Kasım 2008

Ö T E S İ

 

30.12.2024 



Ünlem !

 
Asuman Özdemir

Erken Yazılmış Bir Yazı mı?


Dost acı söyler, hiç bana kızıp söylenmeyin. Böyle kahvehane muhabbetleri ile bu iş olmaz. Çok kısa zamanda çok ama çok çalışmak gerekiyor. Akepe’nin güçlü bir muhalefet olması, bütün yaptıklarının ört bas olması demektir. Hatta suça o günün iktidarının ortak olması demektir. Güçlü bir Akepe muhalefeti olduğu takdirde karşınızda, 2002 Kasım ayından bu yana yapılan icraatları alt alta koyduğunuz zaman elde edeceğiniz ister sonuçlar deyiniz ister suçlar repertuarında hangisi düzeltebilir ki?

Ayni ile vakidir ki;
Genç kuşaklar bilmezler ama biz Erbakan Hoca’nın “Ağır Sanayi Hamlesi” (her ne ise halen çözülemedi) ile 1970’lerde tanıştık. Hoca adım attığı, apdest aldığı her noktada kalabalıkları toplar bir temel atar;
“Ağır Sanayi Hamlesini ayağınıza kadar getirdik. Biz..” diye başlayan çok uzun nutuklar irâd ederdi. Neler yoktu ki o nutuklarda, hepsi birer ayrı konudur.
1974 yılı yazında Doğu Anadolu’da Ağır Sanayi hamlesini bir köye götüren Hoca gayet tabii ki temelini de atacak. Bugünler gibi çok sıcak bir günde tören yeri buğday tarlasının içine hazırlanır. Hiç mola vermeden yol boyu yiyip, içerek gelen kafile tarlayı görür görmez içine dağılır, büyük, küçük demeden def-i hacete başlarlar. Tarlasını bu halde gören köylünün tepesinin tası atar gidip Vali ile münakaşaya başlar. Vali öfkeyle köylünün önüne paftayı açar,
—Kardeşim burası özel idarenin arsası zaten, der. Köylü, özel idareydi paftaydı hiçbir şey anlamaz gider muhtarını yakaladığı gibi valinin yanına getirir.
—Muhtar, burayı benim dedem ekti mi?
—Ekti… der muhtar.
—Babam ekti mi?
—Ekti…
—Şimdi bu buğdayı da ben ektim mi?
—Ektin…
Vali burada söze karışır;
—Kardeşim bak, bu tören geçici bir şey. Bu insanlar az sonra çekip gidecekler, tarlan yine sana kalacak…
—Vali bey, Vali bey, anladık çekip gidecekler amma, hepsi tarlamın içine siğiyorlar…
Ağır Sanayi Hamlesi de, o insanlar da Vali Bey’in dediği gibi çekip gittiler. Köylü tekrar kavuştuğu tarlasını ne kadar zamanda temizledi, şartladı, şurtladı bilinmez ama en nihayetinde o bir tarla idi ve alan dardı.
Şimdi ki tarlanın adı ise “Sath-ı Vatan”.
Yerlisi, yabancısı ile bütün yapılan anketler gösteriyor ki, bir erken seçimde veya zamanında yapılacak genel seçimde Akepe muhalefette. Ve onlar bunun çok iyi farkındalar.
Koalisyon ise Allah’ın emri!
Dost acı söyler, hiç bana kızıp söylenmeyin. Böyle kahvehane muhabbetleri ile bu iş olmaz. Çok kısa zamanda çok ama çok çalışmak gerekiyor. Akepe’nin güçlü bir muhalefet olması, bütün yaptıklarının ört bas olması demektir. Hatta suça o günün iktidarının ortak olması demektir.
Güçlü bir Akepe muhalefeti olduğu takdirde karşınızda, 2002 Kasım ayından bu yana yapılan icraatları alt alta koyduğunuz zaman elde edeceğiniz ister sonuçlar deyiniz ister suçlar repertuarında hangisi düzeltebilir ki?
Hele bir de, araya birileri girip de, “Yakın tarihimizde örneği olduğu üzere koalisyonu onlarla yapalım, gerekirse biz kendimizi bu vatan için feda etmiş oluruz, ama onları da eritiriz” muhabbetine girilirse hepten yanılır. Bu onların politikalarının devamı olur, icraatlarının onaylanması, kabul görülmesi olur.
Allah rızası için hep beraber çalışalım. Amaç Akepe’yi meclis dışında bırakmak olsun.
Sevgili Okur;
Ne demek “Demokratik Cumhuriyet”? Irak’taki Federatif Cumhuriyet gibi mi yani?
Ne demek “Kürt Sorunu Benim Meselem”? PKK artık benim kucağımda terörü onaylıyorum, Apo’dan doğan boşluğu ben dolduracam mı?
Ne demek “ Boğaziçi Üniversitesinde Ermeni Soykırım Panelleri”nin Ermeni cemaati şemsiyesi altında yapılmasına destek vermek? AB’ye girersem gene iktidar olurum, gerekirse “Soykırımı da tanırım, tazminatı da” mı?
Her zaman en fazla üç şık sayarım ve derim ki; “SİZ GERÇEK AYDINLAR” diğerlerini de sizler ilâve ediniz.” Bu seferde aynısını yapıyorum.
Eminim ki, o köylü tarlasını çok kısa zamanda temizledi. Ama bizlerin; bunca pisliğin temizlenmesi, şartlanıp, şurtlanması için en başta “Uluslar arası anlaşmaların Anayasa’nın üstünde olamayacağının” tekrar hayata geçirilebilmesi için çok ama çok çalışmamız lâzım.
Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti mi?
O zaman, Akepe’nin meclis dışında kalması için hemen çalışmaya başla!
Bu, erken yazılmış bir yazı mı?
Asla değil!!!!!


ufuk@ufukotesi.com

Bu yazı toplam defa okunmuştur.

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

UFUK ÖTESİ.COM

BU YAZIYI TAVSİYE EDİN

Adınız  Soyadınız

E-posta adresiniz
Arkadaşınızın e-posta adresi

 

Yazdır  - Sayfanın Başına Dön 

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002