Kasım 2008

Ö T E S İ

 

21.12.2024 



2008 | 2007 | 2006 | 2005 | 2004 | 2003 | 2002


ARŞİV : Temmuz - 2003

 
 

Köşe Yazıları


Sanal Esaret :  Yalancılığı mübah gören zihniyet -  Kemal Çiftçi
Basında aslolan tarafsız ve doğru haberdir. Ama Türkiye’de öyle değil. Bilakis yalan ve yanlı haber, bizde medyanın ana iskeletini oluşturur. Bunun felsefi temellerini irdelediğimizde ise, en önemli ayak olarak Hegel ile karşılaşırız. Totaliter sistemi haklı gören bir zihniyet… Üstelik yalan söylemeyi ve gerçekleri çarpıtmayı da mübah gören bir felsefe. İşte Hegel’in çağdaş dünyaya bıraktığı miras…
()
- :  Melâli anlamayan nesle âşinâ değiliz -  Ahmet Özdemir
“Denizlerden / Esen bu ince havâ saçlarında eğlensin. / Bilsen / Melâl-i hasret-ü gurbetle ufk-ı şâma bakan / Bu gözlerinle, bu hüznünle sen ne dilbersin! / Ne sen, / Ne ben, / Ne de hüsnünde toplanan bu mesâ, / Ne de âlam-ı fikre bir mersa / Olan bu mâî deniz, / Melâli anlamayan nesle âşinâ değiliz. .....”
()
Köşe Taşı :  Sakat Düşünce Hücresi -  Prof Dr. Ali Osman Özcan
Yazılı ve görsel basında her gün söz ve davranışların nereye varacağı, kime dokunacağı, kimi hedeflediği ve nasıl bir sonuç doğuracağı düşünülmeden, ulu orta görüşler ileri sürüldüğü görülmektedir. Faydalı, verimli, üretici düşünceler düşünce meydanından çekilmiş. Kendinde bulunması gereken nitelikleri kaybetmiş düşünceler ortalıkta cirit atmakta. İşe yaramayan, değersiz, anlamsız, berbat görüşler sahiplerini ödüllendirircesine düşünce piyasasında alıcı avına çıkmış gibi sırıtıp durmakta...
()
Sözün Özü :  İnisiyatif kullanmayanlar ezilmeye mahkûmdur! -  Alptekin Cevherli
Devletlerarası hukuk aynen bireyler arasındaki hukuk gibidir. Herkesin belli bir etki alanı, yetki sahası mevcuttur. Aynen devletlerin arka bahçesi olduğu gibi, bireylerin de arka bahçesi vardır. Sizin bir söz veya tavrınızın doğrudan netice verdiği etkileyebileceğiniz ve size çeşitli yollarla bağlı ya da bağımlı insanlar olduğu gibi, devletlerinde benzer etki alanları mevcuttur.
()
Milli Sıtrateji :  Yeni ve Gizli SEVR -7- -  Dr. Alptürk Ünlü
Kürdistan Masalı Eğer dikkat etmişseniz son yıllarda ülkemizde en çok kullanılan kelimelerden birisi de Kürdistandır. PKK’nın açılımında da , Med televizyonunda da , basılı yayınlarda da hep bu vardır. Bu kelimeyi sürekli halkımıza yedirmeye çalışan ajanlar, Kürdistanlı Yahudiler, Kürdistanlı Süryaniler, Kürdistanlı Azeriler, Kürdistanlı Asuriler gibi ifadelerle, bölgeyi tamamen sahiplenmeye çalışıyorlar. Bu çalışma ve anlayıştaki esas nokta, elbette Kürt ya da Kürtleşmiş insan nüfusunun, bölgede önemli ölçüde olması ve bu işi organize edenlerin, kendi nüfuslarının bölgede yeterince olmamasıdır.
()
Ünlem ! :  Şimdi Sadaret Kaymakamı olmak varmış..... -  Asuman Özdemir
Ayni ile vakîdir ki; Dillerden düşmeyen Kopenhag kriterlerini biz 3 Ekim 1839 da Tanzimat Fermanı’nın okunması ile imzalamıştık. Gülhane hattının okunmasında, ferman Müslümanlarla Hıristiyanları eşit seviyeye getireceği için dönemin Hariciye Nazırı Fuad Paşa, âdet olduğu üzere ferman okunmasından sonra yapılacak dua için hoca çağırmamış, bir hocanın dua okumasının hoş olmayacağını, okunmamasını sıkı sıkı tembihlemişti.
()
Göğe Merdiven :  Hoca Camide, Çıfıtlık her yerde -  Aybars Fırat
