Kasım 2008

Ö T E S İ

 

30.10.2024 



Reymanca

 
Reyman Eray

Yazan adam


Yazmayı “yaşam biçimi” olarak seçtiğimiz ilk günden bugüne, sıklıkla insanların şu sorusuyla karşılaşmaktayız: “Yazacak bunca konuyu nereden buluyorsunuz ?” Türk gazetecisi, Türk yazarı “konu” konusunda çok şanslıdır. Çelişkiler ülkesinde yaşıyor olmanın belki “tek yarar”ı da budur ! Ülkemizdeki hemen her oluşum, yergisel bir yazının “davetiye”sini çıkarır niteliktedir. Bu durum eskiden de böyleydi; TV’deki yorum programlarındaki “ağzı olan konuşuyor” durumundan sonra daha da “böyle” oldu...

Asılarak cezalandırılan(!) bir başbakanımıza yöneltilen suçlamalardan biri, örtülü ödenekten bir “cımbız” almış olmasıydı... Sonraki yıllarda ise, başbakanlar örtülü ödeneği babasının malı gibi kullanacak, -dahası- aynı ödenekten “üçkâğıt”çılara milyarlar kaptıracak ve olay üç-beş günde kapanacaktı... “Yazan adam” konu sıkıntısı çeker mi ?..
Amerikan düşmanlığıyla ünlenmiş, 6. Filo’nun erlerini Dolmabahçe’de denize atanların başını çekmiş, yıllarca “komünist”liğiyle prim yapmaya çalışmış niceleri, bugün milyonların gözünün içine baka baka “ABD’nin erdemleri”ni dile getiriyorsa; “yazan adam”a gereç çıktı demektir.
Bugün ülkemizi yönetenler arasında, yakın geçmişte başka bayrakları ay-yıldızlı güzel bayrağımıza yeğleyenler, her fırsatta Atatürk’e ve Türk’ün değerlerine sövmüş olanlar bulunuyorsa; “yazan adam”a gün doğdu demektir.
Gene yakın geçmişte, bir “first lady”nin, hapisteki bir çocuğa acıdığı gerekçesiyle önayak olduğu ve on binlerce “it-kopuk”un aramıza salıverilmesiyle sonuçlanan af sürecinin, ülkeyi bir “kapkaç ve soygun cehennemi”ne çevirmesine ne demeli ? Dört dörtlük bir yazı konusu değil mi ?
Yaşlı ve sağlığı bozulmuş bir başbakanın yönettiği ülke, ekonomi ve güven bunalımı nedeniye erken seçime gitmek durumunda kalıyorsa; seçim sonucunda “gelen gideni aratıyor” ve tam tersi vaatlerle gelen yeni hükümetin ilk “icraat”larından biri vergileri artırmak oluyorsa; binbir zorlukla alınmış bir daire ya da araba “servet”ten sayılıyorsa; “yazan adam” konu kıtlığı çeker mi ?..
Aynı hükümetin “Irak savaşı” ve “ABD’yle ilişkiler” konusundaki “şark kurnazlığı” içeren ve “çevir, kaz yanmasın” özdeyişini anımsatan tutumu ise, haftalardır birçok “yazan adam”ın satırlarına ve “ekran gevezeleri”nin çenesine konuk olduğundan, ayrıca değinmeyi gereksiz görüyoruz...




ufuk@ufukotesi.com

Bu yazı toplam defa okunmuştur.

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

UFUK ÖTESİ.COM

BU YAZIYI TAVSİYE EDİN

Adınız  Soyadınız

E-posta adresiniz
Arkadaşınızın e-posta adresi

 

Yazdır  - Sayfanın Başına Dön 

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002