Şair-i Azam Abdülhak Hamit şöhretin zirvesini yaşarken tadanlardandır. Genç yaşta ölen sevgili eşi için MAKBER’i yazar. Onunla mezara girmek ister. Ama neredeyse kırkı çıkmadan bir başka kadınla evleniverir. Edebi şöhretin yanında Devlet-i Aliyenin makam ve imkanlarından yaralanmayı da iyi bilenlerdendir. Ne yapıp edip La Haye büyükelçiliğine kendini tayin ettirdiğinde bir dostu:
Hamid Beyi ilahi
Kıldın Sefir-i Lahi
Çaldı yine düdüğü
Kaptı yine külahi
dörtlüğü ile Şair-i Azamı iğneler.
28 Eylül 2003 günlü gazetelerde başbakanlık makamında oturan Tayyip Erdoğan’ın Coca Cola şapkalı resmini görünce aklıma Abdülhak Hamit geldi. ABD’nin ulusal sembollerinden biri haline gelmiş Coca Cola şapkalı Tayyip Erdoğanı görünce yine aklıma zamanın Fransa Kültür Bakanı Oscar Lange geldi:
ABD nin küresel kültür simgelerinden Disneyland’ın benzeri Pariste büyük umutlarla açılmıştı.ABD bu tür çizgi film ve Hollywood sembollerini Kıta Avrupasının önemli bir ülkesinde açmakla Normandiya çıkartmasına koşut kültürel çıkartmasını yapıyordu.Fransız ulusu Paris’in göbeğindeki Disneyland’a gitmedi. İlansız, reklamsız, gürültüsüz bir milli kampanyayla ABD nin küresel kültür sembollerini boykot etti. Disneyland zarar etti kapanması gündeme geldi.
Yine aynı bakan girişimleriyle Dallas dizisinin Fansa’da gösterimini engelledi. Çünkü o bir Fransızdı. ABD kaynaklı tüketim kültürünün Fransız ulusal değerlerine zarar vereceğini düşünüyordu. Aynı yıllarda Türkiye’de hem de devlet televizyonundan millete zoraki seyrettirilen Dallas dizisiyle Ceyarlaşmanın yolu açılıyordu.
Kıbrısta “Ver Kurtulcu”, Kuzey Irakta Kürt liderlerle Cola tokuşturucu TÜSİAD ın Colacı liderinin fabrikasında yeni üretim hatlarının açılışına teşrif etmiş başbakan.Milli kavramlardan pek hoşlanmayan “Milli Görüş” gelenekli başbakan, takkeden Cola şapkasına terfi edivermiş hemencecik. Şimdi bazı art niyetliler bunda bir kötülük arayacaklardır şüphesiz... Hem siperliği arkaya çevrildiğinde alın size Cola takkesi. Gerçi rengi beyaz değil ama olsun siz halis niyete bakın...
Bazı münafıklar İtalyan başbakanı huzurunda oruç bozmaya da ne kulplar bulmuşlardı. Bu gafiller başbakanın “ben gerekirse papaz kıyafeti bile giyerim” dediğini unuttular galiba. Maksat ekonominin düze çıkması, saygın iş adamlarımızın gece gündüz Euro-Dolar, pardon vatan millet yolundaki uğraşları değil mi?
AB ülkelerinin başbakanları MCDonald garsonları gibi Coca Cola şapkası giymiyorlarsa bu onların ayıbı... Çağdışı kalmışlar, bizimkinin hızına yetişemiyorlar. Tabi yetişemezler. Adamlar ne Kasımpaşa raconunu bilirler ne de Tulumbacı talimi yapmışlar. Ne olacak Avrupa kafası işte!...