Bugün sizlere yaz döneminde yeniden yayınlanacağını adım gibi bildiğim bir televizyon dizisinden yola çıkarak, başımıza örülmek istenen çoraplardan, kısacası çıfıtlıktan bahsedeceğim. Malum, çıfıtlık, Türkçe’mizde Yahudi Oyunlarının adıdır. Sözünü ettiğim dizi “Hayat Bilgisi” dizisi. Başrolü, Afet öğretmen rolüyle Perran Kutman oynuyor. Tecrübeli oyuncudur, eh seyircisi de var. Bir okul, her taşın altından çıkan Afet Öğretmen, zeki ama haylaz öğrencileri, öğrencilere kazık atan okul müdürü, onun işbirlikçisi hademesi, kazıkçı kantincileri, ne iş yaptıkları anlaşılmayan öğretmenleri; “tövbe estağfurullah” diyen bir yobaz görünümlü öğretmen, çizgisi nerede olduğu belli olmayan benzerleri ile kötü bir Hababam Sınıfı uyarlaması...
()
Bamteli :  Ahmet Bican Ercilasun'a Armağan -  Aydil Erol
Dursun Yıldırım, Umay Günay, Fahrettin Kırzıoğlu (Armağan)larından sonra Prof Dr. Ahmet Bican Ercilasun Armağanı da çıkmış bulunuyor.Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi'nin "Bahar 2003, 13'üncü sayısı";kıvrak zekâsı, keskin kalemi, yalçın karakteri, emsalsiz hitabeti, çalışkanlığı, ilmî ehliyet ve otoritesiyle tanınan bilim adamımız Ahmet Bican Ercilasun'a armağan edilmiş. Hoca ile ilgili 26 resmin süslediği 434 sayfalık bu Armağan'da şu yazılar bulunuyor:
()
Net P@no :  Reklamlardan kaçış yok -  Baki Günay
Hayatımızı her yönünü kapsayan reklam olgusu artık bilişim sektöründe’de kendini hissettiriyor. Türkiye’de İnternet’te artan ilgi ile reklam verenler artık İnterneti göz ardı etmiyor. Peki Firmaları internet’te reklam vermeye iten sebep ne ?
()
Gezi :  Gaziantep -  Banu Erkmen
-Bugünün metropol olmaya aday kenti, yakın geçmişin gazi unvanını hak edecek kadar kahramanca savaşmış toprağına düşman ayağı bastırmamış başı dik gururlu şehri Antep’e yolumuz düştü. Her şehrin bir ismi vardır ve bu isim ya bir hikayeye yada eski unutulmuş dillerdeki bir anlama dayanır. Ama çok az kent başarılarından ötürü unvan sahibi olmayı hak eder. Gazi Antep’i “Gazi” yapan hikayesi ise dünya durdukça bu topraklar ile anılacaktır. Kurtuluş savaşının en büyük efsanelerinden biri burada yaşanmış. düşmana boyun eğmemek için en güçlü dirençlerden biri burada gösterilmiştir. Pek çok isimsiz şehidimiz olduğu gibi bunlardan bir tanesi olan Şahin Bey, mücadelenin ve esarete isyanın simgesi olmuştur.
()
İnebolu Haber :  Türk istiklalinin mihenk taşı: İnebolu -  Celal Bekiroğlu
İnebolu’nun tarihi M.Ö. 5 yüzyılda başlar. Roma, Bizans ve Selçuklu yönetimlerinden sonra Candaroğlu beyliği zamanında 1397 yılında Yıldırım Beyazıd tarafından Osmanlıya katılmış ve bu günkü adını (İnebolu) almıştır.
()
Çapraz Ateş :  İletişim Çağında İletişimsizlik -  Kemal Çapraz
“Sönmüş kalpleri ne ile yandırmalı? Basireti kesilmiş perdeleri ne ile kaldırmalı? Gaflet sahrasında serilip kalmış koca bir milleti ne ile ayağa kaldırmalı?” İşte birbiri ardına sorulan bu soruların cevabını büyük Türk düşünürü İsmail Gaspıralı yaklaşık 120 sene bulmuştu. Türk milletinin en büyük meselesinin cehalet olduğunu anlayan Gaspıralı, bunda da en etkili gücün gazete ve yayın olduğu kanaatine varmıştı.
()
Tutanak :  Devlet Yönetimi -  Hüseyin Özbek
