Kasım 2008

Ö T E S İ

 

21.12.2024 



Reymanca

 
Reyman Eray

Bu gerçekleri unutmayalım


Sorbonne Üniversitesi(Paris) İslâm Tarihi Profesörü Claude Cahen, “Osmanlılardan Önce Anadolu’da Türkler”(E Yayınları, 1979) adlı kitabında “Anadolu’nun Türkler tarafından fethedilmesi ve Türkiye diye bir ülke oluşturulması, Avrupalılara her zaman, kavranamayacak, kabul edilemeyecek, sindirilemeyecek bir durum olarak gözükmüştür” der...

Avrupalılar Anadolu’nun Türklere ait olmasını sindiremeyedursun; Yunanlar (“Yunanlılar” değil!) da, “Smyrna”nın (İzmir) ve -özellikle de-“Konstantinopolis”in (İstanbul) Türklere ait olmasını hiç mi hiç sindirememiştir! Bu sindirimsizlik nedeniyledir ki, İstanbul’daki Ortodoks kilisesini “ekümenik kilise”, patriğini de “ekümenik patrik” ilan etmiştir!
Tüm dünya ortodoks kiliselerinin bağlı olacağı bir kilise ve tüm dünya ortodoks patriklerinin bağlı olacağı bir başpatrik...
Böyle bir kilisenin -mantık ölçüleri içinde- Atina’da olması gerekirken neden İstanbul?.. Bu çok düşündürücüdür.
İstanbul; çünkü Yunan’ın gönlünde hâlâ Bizans rüzgârları esmektedir...
Zor şeydir sindirimsizlik! Tanrı kimsenin başına vermesin!
Fener Rum Patrikhanesi dünya Ortodoks kiliselerinin “merkez”i durumuna gelirse ne olur?
Karşımızdakiler de bizim gibi “iyi niyetli”yse, hiçbir olumsuzluk yaşanmaz. Ortodoks dinî günlerinde tüm dünyadan konuklarımız olur, turizmimize katkı sağlar, Türk konukseverliğini ve dillerden düşmeyen “mozaik”imizi dünyaya sergilemiş oluruz. Buraya dek hiçbir “sorun” yok!
Peki, kuşkularımız-kaygılarımız nereden kaynaklanıyor ?
Şuradan: Birçok Yunan ve Avrupa “atlas”ında, İstanbul hâlâ “Konstantinopolis” (Konstantin’in kenti) olarak gösteriliyor... Tıpkı, Güneydoğu bölgelerimizin aynı haritalarda “Kürdistan” ve “Ermenistan” olarak gösterilmesi gibi... Bu durumda karşımızdakilere güvenmek için fazlaca bir nedenimiz kalmıyor. İyi niyet tek yanlı olamaz! “Konstantin’in Kenti” olarak adlandırdıkları kentimiz, bir de Ortodoksluğun merkezi durumuna gelse; şımarıklık dozu artabilir ve -örneğin- “Fener semtini boşaltıp kilise lojmanlarına özgülememiz (tahsis)” istenebilir; Bununla da kalmaz...
Özetle, AB’ye girmek adına atacağımız her adımda, Cahen’in saptamasını aklımızda bulundurmalıyız:
“Anadolu’nun Türkler tarafından fethedilmesi ve Türkiye diye bir ülke oluşturulması, Avrupalılara her zaman kavranamayacak, kabul edilemeyecek, sindirilemeyecek bir durum olarak gözükmüştür.”


ufuk@ufukotesi.com

Bu yazı toplam defa okunmuştur.

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

UFUK ÖTESİ.COM

BU YAZIYI TAVSİYE EDİN

Adınız  Soyadınız

E-posta adresiniz
Arkadaşınızın e-posta adresi

 

Yazdır  - Sayfanın Başına Dön 

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002