AKP ve onun genel başkanı yaklaşık 10 aydır iktidarda tek başına bulunuyorlar. Bütün çoğunluk onların ellerinde. Yani yarın millete karşı hiçbir şeyin arkasına sığınamayacaklar. İsterseniz bu AKP ve Erdoğan’ın icraatlarını kısa kısa hatırlayalım.
Kıbrıs davasının büyük mücahidi sayın Rauf Denktaş’ı AB’ye ve Yunanistan’a yaranmak için bir kalemde silmeye çalışanlar bunlar. Ömrünü Kıbrıs’a adamış olan sayın Denktaş’ı Türkiye’den bir takım soysuzları da yanına alarak Kıbrıs meselesinin çözümünde zorluk çıkarmakla suçlayanlar yine onlar. Ama necip Türk milleti buna fırsat vermedi ve bunları hizaya soktu. Yazık... çook yazık.
*
Ertuğrul Gaziyi anma şenliklerinde köklerimizle beraber yükseleceğiz diyen Tayyip, Güneydoğu’dan millete sesleniyor: Türkiyelilik paydasında birleşmemiz lazım. Vah vah Amarika zannetti herhalde burasını. Genellikle bu sözü soysuz solcular söyler birde... Yahu bu memlekette kaç milyon azınlık var? Ona kalsa herkes azınlık... Hiçbir vakit ben Türküm diyemeyen bir başbakan. Türküm dersem ne olur, millet bölünür mü? Kardeşim ben Türk’üm. Erbakan bunlar dersten kaçardı diyor; büyük ihtimal tarih dersinden de kaçmışlar. Milli şuuru olmayan bir başbakan. Yazık. Yazık.
*
Bir zamanlar baş örtüsü meselesi vardı. Ama şimdi yok. Neden, mesele halledildi mi? Hayır. Ne oldu peki? 57. hükümet zamanında her gün eylem vardı. AKP iktidara geldi, eylemler bitti. Niye. İnsanın aklına bir soru takılıyor. Acaba birileri o öğrencileri devlete karşı kışkırtıyor muydu? Şüphesiz evet. Peki şuanda böyle bir eylem olmadığına ve meselenin çözülmediğine göre kimler kışkırtmış olmalı? Devlet ile milleti karşı karşıya getirenler kimler olabilir?
*
Televizyonlarda herkes görmüştür. Bir işsiz genç çaresizlik içinde Başbakandan iş istiyor. Başbakan Tayyip Erdoğan gençle konuşurken birden gencin cebindeki sigara paketini görüyor. Birden hiddetleniyor. Adeta köpürüyor. Sigarayı göstererek soruyor bu ne? Genç Erdoğan’ın sert tutumu karşısında siniyor. Başbakan birkaç kez daha soruyor? Genç kıpkırmızı işi istediğine bin pişman. Bütün Türkiye’nin gözü önünde gence fırça atıyor. Bu kaç para diye. Başbakanın dünyadan haberi yok galiba. Gencin içtiği sigara Samsun. Fiyatı 1 milyon 150 bin. Her gün bir paketten ayda 35 milyon yapar. Bu memlekette 35 milyonla geçinen varmış gibi Tayyip Erdoğan gence fırça atıyor ve gururunu kırıyor. Oğlunun düğünüyle bir kıyaslasın kara Samsunu. Bir başbakana bu yakışmaz yazık çok yazık.
*
Bir pankart açmış AKPliler biz senin yürüyüşüne hasta olduk. Siz anlaşılan yürüyüş görmemişsiniz. Siz İstanbul Küçükköye gelinde yürüyüş görün öyleyse. Herkese hasta olursunuz. Bir başbakan elini kolunu kabadayı gibi sallayıp yürümemeli. Unutmayın başbakan koskoca milleti temsil ediyor.
*
Hükümet ilk ve orta dereceli okul kitaplarını bedava dağıtıyor. Çok güzel bir uygulama ama Tayyip Erdğan’ın resmi ne geziyor dağıtılan kitapların içinde? Bu kadar da olmaz. Küçücük çocuklar üzerinden siyaset yapılamaz. Aklıma gelmişken resimde Erdoğan iyi çıkmamış. Şöyle Kasımpaşalı yürüyüşlü bir resim olacak ki; çocuklar hasta olsun. Peki Vatandaşlık Kitabının kapağındaki Amerikanın özgürlük anıtının bulunmasına ne demeli? Bir şey dememeli çünkü nerden tutmaya kalkarsanız elinizde kalıyor.
*
İmar bankasına el konuldu. Konuldu da ne oldu, olan vatandaşa oldu. Hükümet ne mudilere ödeme yapıyor, ne de yolsuzluğu ortaya koyuyor. Neymiş devlet bankasına niye yatırmamışlar. Devlet bankasına yatırsalarmış. Ödemede yapmıyorlar, açıklama da. Bu bankalar devlet garantisinde değil mi? vatandaş devlete güvenerek yatırıyor. Yatırırken akıl mı danışsalardı? Kimse ayağa indiremez. Devlet garantisi altına aldığı kurumları böyle yaparak reddederse ne devlet ciddiyeti kalır ne de vatandaşın devlete güveni.
*
Irak’a asker gönderecek miyiz? Durun bakalım Bush ne emredecek? Emrederse birileri hemen şimdi gidecekler. Milletin yüzde 80’i istemiyormuş. Yahu milleti takan var mı? emir büyük yerden olduktan sonra...