Türk Devlet geleneğinde yönetim görevi ve yönetim mevkii farklı bir biçimde değerlendirilmiştir. Türklerin yaşadıkları çetin coğrafya ve komşularıyla münasebetleri de tarihi süreç içersinde Türk devlet yapısını, devlet kavramının oluşumunu etkilemiştir.
()
- :  25 Yıllık hasretin adı: KERKÜK -  Prof. Dr. Suphi  SAATÇİ
Ekibimiz 5 Mayıs 2003 Pazar gününün akşamı saat 17.30 da Habur sınır kapısından Irak’a girmiş oldu. Gerekli işlemlerin bitmesinden sonra, Silopi’den kiraladığımız minibüs ile Musul’a doğru hareket ettik. Önce Musul’a uğradık. Orada Saddam tarafından yaptırılan saraylar sitesinin görkemi karşısında, az kalsın küçük dilimizi yutacaktık. Şimdi ABD işgal kuvvetlerinin karargâhı hâline getirilen site, zavallı Irak halkının servetinden çalınmış paralar ile yapılmıştır. Halk açlık ve sefaletten inim inim inlerken, dikta rejiminin bir sonucu olarak, Tikritli hanedanı konforu için yapılmıştır.
()
Küllük :  Kelimelerin sessiz çığlığı -  Mehmet Koca
Kelimeler ağaç gibidir. İçi boşaltıldıkça, anlamını kaybeder. Altında gölgelendiğimiz ulu ağaç önce kalbimizde kurur, dudaklarımız ve dilimiz telaffuz etmez olunca, koskoca ormandan artık geriye sadece küller kalmıştır.
()
- :  Dümeni kırık gemi: Devlet Üniversiteleri -  Mustafa Görkem
Doğu halklarının ve bu bağlamda Türklerin bilim ve teknoloji alanlarında tarih boyunca Dünya halklarına ne denli katkılarda bulunduğu meraklılarınca malumdur. Avrupa Orta Çağını yaşarken doğuda görkemli güneşler parlamakta, dünyanın kültürel, siyasal ve ekonomik merkezleri bu coğrafyada yer almakta idi. Sonra yavaş yavaş bu parlayan güneş batan, batarken de bütün rüyaları beraberinde götüren bir zulmet halini aldı. Avrupalı sömürgecilerin haçlı seferlerinden itibaren "Şark Sorunu" olarak adlandırdıkları, bizden (!) bazılarının da mal bulmuş mağribi gibi sarıldıkları bu "laf" kapsamında neler tezgahlanmış, nerelere ulaşılmıştı.
()
Düşün/ce :  Sosyal kanser!.. -  Olcay Yazıcı
Başlığın ağır bir ifade taşıdığının farkındayım. Keşke cemiyet yapımızdaki ‘çöküş’ bu kerte ürkütücü boyutlara varmasaydı da, böyle bir başlık kullanma ihtiyacı hissetmeseydik. Ama ne yazık ki, cemiyetteki yozluk, artık ne ‘bozulma’, ne ‘çözülme’, ne de ‘çürüme’ kelimeleriyle ifade edilecek gibi değil. Bu yüzden, durumun vahametine dikkat çekmek için, ‘sosyal kanser’ ifadesini kullandık.
()
Şiir :  Hiç bitmedi kışım benim -  Orhan Seyfi Şirin
Orhan Seyfi ŞİRİN
()
Gerçek :  Küçük Kırlangıcın büyük yüreği -  Özdemir Özsoy
O iki kedinin üzerine kargaların pike yapışını gören bir kişi hele kuşlarla ilgili bir korku filimi de seyretmişse kesinlikle dehşete kapılırdı. Arka bahçedeki kiraz ağacının dallarında üslenen bu hırçın kuşlar planlı bir terör uyguluyorlardı. Akıllıca bir taktik geliştirmişlerdi. İçlerinde en deneyimli olduğu anlaşılan bir tanesi tüm savaş alanını rahatça görebileceği bir yere konmuş, bir takım şifrelerle, hangi noktadan, nasıl bir iniş yaparak kedileri saf dışı bırakacaklarını savaşçılarına bildiriyordu.
()
Düşünce Pınarı :  Bayrağım -  Pınar Ergenekon
“BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN ÜSTÜNDEKİ KANDIR. TOPRAK EĞER UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR.” Mithat Cemal Kuntay Adına tören, panel, basın açıklaması ne denirse densin her ortamda fütursuz bir şekilde masalarımıza örtü yaptığımız, trafik polisi ceza yazmasın diye minibüse, taksiye ve bazen de hususi araçlara cam örtüsü yapmaktan çekinmediğimiz, bayrağım. Bayraklarını sıradan bir bez parçası gibi gören bazı ülkelerde olduğu gibi, neredeyse iç çamaşırı yapmadığımız kaldı seni, aziz bayrağım. Her Türkün uğuruna canını seve seve feda etmesi gereken canımız, kanımız, namusumuz BAYRAĞIM.
()
Tarih Bilinci :  Telefon Kahramanı(!).. -  Rasim Giresunlu
16 Haziran 2003 Haydarpaşa Numune Hastanesi yoluyla Kadıköy istikametine yürüyorum. Sabah 9.30 civarı...Önümden kırmızı forma ve şort giymiş olan bir çocuk annesiyle geçiyor...İki ya da üç dakika sonra bir tane ve peşinden bir tane daha...Acaba bazı anneler çocuklarının kısa yoldan, T.Özal’ın malum tabiriyle erkenden köşe dönmesini mi istiyorlar ya da o çocukları futbolcu yaparak, ekonomik geleceklerini mi garanti altına almak istiyorlar? Kendi kendime bu tahminleri yapıyorum.
()
Reymanca :  Biri bizi yozlaştırıyor -  Reyman Eray
Bilinen fıkradır: Adam ters yola girmiş... Tüm arabalar karşı yönden geliyor... Radyodan bir duyuru: “Dikkat ! Dikkat ! Sapığın biri ters yola girmiştir...” “Hangi bir” demiş adam... “Hepsi sapık ! Hepsi !” “Biri Bizi Gözetliyor”muş... Hangi “bir”i ? Yüzbinler -belki de milyonlar- aylardır büyük bir merakla “bu kez kim kimi eleyecek, hangisi hangisine kazık atacak” diye BBG evini gözetliyor...
()
Yakın Takip :  Birlik olmak zorundayız -  Dr. Ünal Metin
1990'lı yılların başlarında sosyalist ülkelerde muhalefet hareketleri başlamıştı. Yıllarca baskı rejiminde yaşayan insanlar başlarındaki yöneticilere karşı gösteriler düzenliyorlardı. Türk milliyetçileri olayları yakından izliyordu. Sovyetler Birliğinde yaşayan Türkler de ülkelerinin bağımsızlığı için mücadelelerine başlamışlardı. Türkiye’de ise Milliyetçi Hareket Partisi seçim ittifakı yaparak meclise tekrar girmişti. Alparslan Türkeş bilge liderliği ile çağın Türk milliyetçiliğine yüklediği sorumluluğu sırtlamıştı.
()
Aykırı Bakış :  Tarih katliamına ne zaman son vereceğiz? -  Dr. Yusuf Gedikli
7 mayıs 2003 çarşamba günü öğle üzeri tıramvayla Topkapıdan geçerken gözüm eski Trakya garajındaki İlyaszade camisine (camiine değil) ilişti ve gözlerime inanamadım. Dozerler caminin minaresi hariç her tarafını yıkmışlardı. Hemen kalemimi, kâğıdımı çıkarıp olayı kaydettim. Moralim bozuldu, canım sıkıldı; sinirlendim. Gazeteye gelip hadiseyi arkadaşlara anlattım. Onlar da üzüldü. Zira benzerlerini daha evvel çok yaşamıştık. Elden de bir şey gelmezdi artık. Olan olmuştu.
()
Zekice :  1982 Anayasası Ve Uyum Yasaları -  Zeki Hacı ibrahimoğlu
1982 Anayasasının 1. maddesi devletin şekli ile ilgilidir ve MADDE 1- Türkiye Devleti, bir Cumhuriyettir. MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. MADDE 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe’dir. Bayrağın şekli kanununda belirtilen, Beyaz Ayyıldızlı Albayraktır. Milli marşı İstiklal Marşı’dır. Başkenti Ankara’dır.
()
Evrak-ı Perişandan :  İranlı Dede Korkut Şairi: Bulud Karaçorlu Sehend -  Doç. Dr. Fethi Gedikli
Zaman nasıl da rüzgar gibi uçup gidiyor! Bu yazıyı yirmi yıl evvel yazmış fakat neşretme imkanı bulamamıştım. Şimdi onu gözden geçirip bazı zaruri eklemeler yaparak takdim ediyorum:
()

