Kasım 2008

Ö T E S İ

 

11.10.2024 



Hedef

 
Ünal Bolat

Ne kadar borcunuz var?


“Kumar yasak!” diyoruz; hem dinen hem kanunen… Çünkü başta gelen sebeplerden biri kazancını hoyratça harcayıp geleceğini ipotek edecek borca girmek. Böylece çoluk çocuğunun geleceğini karartmak. Peki, o kumar da, sabit kazancıyla ödeyemeyeceği miktarda borca girecek kadar keyfi bir yaşayış sürenlerin sorumsuzluğu kumar değil mi?

Birkaç yıldan beri ekranlarda yarışma programları düzenleniyor.
“Kim 500 milyar ister?”
“Var mısın yok musun?”
“Şansa bak” vb. gibi…
Epey de taliplisi var. Yarışmaya katılanların profili de oldukça geniş.
İşçi olan var, iş sahibi olan var, memur olan var, öğrenci var, emekli var, işsiz var.
Yarışmada hemen hepsine sorulan ortak bir de soru var:
—Kazanırsanız bu parayla ne yapacaksınız?
Bu soruya katılımcıların hemen hepsinin verdiği cevap da aynı:
—Borcumu ödeyeceğim.
Ve ardından gelen merak sorusu:
—Ne kadar borcunuz var?
“Elli bin, altmış bin, yüz bin…
İşte bu soru…
Ve bu soruya verilen cevap toplumun fotoğrafını oluşturuyor…
Borç yapan onca kişinin genel sosyal sınıfına bakıyorsunuz.
Ya işçi emeklisi, ya memur, ya öğrenci, ya özel sektörde çalışan maaşlı personel…
***
—Ne iş yapıyorsunuz?
—Emekliyim
—Ne kadar borcun var?
—Yetmiş bin...
—Ne iş yapıyorsun?
—Mastır öğrencisiyim.
—Ne kadar borcun var?
—Atmış bin…
Bakıyoruz ki işi olan da olmayan da herkes borçlu.
Hem öyle bir borçlu ki rasyonel olarak borcunu ödeme imkânı yok.
700–800 YTL maaş alan bir emeklinin atmış bin borcunu, ya da 1.000 YTL alan bir memurun 80 bin YTL borcunu ödeyebilmesi mümkün mü?
Aldığı belli, harcadığı belli, hayat şartları belli.
İş gelmiş şansa kalmış.
Bu mudur yani?
Sorumluluk sahibi olmak bu mudur?
***
“Kumar yasak!” diyoruz; hem dinen hem kanunen…
Çünkü başta gelen sebeplerden biri kazancını hoyratça harcayıp geleceğini ipotek edecek borca girmek. Böylece çoluk çocuğunun geleceğini karartmak.
Peki, o kumar da, sabit kazancıyla ödeyemeyeceği miktarda borca girecek kadar keyfi bir yaşayış sürenlerin sorumsuzluğu kumar değil mi?
Sebepsiz yere, keyfince bir hayat yaşamak için böylesi borç yapmak…
Hem kendini hem ailesi ve çocuklarını perişan edecek duruma düşmek…
Bu sorumsuzluk kumar değil mi?
Bu sorumsuzluğun adı kumar değil ama geri kalan her şeyi kumarın sonucu gibi.
***
İnanın bana…
Yıkılan yuvalar, aile içi felaketler, intiharlar, kaybolan saygı ve sevginin vs. temelinde yatan genel sebep bu…
Sebepsiz yere, düşüncesizce yapılan borçlanmalar...
***
Bu konuda toplumu üretime teşvik eden sistemi sorgulayabilirsiniz. Gelirine aldırış etmeden kredi kartı veren bankaları, toplumu tüketime yönlendiren hoş reklâm tuzaklarını suçlayabilirsiniz.
Ama bence başta kendi sorumsuzluğunuzu suçlamalısınız.
Ne mi yapmalıyız?
Çevremize göre değil kendimize göre yaşamayı yeğlemeliyiz.
“Ama o zaman bu halimle önemsiz oluyorum!” diye düşünmek yerine “Ben bu halimle kimseden önemli olmayabilirim ama kimse de benden önemli değil” özgüvenine sahip olmalıyız.
Kazancımız kadar harcamaya ve her canımızın istediğini değil “ihtiyaç olanı” almaya yönlenmeliyiz.
Böylece huzurlu bir hayata yeniden merhaba diyebiliriz.
O zaman hasret kaldığımız sevgi saygının, aile içi düzenli ilişkilerin, huzur ve mutluluğun yanı başınızda olduğunu fark edeceksiniz.


unalbolat@netbulmail.com

Bu yazı toplam 3751 defa okunmuştur.

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

UFUK ÖTESİ.COM

BU YAZIYI TAVSİYE EDİN

Adınız  Soyadınız

E-posta adresiniz
Arkadaşınızın e-posta adresi

 

Yazdır  - Sayfanın Başına Dön 

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002