istiyorum. Bir çeşit dinî görgü kitabı niteliğinde olan esbak Çarşamba müftüsü Sofizade Hasan Hulusi’nin bu kitabı, alfabe değişikliği yapılana kadar taş baskıyla sekiz kere yayımlandığına göre halkın rağbetini kazanmıştır. Rahmetli Özege kitabın 1928’den sonra da kaçak baskıları olduğu bilgisini veriyor. Elimdeki nüsha eksik olduğu için hangi yılda basıldığı belli değilse de 23x15 ebadında olması sebebiyle Özege’nin verdiği bilgilerden yola çıkarak bunun 1304/1887 veya 1307/1890 yılında basılmış olduğu kabul edilebilir. Kitapta 89 başlık vardır. Sonuna ayrıca değişik meseleler (mesâili şettâ) adlı bir fasıl ilave edilmiştir. ()
|
- : Cumhuriyetin Sekseninci Yılını Yaşarken
- Ahmet Özdemir |
Resmi dairelerin üzerine Cumhuriyetin seksenince yılını sembolize eden tabelâlar asılmaya başlandı. Resmi yazılarda 80 inci yıl amblemleri yer alıyor. Bu ay Cumhuriyetin sekseninci yılını kutlayacağız. Daha dün gibiydi 75. yıl kutlamaları. Zaman su gibi akıyor. Yüzüncü yılı görebilir miyiz bilmiyorum ama, nesillerimiz yüzlerce yılını görür inşallah. ()
|
Tutanak : Takkeden kola şapkasına transformasyon
- Hüseyin Özbek |
Şair-i Azam Abdülhak Hamit şöhretin zirvesini yaşarken tadanlardandır. Genç yaşta ölen sevgili eşi için MAKBER’i yazar. Onunla mezara girmek ister. Ama neredeyse kırkı çıkmadan bir başka kadınla evleniverir. Edebi şöhretin yanında Devlet-i Aliyenin makam ve imkanlarından yaralanmayı da iyi bilenlerdendir. Ne yapıp edip La Haye büyükelçiliğine kendini tayin ettirdiğinde bir dostu: ()
|
Net P@no : Böceklerden korkar mısınız ?
- Baki Günay |
Dünyamızdaki yaşayan canlıların %60’inin böcekler olduğunu biliyor muydunuz. Dünyada bu kadar böcek varken şimdide elektronik dinleme böcekleri çıktı. Bu böcekler sizi rahatsız etmiyor sadece dinleyip izliyor. ()
|
Sanal Esaret : Türk'ün uzayla imtihanı
- Kemal Çiftçi |
Mühendislerimiz tarafından üretilen ilk uydu, 26 Eylül'de uzaya fırlatıldı. Bu olay, “Türk’ün uzayla imtihanı” olarak manşet oldu… Evet, Sabah gazetesi haberi böyle duyurmuştu. Gerçekten de doğru bir isimlendirmeydi bu. Zira gelişmeleri hep uzaktan izleyen ülkemiz, ilk defa uzayla yakından tanışıyordu. ()
|
Düşün/ce : Recep Yazıcıoğlu’na mersiye...
- Olcay Yazıcı |
"Hür demokratik bir ülkede doğmadı, demokrasiyi görmeden öldü diye yazsınlar mezar taşıma..."
Yazının kifayetsiz kaldığı şahsiyetler vardır; onları kelimelerle tarif edemezsiniz. Derunî, mücerret tanımlara sığınmak ihtiyacı hissedersiniz. İşte hemşehrim, sadece Ercincan’ın, Denizli’nin değil, tüm ‘Türkiye’nin valisi’ rahmetli Recep Yazıcıoğlu da bunlardan biriydi. Cümlenin sonunu ‘dili geçmiş zaman eki’ ile tamamlamak tabii ki hüzün ve elem verici ama, neylersin ki, şairin dediği gibi ‘Ölüm herkesin başında!”
()
|
Şiir : Bizimkiler
- Orhan Seyfi Şirin |
Orhan Seyfi ŞİRİN ()
|
Gerçek : Sağduyu bekliyoruz
- Özdemir Özsoy |
İkinci Dünya Harbi içinde, savaşan devletlerin çektiği sıkıntıları, onların halkları kadar biz de yaşamıştık. Bugünün vurguncuları gibi, “muhtekir”, istifçi ve karaborsacı adıyla o zaman da milletin kanını emenler vardı. Başta ekmek olmak üzere ana gıda maddeleri vesika ile veriliyordu. Yetişmekte olan delikanlıların günlük “istihkakı” çeyrek ekmeğe kadar düşmüştü. Tek avuntumuz fiilen savaşa katılmayarak gençlerimizin yok yere telef edilmesini önlemiş olmamızdı. Bu da gerçekten şükredilmesi gereken bir durumdu. ()
|
Reymanca : “Reyting”Ci Sürüngenler
- Reyman Eray |
Konuşmacılığın, sunuculuğun, haberciliğin bu denli “ucuz” olduğu bir başka ülke var mıdır acaba ? “En çok izlenen kanal” olmayı “en doğru kanal” olmaya yeğleyenlerin ekranında-radyosunda, kültürsüzlüğün, bilgisizliğin, saygısızlığın bini bir para !
