Kasım 2008

Ö T E S İ

 

26.04.2024 



Zekice

 
Zeki Hacı ibrahimoğlu

Aydınlar Ocağı


34. Çalışma yılını tamamlayan Aydınlar Ocağı Türkiye’yi yakından ilgilendiren iç ve dış gelişmelere, kültürel konulara faaliyetlerinde yer vermektedir.Yurt içinde ve yurt dışında 35 i bulan diğer ocaklar ile ve genel merkez durumundaki İstanbul Aydınlar Ocağı ülke gündemindeki konularla ilgilenmektedir. Düzenlemiş olduğu konferans ve panellerle İstanbul içinde ve dışında büyük ilgi görmektedir. Aydınlar Ocağı, ülke çıkarları ve milli kültürümüz doğrultusunda düşünenleri ve araştıranları bilgilendirmek ve kamuoyu yaratmakla uğraştığı gibi sayıları 40’ı aşan yayın faaliyetlerini de sürdürmektedir.

Ocak partiler üstü, Türk Milletinin milli ve manevi değerlerinden yana, onları koruyarak geliştirmeyi kendine gaye edinen, merkezi dışarıda olmayan, ülkenin seçkin aydınlarını, ilim, fikir ve iş adamlarını farklı meslek temsilcilerini bünyesinde barındıran, kendini sahasında ispat etmiş, herkese açık olan bir kuruluştur. Ocak tüzüğünün gaye maddesinde işaret edilen görüş ve düşünceleri benimseyenleri bünyesinde barındırmaktadır.

Aydınlar Ocağı, gönüllü bir kültür kuruluşudur. Ülkemizin önüne bir takım imkan ve fırsatların çıktığı ancak buna paralel olarak bazı tuzakların da çıkarıldığı bir ortamda ocak gibi milli hassasiyet sahibi milli birlik ve bütünlükten yana kuruluşlara büyük ihtiyaç vardır. Sun’i ve şekli ayrımlara ve ikili zıtlıklara yönlendirilmek istenen ülkemizde milli mutabakatlar etrafında birleşebilmek, ayrıldığımız değil, birleştiğimiz esasları öne çıkarmak, doğrulardan taviz vermeden ülke sevgisi ve menfaatleri etrafında uzlaşabilmek aydınların kaçınamayacakları görevleri olmuştur.

Kuruluşundan bu güne kadar Türkiye’de çoğu zaman gündemi tayin eden Aydınlar Ocağının üzerinde kara bulutlar dolaşmakta, Aydınlar ocağı birileri tarafından bölünmek, parçalanmak istenmektedir. Aydınlar Ocağı bir ailedir. Her ailede bir takım huzursuzluklar olabilir. Bu huzursuzluklar yönetimlerden kaynaklandığı gibi bazı yöneticilerin bizzat kendilerinden de kaynaklanabilir. Bunu fırsat bilen güçler Aydınlar Ocağını parçalamak için düğmeye basmışlardır.Uzlaşma kültürü ile meselelerimizi çözmek yerine çatışma kültürü ile bu huzursuzluk körüklenmektedir. Yazılı ve görsel medyada açıkça ocak aleyhine beyanatlar verilerek bu bölünmeden fırsat kollayanların yüreklerine su serpilmektedir.

Zaman büyük bir hızla akıp gidiyor.Akıp giden bu zaman içinde biz kendimizi olayların dışında kalarak zamanı yakalamaya, batı normları ile aramızdaki mesafeyi kısaltmaya çalışacağımıza dedikodu ile gün geçirmekteyiz. Türk milletinin varlığı tehlikedeyken bizi biz yapan değerler tek tek elimizden alınıp, gelecek nesillerin kendi milletine, milli kültür değerlerine düşman olarak yetişmeleri tehdidi ortadayken, beyinler işgal edilirken, milli onur ve saygınlığımız yerlerde sürünürken, biz hâlâ aramızda şahsi çıkar ve egolarımızın kavgasını yapıyor, birbirimizi yiyoruz .Bu daha ne kadar sürecek? Dedikodular bizi yok edinceye kadar mı?

Aydınlar Ocağı Türkiye genelinde şube kuruluşlar olarak çalışmamaktadır. Her dernek bağımsız birer kuruluştur. Ancak 35 senedir bütün aydınlar ocakları İstanbul Aydınlar Ocağını manevi olarak genel merkez kabul etmiş ve ona tabi olarak çalışmalarını sürdürmüştür. Bu gün 25 şurasını yapacak olan aydınlar ocağında guruplaşmalar ve işi bölünmeye götürecek gayretler vardır. Hazırlanan bildirilerde İstanbul Aydınlar Ocağını genel merkez olarak kabul etmediklerini ,kamuoyuna açıklayan arkadaşlar ilk defa olarak Mayıs ayında Antalya da şura toplayacaklarını ilan etmişlerdir. Elbette İstanbul Aydınlar Ocağı hukuken genel merkez değildir. Ama 25. şuranın yapılacağı güne kadar bütün ocaklar birlik ve beraberlik içinde hareket etmiş ve hiçbir zaman çatlak bir ses çıkmamıştır. Şimdi ocağımızın geleneği gereği bir önceki şura da bir sonraki şuranın nerede yapılacağı katılan ocakların oy birliği ile kararlaştırılır. 2003 Kasım ayında Adıyaman da yapılan aydınlar ocağı şurasında oy birliği ile Trabzon Aydınlar Ocağı tarafından 25 şuranın 21-23 Mayıs ta Trabzon’da yapılması kararlaştırılmıştır.
Bütün ocak yönetici arkadaşlarıma sesleniyorum. Trabzon’daki şuraya mutlaka katılın sorunlarımızı orada çözelim. Kendi iç meselelerimizi medya yoluyla dışarıya aktarmayalım. Uzlaşma yollarını arayalım. Çatışma kültürünü benimsersek bölünüp parçalanırız. Ocağımız büyük zarar görür. Bunun günahı da bu parçalanmayı körükleyenlerin olur. Tarih sizi affetmez.


Avukat Zeki Hacıibrahimoğlu





ufuk@ufukotesi.com

Bu yazı toplam defa okunmuştur.

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

UFUK ÖTESİ.COM

BU YAZIYI TAVSİYE EDİN

Adınız  Soyadınız

E-posta adresiniz
Arkadaşınızın e-posta adresi

 

Yazdır  - Sayfanın Başına Dön 

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002