*

Haberler


Turan Kültür Vakfı yeni yerinde -  Ufuk Ötesi
Türk milli kültürüne önemli hizmetleriyle tanınan Turan Kültür Vakfı, Acıbadem’deki yeni yerine taşındı. Acıbadem Gayretli sokağı, 14/16 Üsküdar adresinde faaliyetlerine devam edecek olan vakıfın 50’den fazla kitabı bulunmaktadır.
()
Sezer’in hasta diye affettiği DHKP-C’li eylemde yakalandı -  Ufuk Ötesi
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in kimleri affettiği ortaya çıktı. Görevde olduğu 3 yılı aşkın sürede aralarında idamlık mahkûmların da bulunduğu, çoğunluğu vatana ihanet ve terör örgütüne üye olmaktan hüküm giyen 200’ün üzerinde teröristi “Hasta oldukları” gerekçesiyle affetmişti. Ancak Sezer’in affettiklerinin hasta olmadıkları gün yüzüne çıkıyor.
()
Sema Ündeğer -  Ufuk Ötesi
Karikatür dünyamızın üretken sanatçısı Sema Ündeğer, karikatürlerini Bahariye, Sanatçılar Sokağı’ndaki Café Sanat’ta sergiliyor. Ündeğer’in yapıtları yaz ayları boyunca sanatseverlere açık. Reyman ERAY
()
Aytmatov’a destek yağıyor -  Ufuk Ötesi
Gazetemiz Ufuk Ötesi tarafından Uluslararası Atatürk Barış Ödülü’ne aday gösterilen Kırgızistanlı ünlü Türk yazar Cengiz Aytmatov’a destek yağıyor. Ufuk Ötesi’nin başlattığı kampanyaya destek de artarak devam ediyor. Basın Birliği Derneği, Hoca Ahmet Yesevi Vakfı, ulkucu.org, Türk Edebiyatı Vakfı, Orkun Vakfı’nın da aralarında bulunduğu birçok kuruluş, bu kampanyayı destekliyor.
()
Eski Galata Köprüsü sanata köprü oldu -  Ufuk Ötesi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Şehir Tiyatrosu’nun “İstanbul’a Güzelleme” başlığı altındaki “İstanbul-Mekân-Tiyatro” ücretsiz gösterileri 19 Mayıs günü Haşmet Zeybek’in “Düğün ya da Davul” adlı seyirlik oyunuyla Sultanahmet Meydanı’nda başladı ve Haziran ayı sonuna dek türlü etkinliklerle sürdü...
()
Haddini bilmez adam cezaevini boyladı -  Ufuk Ötesi
“Mustafa Kemal, Dolmabahçe'de kız kovalarken sizin dedeleriniz bu vatanı kurdular, o yüzden bütün Karslıları göreve çağırıyorum” diyerek Atatürk’e dil uzatan Esenyurt’un solcu ve bölücü Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, hakkettiği şekilde hapsi boyladı. Esenyurt’u neredeyse kurtarılmış bölge yapan Gürbüz Çapan, Atatürk’e iftira ve hakaret dolu bu açıklamasını Kars’ta yayın yapan yerel Serhat TV’ye yaptı.
()
10. Uluslararası Aspendos Festivali -  Ufuk Ötesi
Açılışı 14 Haziran gecesi, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nce, Verdi’nin başyapıtlarından biri olan “Aida” operasıyla yapılan 10. Uluslararası Opera ve Bale Festivali; 16 Ağustos gecesi, Kırgız Cumhuriyeti Ulusal Akademik Opera ve Balesi’nin sunacağı “Fındıkkıran” (Tschaikowsky) balesiyla kapanacak. Reyman ERAY
()
Bolu İzzet babasını andı -  Ufuk Ötesi
Bolu halkı İzzet Baysal’ı andı. 2000 yılında hayata veda eden İzzet Baysal ölümünün üçüncü yılında hemşerileri tarafından minnetle anıldı. Bolulular İzzet Babalarını kendileri için yaptıkları hizmet ve yatırımları unutmadılar. 9-14 Haziran tarihinde düzenlenen “Şükran Günleri” adıyla yapılan İzzet Baysal’ı anma günleri etkinliklerine yoğun katılımlarıyla en iyi şekilde gösterdiler. Ayla ŞAHİN
()
Yeditepe Üniversitesindeki tören -  Ufuk Ötesi
İkinci tören 12 temmuzda Yeditepe Üniversitesinin kılasik Osmanlı mimarisinden esinlenilerek yapılan Kayış dağındaki muhteşem ve ferah kampüsünde düzenlendi. Tören rektörlük binasının Mavi salonunda, saat 15’te başladı. Sinevizyon gösterisinden sonra Turan Yazgan, Ali Yavuz Akpınar, Nadir Devlet, mütevelli heyeti başkanı Bedreddin Dalan birer konuşma yaptı. Rektör Ahmet Serpil, Elçine siyaset bilimleri dalında doktora beratını takdim etti, cübbesini giydirdi.
()
Azerbaycanlı yazar Elçine Fahri Doktora unvanı verildi -  Ufuk Ötesi