“...Amerika Irağı işgal...”
Hayır hanımlar-beyler ! “Irağı” değil; “Irak'ı”.
Özel adlar “deforme” edilemez ; kendi “öz biçimi” dışına çıkarılamaz !
“Timur Selçuğun” değil ! “Timur Selçuk'un” .
* * *
“Folklör”, “Azarbeycan”.
Yok böyle sözcükler Türkçede hanımlar-beyler !
()
|
Kuşbakışı : Terörist olmak varmış (!)
- Şahin Zenginal |
Türkiye suçlular cennetine dönüştürülüyor. Dürüst olmak, devletini, vatanını, milletini sevmek neredeyse suç sayılır oldu. Şaşırmayın, gerçekler böyle. Dürüst vatandaş, her zaman eziliyor, hakkı yeniyor, dürüst olmanın bedelini ödüyor, daha doğrusu ödetiliyor.
()
|
Yakın Takip : Asav Jürek
- Dr. Ünal Metin |
Türk televizyon kanallarında gösterildiği günlerde izlenme rekorları kıran "DELİYÜREK" dizisi "ASAV JÜREK" adıyla Kazakistan'da gösterilmeye başlandı. Dizi aynı Türkiye'de olduğu gibi Kazakistan'da da halkın beğenisini kazandı. Yusuf Miroğlu karakterini canlandıran Kenan İmirzalıoğlu Kazak Türklerini öylesine etkiledi ki doğan çocuklara YUSUF adı verilmeye başlandı. Kazakistan’dan yeni gelen Kazak Türkü bir arkadaşım öz dayısının yıllardır taşıdığı adı bırakarak adını Yusuf Miroğlu olarak değiştirdiğini söyledi. Dayısı eski adını söyleyenlere cevap vermiyormuş. Yusuf Miroğlu denince gururlanıyormuş. ()
|
Aykırı Bakış : Devlet Kutsal mıdır, Devlet Fetişizmi nedir?
- Dr. Yusuf Gedikli |
Türk sağında devletin eskiden beri kutsal kabul edildiği bilinen bir hadisedir. Devletin değil hükümetin kusurlu, hatalı olduğu, ferdin hiç bir şeyi devletten iyi bilemeyeceği, her hangi bir hususta devlet bir şey yapmıyorsa veya yapamıyorsa, devletin muhakkak bildiği bir şeyin olduğu, Türk insanının avam ve havasında aksiyom olarak kabul edilmiş, devlet adeta kutsal ve tapınılan bir kavram (nesne) haline dönüştürülmüştür. ()
|
Zekice : DEHAP davası ve 3 Kasım 2002 seçim sonuçlarına etkileri
- Zeki Hacı ibrahimoğlu |
Bilindiği gibi DEHAP yöneticilerinin sahte belge vererek 3 Kasım 2002 seçimlerine katıldıkları anlaşıldığı için haklarında sahte evrak düzenlemekten dava açılmış ve yapılan yargılama sonucunda bu durum belgelerle ispat edildiğinden DEHAP yöneticileri ağır hapis cezalarına çarptırılmıştır. Bu dava halen Yargıtay’da incelenmektedir. Yargıtay DEHAP yöneticilerine verilen ağır hapis kararını tasdik edecek veya bozacaktır. ()
|
Dilek / çe : Batsın bu dünya
- Hüseyin Mümtaz |
Çoğu zaman Bush’un dünya ile, Akepe’nin de Türkiye ile alay ettiğini düşünüyorum.
Bush BM üyelerinden Irak için asker ve para yardımı isteyecekmiş.
Sanki Irak’a girerken BM’e sormuş, dahası Yakış ve Babacan’a “Gelecek yüzyılda BM’e gerek var mı araştırıyorum” dememiş gibi..
Irak savaşında BM’i hiçe sayan Bush şimdi kalkıp asker ve para istiyor.
Bush 11 Eylül’ün yıldönümünde de, halâ hiçbir yerde bulunamayan El-Kaide’ye gönderme yaparak teröre karşı yeni yasalar istedi ve idam cezasının çeşitli terör suçlarını kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiğini söyledi.
()
|
*
|
Haberler
|
Deniz Feneri öncü oldu
- Ufuk Ötesi |
Teyzelerinin adına okul yaptırdı.
Kanal 7’de yayınlanan Deniz Feneri Programı, Doğanyurt’un Köfünanbarı Köyüne bir Okul kazandırdı.
