24 Mayıs 2008 Cumartesi günü, Türk Eğitim-Sen muhteşem bir organizasyonla, 81 ilden otobüslerle gelen binlerce vatandaşımızı aynı anda Çanakkale’de buluşturdu. Programın başlangıcında Çanakkale abidesi önünde toplanan katılımcılar önce saygı duruşunda bulundu. Ardından İstiklal Marşı okundu. Daha sonra Doğu TV yapımcısı Nihat TANRIKULU Çanakkale ziyaretinin amacını anlattı.
Sonrasında kürsüye gelen Genel Başkan İsmail KONCUK, “Ülkemizin içeride ve dışarıda düşmanları bulunmaktadır. Buna karşı en büyük tedbir, gençlerimizi vatansever olarak yetiştirmektir. Çanakkale’de verdiğimiz 250 bini aşkın şehidin, vatansever insanlardan oluştuğu unutulmamalıdır. Bu duyguları gençlerimize veremezsek, ülke geleceğini, bağımsızlığını önümüzdeki süreçte koruyabilmek mümkün olmayacaktır. Bu konuda ülkeyi yönetenlere, ebeveynlere, öğretmenlere ve toplumun bütün kesimlerine görev düşmektedir. Bir başka milletin Çanakkale’si yoktur. Dolayısıyla Çanakkale şehitleri ve Çanakkale Savaşları çocuklarımıza çok iyi anlatılmalı ve her gencin Çanakkale’yi görmesi ve bu ruhu teneffüs etmesi sağlanmalıdır” dedi.
Daha sonra 57. Alay Şehitliği’nde 2 adet çınar dikme töreni yapıldı. Çınar dikiminde; 81 ilden, Söğüt’ten, Ertuğrulgazi Türbesi’nden, Azerbaycan’dan, Hoca Ahmet Yesevi’nin türbesinden, Kerkük’ten, Mekke ve Medine’den getirilen topraklar kullanıldı. Genel Başkan İsmail KONCUK, Sarıkamış şehitlerinin üzerine, Türk Eğitim-Sen üyesi, dağcı Bilgehan OVA tarafından örtülmüş olan Türk bayrağını, 57. Alay şehitlerinden birinin üzerine serdi. Geziye katılan öğrencilere, Türk Eğitim-Sen tarafından yaptırılan ve üzerinde Çanakkale şehitlerimizden birinin adı olan künyeler hediye edildi, öğrencilerden künyede adı olan şehidin mezarının bulunması istendi. Öğrencilere, Türk Eğitim-Sen tarafından “şehitlerimizi unutmayacağız” ibaresinin yazılı olduğu tişörtler dağıtıldı.
Bende onlarca defa ziyaret ettiğim bu kutsal yerleri, bu organizasyon vesilesiyle bir kez daha gördüm ve Türkiye’nin dört bir yanından, çocuklarıyla beraber gelen vatandaşlarımızla ve onların çocuklarıyla görüştüm. Bu organizasyon kapsamında ziyarete katılan, gençlerimizi ve yetişkinlerin, Çanakkale ziyaretini, turistik bir geziden öte, o ruhun yaşanması ve yaşatılmasına hizmet etmesi gerektiği bilinciyle yapılmasına inandıklarını gördüm. Çanakkale ruhunun, Türkün varoluş savaşının, Türkiye Cumhuriyetinin mayası olan bu savaşın, Türkün direnişini, Türkün başarısını, geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımıza ve gençlerimize doğru bir şekilde anlatıldığını gördüm. Bir sivil toplum kuruluşu olarak bir eğitim sendikası olarak, Türk Eğitim –Sen çok güzel bir iş yapmış ve bu büyük organizasyonu alnının akıyla başarılı bir şekilde bitirmiştir. Emeği geçenleri kutluyoruz.
81 ilden 167 otobüsle gelen 7 bini aşkın öğrenci ve ailenin katıldığı Çanakkale ziyaretinde oldukça duygusal anlar da yaşandı. İnanıyoruz ki, tarihin seyrinin değiştirildiği topraklarda, teneffüs ettikleri milli havayı hücrelerine sindiren çocuklarımız, hayatları boyunca unutamayacakları bir hatırayı yüreklerine nakşetmişlerdir. Atalarından miras olarak devraldıkları bu aziz toprakların ne zorluk ve fedakârlıklarla VATAN yapıldığını idrak etmişlerdir.
Bütün bu güzelliklerin yanında, Çanakkale’de hoş olmayan birtakım durumlarda gözümüze çarptı. Burada yazacağım birtakım eleştiriler, benim Gelibolu Milli Parkında gördüğüm, görüştüğüm kişilerden edindiğim izlenimler ve aslında birçok kişinin konuştuğu ancak herhangi bir şekilde tepki koyamadığı konulardır. Daha önce bu konuda herhangi bir yazıya da ben rastlamadım.
Öncelikle göze çarpan, Gelibolu Milli Parkının tamamen ticari bir meta haline dönüştürüldüğüdür. Aynı şekilde, özellikle İstanbul’un ilçe belediyelerinin düzenledikleri, Çanakkale gezileri mutlaka denetim ve kontrol altına alınmalı. İstanbul ilçe belediyeleri ulaşabildikleri vatandaşlara, Çanakkale’yi gezdirmişler, şimdi öğrencileri getiriyorlar. Her okula 2-3 otobüs, 3-4 okuldan 10-12 otobüsle Çanakkale gezileri yapılıyor. Yeme-içme bize ait deniyor. Bütün otobüsler aynı yerlerde konaklıyor, aynı yerlerde yiyilip-içiliyor. Görüştüğümüz öğrenciler bu konaklama yerleri konusunda hiç de iyi şeyler söylemedi. Bu konaklama yerleri denetleniyor mu? Gerçekten hijyenik koşullara uygun yerler mi, merak ediyoruz. Ziyaret esnasında bazı güzergâhların hızla geçildiği ve alış-veriş yapılacak yerlerde çok eğlenildiği, özellikle belirtiliyor. Bir de bazı belediyelerimiz işi gerçekten abartmış gibi geldi bana, otobüsleri seçim otobüsü gibi giydirmişler, Belediye Başkanının kocaman bir fotoğrafı yanın da Çanakkale’den bir görüntü. Sanki bu belediyelerin Çanakkale gezileri biraz amacından sapmış, bu iş bir rant aracı haline gelmiş gibi bir görüntü veriyor. Belediyelerimizin, böyle hassas bir konuda, daha dikkatli organizasyonlar yapması gerekir.