Azerbaycanlı ünlü yazar ve halen Azerbaycan hükümetinde başbakan yardımcısı olan Elçin Efendiyeve Fatih Üniversitesi tarafından takdir beratı, Yeditepe üniversitesi tarafından da fahri doktora unvanı verildi. İlk tören 11 haziran 2003 çarşamba günü Fatih üniversitesinde yapıldı. 14.30’da başlayan tören mütevelli heyeti başkanı Ali Bayramın konuşmasıyla başladı. Ardından sinevizyon gösterisinde bulunuldu. Ali Yavuz Akpınar, Yusuf Gedikli, Tuncer Cücenoğlu, Aydın Hatiboğlu, Elçin ve eserleri hakkında konuştu. Bilahare rektör Turgut Baltaş, takdir beratını takdim etti.
()
Dünya bu katliamı da görsün -  Ufuk Ötesi
Ermeniler, sözde soykırım yalanıyla bütün dünyayı kandırıyor. Ama Ermenilerin Türkler’e yaptığı vahşet görmezden geliyor. Kars’ın Derecik Köyü’nde 360 kişinin katledildiği toplu mezar ortaya çıkarıldı Ermeniler, Anadolu’da yaptıkları vahşeti sözde soykırım yalanıyla gizlemeye çalışıyor. Belgeler Ermenileri yalanlıyor. Kars’ta, Erzurum’da, Ağrı’da ortaya çıkarılan toplu mezarlar Ermenilerin Anadolu’da yaptıkları vahşeti gözler önüne seriyor.
()
Kayserililerden KKTC’ye destek -  Ufuk Ötesi
İstanbul’da Sepetciler Kasrı’nda düzenlenen Kayserliler yemeğinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine destek mesajları verildi .Yemeğe katılan politikacılar, iş adamları ve bürokratlar bu konuda yavru vatanı yalnız bırakmayacaklarını vurguladılar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Derviş Eroglu Kıbrıs sorunu ve Türk tarafının tezlerinden bahsetti. Bu konuda tüm desteği Kayserli ağalardan aldığını söylen Eroğlu, aslen Kayserili olduğunu dedelerinin Osmanlı döneminde Kıbrıs’a yerleştiğini vurguladı. Rumların ve batının oyununa gelinmemesi gerektiğini söyleyen Eroğlu, “Biz Kıbrıslı Türkler tekrar soykırımla karşı karşıya kalmak istemiyoruz” dedi.
()
Türkiye’de Kırım rüzgarı -  Ufuk Ötesi
Kırım Tatar Halk Dansları ve Müzik Topluluğu (Kırım Ansambli) Kırım dernekleri ve belediyelerin katkılarıyla 15 Mayıs – 6 Haziran 2003 tarihleri arasında Türkiye Turnesi gerçekleştirdi. Beş yıl aradan sonra, Kırım ve Tataristan Devlet Sanatçısı Server Kakura’nın başkanlığında toplam 30 sanatçıdan oluşan bir heyetle Türkiye’ye gelen topluluk, Türkiye genelinde toplam 15 gösteri ve bir festivale iştirak etti. Türkiye’de Vatan-Kırım rüzgarı estirdi. M. Akif Albayrak
()
Azerbaycan’ın büyük önderi Elçibey, doğumunun 65. yılında anıldı -  Ufuk Ötesi
Azerbaycan denilince akıllara gelen ilk isim. O hep bizimle. Her atmış olduğumuz adımda bizlere yol göstermekte. Onun yandırdığı azatlık çırağına toplandı bir daha kalplerinde Ulu Tanrının tükenmez sevgisini taşıyan kardeşlerimiz. 24 Haziran kardeş Azerbaycan halkı mevcut iktidarın tüm çabalarına rağmen bu günü NUR GÜNÜ olarak andı. 1938 yılında Türk halkları büyük bir lider olan sayın Mustafa Kemal Atatürk’ü kaybetti. 1938 yılında yeni bir büyük, cesur bir demokrat doğdu. EBÜLFEZ ELÇİBEY! 22 Haziran İstanbulda da “NUR GÜNÜ” olarak anıldı. Büyük Ebülfez Elçibey. ORHAN HAZANZADE
()
25 YILLIK HASRETİN ADI KERKÜK -  Ufuk Ötesi
Bağdat’ın düşmesini sembolize eden Firdevs Meydanı’ndaki Saddam heykelinin 13 Nisan 2003 tarihinde devrilmesi, doğrusu önemli bir dönemin de habercisi olmuştu. Aslında 30-35 yıl süren karanlık bir dönemin sona ermesi hayal bile edilmezken, bir anda bunun gerçekleşmesine kimse inanamıyordu. Özellikle bu dönemin en büyük acılarını yaşayan Türkmenler için, Saddam yönetiminin tarihe karışması, Irak’ta yeniden doğuş anlamına geliyor. Bu yönetimin baskısından nasibini alan bir Türkmen olarak, 25 yıldır hasret kalınan toprakları ziyaret etmenin mümkün olabileceği sevincini tatmak, kolay anlatılır duygulardan değildir. Prof. Dr. Suphi SAATÇİ
()

