Dünya kimya sanayisinde son yıllarda küresel olaylar, daha iyi çevre için artan talep, artan tüketici beklentileri gibi nedenlerle büyük değişimler yaşanmaktadır. Günümüzde sürdürülebilir gelişme, iklim değişiklikleri, kimyasallarla ilgili yasal düzenlemeler, enerjinin dinamik yapısı ve teknolojinin sürekli biçimde gelişmesi kimya sanayisinde değişimin ve rekabetçi olmanın tetikleyicileridir.
Rüzgâr enerjisi, güneş enerjisi, biomass ve hidrojen enerjisi gibi alternatif enerji kaynakları günümüzde çok önemlidir ve gelecekte önemi daha da artacaktır. Dünyadaki artan enerji talebine baktığımızda üretebileceğimiz her türlü enerjiye ihtiyacımız olacaktır. Fakat aynı zamanda göz ardı edilmemesi gereken bir gerçek vardır ki bu da; gelecekte öngörülen enerji piyasasındaki dağılımın çok fazla değişmeyeceğidir. Günümüzde fosil yakıtları dünya enerji talebinin yüzde 80’ini karşılamaktadır. Yaşadığımız yüzyılın ortalarına doğru bu miktar yüzde 60 düşecektir. Alternatif enerji kaynaklarının gelişimi fosil yakıtların önemini azaltmamaktadır.
Günümüzde dünyada yaklaşık 30.000 rüzgâr türbini mevcuttur. Yüzyılın ortalarına doğru talep 5 MW’lık 1 milyon rüzgâr türbinine ulaşacaktır. Ayrıca güneş enerjisi önümüzdeki 40 yıl içinde yıllık yüzde 20’lik bir artış gösterecektir.
2030 yılında küresel enerji talebi bugünkünden yüzde 40 daha fazla olacaktır. Gelişmiş ülkelerdeki enerji talebi belli bir oranda artarken bu ülkelerin petrol ve doğal gaza olan talepleri de devam edecektir. Dünyadaki talep artışının büyük bir bölümü gelişmiş ülkelerden kaynaklanacaktır. Sanayide hiçbir zaman teknolojik bir son nokta bulunmamaktadır. Yeni buluşlar, yeni üretim metotları yeni teknolojilere olan talebi arttıracaktır.
Avrupa Birliği tarafından hazırlanan geleceğin üretim teknolojileri ve gelecekte geliştirilmesi planlanan enerji sistemleri hidrojen depolama sistemleri ve bu sistemlerin güvenlik ve işlevsellik alanında gelişmeler; yakıt hücreleri ile büyük miktarda enerji üretimi, temiz yakıt sistemleri, temiz enerji sağlanması, biyo hammaddeler (örnek mısırdan polimer, poliaktik asit üretimi), yenilenebilir enerji kaynakları (yel değirmeni, güneş hücreleri), pil teknolojileri, photovolvatic hücre teknolojisi olarak özetlenebilir.
Yeni enerji kaynakları geliştirirken en önemli hedef geleceğin enerji ihtiyacını doğru ve çevreye zarar vermeden karşılamaktır. Sorunun çözümü için her bireyin ve her şirketin kendisine sorması gereken bazı sorular vardır. Çözüm; teknoloji, insan, para, zaman ve liderlik unsurlarının birlikte kullanılması ile elde edilecektir. Yukarıda da bahsedildiği gibi yeni teknolojiler konusunda yapılacak birçok çalışma vardır. Gerekli finansal desteğin sağlanması, deneyimli ve bilgili insan kaynağının kullanılması, önlem alabilmek için kalan zamanın doğru planlanması ve en önemlisi de teknoloji, insan, para, zaman kaynaklarının verimli bir şekilde yönetimini sağlayacak bir liderliğin ortaya konulması ile her toplum kendi çözümünü üretebilir.