Kasım 2008

Ö T E S İ

 

4.12.2024 



Hedef

 
Ünal Bolat

İstanbul ekümenikliğe mi hazırlanılıyor?


Papa’nın gelişiyle birlikte tekrar gündeme gelen, ama medyanın bilerek bilmeyerek fazla üzerinde durmadığı İstanbul’un Vatikanlaştırılması üzerine konuyu yıllardan beri her platformda açıklamaya çalışan Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol’a sorduk.

Erenerol’un açıklaması özetle şöyleydi.
“Ekümeniklik Hıristiyanlıktan gelen ve evrensellik demek olan kavramdır. Bu kavramın tarihî geçmişi 325 yılına dayanmaktadır. O yıl Roma İmparatorunun başkanlığında toplanan İznik Konsili’nde 300’ün üzerinde başpiskopos Hıristiyanlığın umdelerini belirlemiş, bu umdelere uymayanları da Hıristiyanlıktan çıkmış saymışlar ve lanetlemişlerdir.
O konsilde dört İncil kabul edilmiş, bir de Roma, Antakya ve İskenderiye kiliseleri ekümenik kilise olarak kabul edilmiştir. Bunun dışında hiçbir kiliseye bu unvan verilmemiştir. Kudüs’e bile ekümenik unvanı verilmemiştir.
Tabii tarihi seyir içinde İstanbul başşehir olunca, imparator siyasi güç elde etmek için, bugün olduğu gibi o gün de nüfuzunu kullanarak İstanbul patrikliğinin de ekümenik olarak tanınması için Roma, Antakya ve İskenderiye patriklerine bu konuda baskı uygulamıştır.
Roma kabul etmemiş, diğerleri imparatordan çekindiği için susmuşlar, ama memleketlerine döndüklerinde lanetlenmişlerdir.
Bu uğurda çıkan savaşlarda yüz binlerce Hıristiyan ölmüştür. İmparatorluk toprak kaybına uğramıştır. İmparatorluk mecburen geri adım atmak zorunda kalmıştır. Hatta Türklerin İstanbul’u fethinde imparatorluk Roma’dan yardım isterken, ekümeniklikten vazgeçtiğini söylemiş ve “Artık sizin kilisenize tâbi olmayı kabul ediyoruz, yeter ki yardım edin” diye haber göndermiş, ama yardım gelmemiştir.
Bu olay geçmişte Roma İmparatorluğunda siyaseten yapıldığı gibi bugün de aynı şekilde siyaseten yapılmakta ve ekümeniklik zorla kabul ettirilmeye çalışılmaktadır. Bugün dünya hâkimiyetine soyunmuş olan bu güç İstanbul’a kendi uluslararası sistemini yerleştirmek için ekümeniklik vasfını vermek istiyor. Tabii bu gayret Ortodoks Hıristiyan âleminde ne kadar geçerli olacak onu da Rusya’daki patrik Alex’in tavrı belirleyecek. Ama şu da bir gerçek ki papalık bile ister istemez o küresel gücün baskısıyla buna evet demek zorunda kaldı.
Papanın gelişi, İstanbul’daki patriğin ekümenik patrikhane ve ekümenik patrik konumunda olduğunu bütün dünyaya kabul ettiğini ilan etmesidir. Medyanın büyük bölümü, Papa’nın ziyaretini magazinsel yönden ele aldı. Ama Papa geldi tüm Hıristiyan dünyasına karşı kiliseyi ekümenik kilise, papayı da ekümenik kabul ettiğini Avrupa Konseyi’ne yaptığı ekümenik davetle belirtti.
Bu organizasyonların tümü İstanbul’un Vatikanlaştırılmasına atılan adımlardır. Patrik ekümenik olduğu andan itibaren kendisine ait bir bölge talep edilecek. Bu bölge Sur içidir. Yıllar öncesinden beri AB’den gelen fonlarla surlar restore edilmeye başlanmıştır. Sonra yavaş yavaş Bizans’a ait tarihi eserler yeraltından çıkartılıp restore edilmeye başlandı. Çünkü Sur içi tamamıyla ekümenik kilisenin merkezi konumuna getirilecektir.
O zaman İstanbul’un bizim elimizde kalması söz konusu olamaz. AB’nin 2010’da İstanbul’u kültür başkenti ilan etmesi de bu gelişmeye hizmet içindir. Sur dışını da finans kapitalin merkezi olarak yeni baştan düzenliyorlar. Bugün bu yapılan çalışmalar, yer altındaki metro çalışmaları, Marmaray dedikleri çalışma, denizden geçecek tüp geçit projesi, 3. Köprü projesi, aynı şekilde bu büyük iş merkezlerinin kurulması hep bu finans kapitali için hazırlanıyor.


unalbolat@netbulmail.com

Bu yazı toplam 3431 defa okunmuştur.

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

UFUK ÖTESİ.COM

BU YAZIYI TAVSİYE EDİN

Adınız  Soyadınız

E-posta adresiniz
Arkadaşınızın e-posta adresi

 

Yazdır  - Sayfanın Başına Dön 

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002