2008


OCAK

ŞUBAT

MART

NİSAN

MAYIS

HAZİRAN

TEMMUZ

AĞUSTOS

EYLÜL

EKİM

KASIM

ARALIK

2007


OCAK

ŞUBAT

MART

NİSAN

MAYIS

HAZİRAN

TEMMUZ

AĞUSTOS

EYLÜL

EKİM

KASIM

ARALIK

2006


OCAK

ŞUBAT

MART

NİSAN

MAYIS

HAZİRAN

TEMMUZ

AĞUSTOS

EYLÜL

EKİM

KASIM

ARALIK

2005


OCAK

ŞUBAT

MART

NİSAN

MAYIS

HAZİRAN

TEMMUZ

AĞUSTOS

EYLÜL

EKİM

KASIM

ARALIK

2004


OCAK

ŞUBAT

MART

NİSAN

MAYIS

HAZİRAN

TEMMUZ

AĞUSTOS

EYLÜL

EKİM

KASIM

ARALIK

2003


OCAK

ŞUBAT

MART

NİSAN

MAYIS

HAZİRAN

TEMMUZ

AĞUSTOS

EYLÜL

EKİM

KASIM

ARALIK

2002


NİSAN

MAYIS

HAZİRAN

TEMMUZ

AĞUSTOS

EYLÜL

EKİM

KASIM

ARALIK

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002