İnebolu Haber / Celal Bekiroğlu
()
|
Tevfik Gelenbe perde açtı
- Ufuk Ötesi |
Kadıköylü tiyatroseverin kahkaha makinesi Tevfik Gelenbe, Bahariye’deki salonunu yitirdikten sonra enikonu “mağdur” olmuş; gene de, bulduğu her salonda tiyatro yapmayı sürdürmüştü...
Reyman ERAY ()
|
Meraki
- Ufuk Ötesi |
Şehir Tiyatrosu, 1 Ekim’de perdelerini açtı... 2003-2004 sezonunda birçok yeni oyunu ramp ışıklarına çıkaracak olan kurum; seyircisi bitmeyen önceki oyunlarını sergilemeyi de sürdürecek. Bunlardan biri de, Ahmet Vefik Paşa’nın Molière’den Türkçeleştirip uyarladığı “Meraki”.
Reyman ERAY ()
|
Ufuk Ötesi Yazarları Kitaplarını İmzaladı
- Ufuk Ötesi |
Gazetemizin yazarları, Üsküdar’daki kitap fuarında kitaplarını imzaladılar. Basın Birliği Derneği’nin standında kitaplarını imzalayan Prof. Dr. Ali Osman Özcan, Aydil Erol, Olcay Yazıcı, Dr.Yusuf Gedikli ve Zeki Hacıibrahimoğlu, okuyucularla çeşitli konularda sohbet etti. ()
|
Köy Tabelalarına ne oldu
- Ufuk Ötesi |
Köy Hizmetlerinin sorumluluk alanında bulunan köy yollarında yol bilmeyen sürücüler zor anlar yaşıyor. Yaz aylarında köy yollarını görmezden gelen sorumlular; bu kadarı da pes doğrusu dedirtiyor.
İnebolu Haber / Celal Bekiroğlu
()
|
“İhtiras”
- Ufuk Ötesi |
Tiyatro İstanbul, perdesini, geçtiğimiz sezonun seyircisi bitmeyen oyunları olan “Çılgın Hafta Sonu” ve “İhtiras”la açtı. Metin Serezli, Can Gürzap ve Nilgün Belgün üçlüsü “Çılgın Hafta Sonu”yla ilk kez aynı sahneyi paylaşıyor. Öteki rollerde Şehnaz Çakıralp, Metin Arslan ve Ebru Tekgündüz var. Mark Camoletti’nin yazdığı, Gencay Gürün ve Can Kapyalı’nın dilimize kazandırdığı, Gürün’ün sahneye koyduğu oyun, cıvıl cıvıl bir güldürü.
Reyman ERAY ()
|
İnebolu’da Tekstil Rüzgarı
- Ufuk Ötesi |
Geçtiğimi aylarda Abana’da iki ayrı yerde triko atölyesi açan Çalış Triko’nun sahibi Hüseyin Karataş, İneboluda’da tekstil firması açarak ilçeye ekonomi alanında hareketlilik getirdi.
()
|
Taşköprü’nün soy adı: Sarımsak
- Ufuk Ötesi |
Taşköprü’nün ‘beyaz altını’ sarımsak adına bu yıl 17. kez görkemli bir festival düzenlendi. Taşköprü’yle özdeşleşen sarımsak için Belediye Başkanı Hasan Altan patent alacak ()
|
Kırım Gezisi
- Ufuk Ötesi |
Her yıl çeşitli vesilelerle vatan-Kırım’a tertiplediğimiz gezilerimizin bir yenisini bu yıl 15 kişilik bir grupla gerçekleştirdik.
M. Akif ALBAYRAK ()
|
Mühür yolu gözleniyor
- Ufuk Ötesi |
İnebolu Gemiciler Köyündeki Sağlık Ocağı aylardır, kaybolan mührünün yenisini bekliyor.
İnebolu Haber / Celal Bekiroğlu ()
|
Türk alfabesi kaç harfli?
- Ufuk Ötesi |
Hiç kimseye çaktırmadan, kanunlara aykırı olarak Q, X ve W harflerini de Türk alfabesinin içine soktular. Öğrencilere Türk alfabesinde 29 harf olduğu öğretiliyor. Okuma kitaplarında 32 harf gören öğrenciler soruyor; “Bunlar da nereden çıktı?”
Kurthan REYİZOĞLU ()
|
Öğrenciler soyuluyor
- Ufuk Ötesi |
Türk Eğitim Sen’in araştırmasına göre, öğrencilerden 20 kalemde para toplanıyor. Öğrencilerden bir yılda alınan paranın toplamı 500 trilyonu geçiyor. Bu da eğitime ayrılan bütçenin yüzde 8”ine denk geliyor. Eğitime katkı ve etüt paraları eklenince bu rakam daha da artıyor. ()
|
Bulgaristan'da seçim heyecanı
- Ufuk Ötesi |
26 Ekim tarihinde Bulgaristan'da yapılacak Yerel Yönetim Seçimleri dolayısıyla
komşuda heyecan dorukta ()
|