Milliyetçi Hareket Partisi Fatih İlçe teşkilatı kültür salonunu doldurdu onu seven kardeşlerimiz AHCP İstanbul temsilciliği ve Müsavat partisi İstanbul temsilciliğinin birge hazırladığı Ebülfez Elçibey-65 anma töreni vardı. Törende sayın Kemal Çapraz beyefendinin bizlere sunmuş olduğu dia gösterisi ve konuşması sırasında insanlar gözyaşlarına hakim olamadılar. O bir anlığına da olsa bizleri Azerbaycan Milli Oyanış Harekatına, acımasız Rus ordusunun 20 Ocak 1990 hadiselerine, Ebülfez Elçibey’in cumhurbaşkanı dönemine, Keleki’ye oradan Amerika Birleşmiş Devletlerine ve Ebülfez Elçibeyin son resimleriyle görüştürdü bizleri. AHCP-İstanbul temsilciliği başkanı Ramazan bey Hüseynoğlu “Yaddaşlarımıza daim olarak yazılan, en büyük yolun yorulmaz yolcusu, Türk Halkları birliği şeref başkanı, Türk dünyasının mümtaz evladı, Türklük uğrunda yılmaz savaşçısı, Atatürk’ün askeri, en büyük askerdi Elçibey.” Diyerek ifade etti. Ve ardı arası kesilmeyen Elçibey anılarıyla, fikirleriyle, sevgisiyle dolup taşan kalplerin, Elçibey askerlerinin konuşmaları. Ebülfez Elçibey! Azerbaycan’ın azadlığına yol açan, bu yol son nefesine kadar, yıkılmadan, usanmadan, tüm gücüyle çalışan, onbinlerce fedailerin başında dayanan büyük bir lider ve serkerde. Azadlık savaşçısı olan bu lider okadar sade bir insan olmuş ki, daima kendini bir Türk askeri olarak görmekte idi. Bunun sübutu ki, onun mezarı başında bugün “Burada şerefli bir Türk askeri yatır” diye yazılmaktadır. Ancak ne yazık ki, bugün Azerbaycan “şerefli” Rus askeri olan başkanı ve yönetimi onun mezarı başında dalgalanmakta olan, Türk cumhuriyetleri bayraklarını kaldırmaya karar veriyor. Bu olaya ise Türk Cumhuriyetlerinin Bakü’de bulunan Büyükelçileri seyretmekle kalıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar onun sevgisini bu halkın kalbinden söküp atamazlar ya. Onun idealleri ebedi olarak yaşayacaktır. Ebülfez Elçibey’in Türk halklarına olan sevgisi, siyaseti, ahlakı, islama bakış tarzı bunların hepsi ayrı ayrı bir mekteptir. Ebülfez bey diyor ki, “Bizim milli değerlerimizin kökünü kazıdılar. Biz milli şuura dayanarak onları öz köküne döndürmeliyiz. O kökün üzerinde demokratik bir cemiyet kurmalıyız.” Artık bugün Elçibey’in kök üzerinde ektiği tohumlar, yeşermeye başlamış bulunmaktadır. Ebülfez Elçibey’in idealleri, yaşadığı tarih, cumhurbaşkanı olduğu bir senelik tarihi bilmek bile, bir mektep ister. Ne yazık ki, günümüzde bu mektebi zayıf notlarla bitiren, okumakta olupta, derk edemeyen, derk etmiş olsalarda işlerine gelmediği için bilmemezlikten gelen çok farklı kardeşlerimiz onun büyüklüğünü anlamamakta hala ısrar etmektedirler. “Bizim milletimiz milli özünü müdafaya, Türk milli ruhunun yaranması, onun dirçelmesi, dünyaya çattırılması ve Türk birliğine nail olmak, uğrunda mübarezedir.”diyen Elçibey’in bu anlamlı notlarını göz önünde bulundurmayan bazı kendilerini onun askeri olarak tanıtan kardeşlerimiz bu idealleri değil de, kendilerinin ideallerini ve düşüncelerini Elçibey’in idealleriymiş gibi yorumlamaktadırlar. Onun idealleri daha tam olarak çözülmemiş, insanlara doğru olarak anlatılmamaktadır. Zaman geçtikçe daha da büyüyecek ve kendisine derin bir kök salacaktır. Ebülfez Elçibey’in bizlere anlatmak istediği ülkülerini onunla beraber meydanlarda mitinglerde olan kişilerin çok çok az bir kısmı anlamıştır. Bu mirası gelecek nesiller daha çok anlayacaktır. Neler söylemek istediğini düzgün bir şekilde çözeceklerdir. Elçibey’in tüm umudu gençlere idi. O da çok güzel bilmekte idi ki, sağ ve solunda olanların büyük bir kısmının mankurtlaşmış Leninizm ve Marksizm düşüncelerine esir düştüklerini bunun için de onun tüm umudu inamı onun ideallerini gerçekleştirecek olan genç nesiller olacaktır. Ebülfez beyin deyimiyle yorumlamış olursak, “Vahit(birleşik) Azerbaycan’ın kurulması genç nesillerin işi olacaktır” Sadece doğum gününde değil, ölüm yıldönümünde değil, milli bayramlarımızda değil, yılın her ayı, ayın her günü, her sabah uyanırken onlarca Elçibey doğmaktadır, onun idealleri ve sevgisi doğmaktadır. Türk gencinin kalbinde anılmaktadır. Daim sonsuza dek şerefli, mağrur, ölmez Türk dünyasının unutulmaz evladı, kalbimizde yaşamaktadır. Müdrik arzuların isteklerin birgün Savalan’da arzu ettiğin tek Türk bayrağı dalgalanacak, birgün Kerkük’le Tebriz kucaklaşacak. Kabrin nurla dolsun, ruhun şad olsun. Daim gittiğin her memlekette her devlette gururla taşıdığın üç renkli bayrağın bugün elimizde.. Şerefle, son nefesine dek yakanda gezdirdiğin Atatürk rozetin yakamızda . Bütün umudun olan Türk gençliği daim izinde ve ideallerinden güç alarak memleketine sahip çıkacak pak toprağını yağı düşmanlarından temizleyecektir. Daim izindeyiz Sevgili Ebülfez Elçibey!