Kasım 2008

Ö T E S İ

 

28.03.2024 



Zekice

 
Zeki Hacı ibrahimoğlu

Kuvvetlinin zayıfı yediği dünya


Nice insanlar vardır ki, milletleri inek gibi sağan emperyalist güçlerin kendiliklerinden çekilip gideceğine inanırlar. Hâlbuki bu emperyalist güçler hiçbir zaman bir şeyi hak ve adalet olduğu için değil, kendisi gibi bir kuvvetin gücünü görünce ve onunla başa çıkamayacağını anlayınca kabul ederler. Kuvvetlinin zayıfı yok etmesi kaidedir, yerde, havada, denizde bu savaş geçerlidir.

Bu yazıyı yazarken gayemiz kamuoyunu aydınlatmaktır.
Hakikatin kanunları bütün kanunların üstünde olduğundan, buna uyarak doğruları söylemeye kendimi mecbur hissediyorum. Bu konuda ki düsturum “haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır” hadisidir.
Zindanlara atılan çaresizlere muhafızlarını seçme hakkı verilse, bu hak onların hürriyetlerini mi temin eder?
Birisi evinizi haksız yere işgal etse de onu iyi kullansa, ona iyi baksa, işgali meşru olur mu?
Hakkın kuvvette olmadığını, hakkın hak olduğunu, hiç kimsenin bir diğerini kul edinemeyeceğini, bayağı göremeyeceğini, bütün imtiyazları kaldırarak insanların; insanlıkta hukukta, hayatta eşit olduklarını dinimiz bize açıklamıştır.
Yöneticiler halkı koyun sürüsü olarak görüyorlar ve bu koyunların etini yediler, yününü giydiler, halkı iskelet halinde bıraktılar.
Nice insanlar vardır ki, milletleri inek gibi sağan emperyalist güçlerin kendiliklerinden çekilip gideceğine inanırlar. Hâlbuki bu emperyalist güçler hiçbir zaman bir şeyi hak ve adalet olduğu için değil, kendisi gibi bir kuvvetin gücünü görünce ve onunla başa çıkamayacağını anlayınca kabul ederler.
Kuvvetlinin zayıfı yok etmesi kaidedir, yerde, havada, denizde bu savaş geçerlidir.
Ey Allahım, insanın ihtiyacı bir lokma ekmeğe olduğu halde bu ihtiyaç derdiyle uzun uzun çekişme nedendir?
Din, ırz ve namus alet edilerek elde edilmiş olan mala lanet olsun.
Her hilekâr adamdan vefa bekleme; çok hacıların putu koltuklarının altından çıkmıştır.
Rütbe sahipleri af ile müjdelenmiş midir? Ceza kanunları zayıfa mı uygulanır?
Zenginler için din de, iman da akçedir. Namus ve hamiyet sözü fukarada kaldı.
İkbal için dostları çekiştirmek yeni çıktı. Eskiden bilmezdik, bu dirayet yeni çıktı. Hırsızlık çoğalıp sadakat kelimesi moda oldu. Namus tamam oldu. Hamiyet yeni çıktı. Dostlar düşmanlara zemmetmek zarafet sayılmaktadır. Sevgiliyi yabancılara şikâyet etmek yeni çıktı. Hakiki sadıkları tahkir ederek reddetmek kaide şekline girdi. Hırsızlara ikram ve inayet yeni çıktı. Gerçi doğruyu söyleyen evvelce de menfurdu, fakat hainlere riayet etmek yeni çıktı.
Bütün nizamlar gazetelerle ilan olunur, halkı sözle refaha kavuşturmak yeni çıktı. Aciz olanın en açık hakkı verilmez. Arkası olanları her yerde himaye etmek yeni çıktı.
Devletin geri kalmasına sebep; Müslümanlıkmış, bu rivayet eskiden yoktu, yeni çıktı. Her işimizde milliyeti unutarak Frenklerin fikirlerine uymak yeni çıktı.
Bu sözleri Ziya Paşadan okurken aklıma memleketimden manzaralar geldi: Rant için sağda ve solda vuruşanlar, kutsal dinimizi rant için kullananlar tüysüz yetimin hakkını yerken vicdanı sızlamayanlar, evine sebze götürebilmek için pazar yerlerindeki çöpleri karıştıran insanların olduğu bir ülkede bir gecede içki masalarında milyarlar yiyenler.
Devlet yönetimine gelmeden önce elbise almaya parası olmayanlar, yönetime geldikten sonra villa alma yarışına girenler, milletimin fakir çocukları vatan bölünmesin diye şehit olurken çocuklarını yurt dışında çalışır göstererek askerlik hizmetinden kurtaranlar. “Devletin malı deniz yemeyen domuz” diyen domuzlar. “Yeyin efendiler yeyin bu fani iştah sizin” bu sözlere aldanmayın.
Ziya Paşa diyor ki; feleğin rengine pek aldanmış, o eski felektir. Çünkü meşrebi düzensiz ve dönektir. Biri ipek kumaşlı döşekte, diğeri viranede can verse de zengin ve fakir, nihayet herkes toprağa girecektir. Halım şahsın gazabından, Allah’a sığın, çünkü yumuşak huylu atın çiftesi pektir.
Bu millet bir gün mutlaka uyanacak ve kan emen sülüklere gerekli tokadı atacaktır.


ufuk@ufukotesi.com

Bu yazı toplam 3494 defa okunmuştur.

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

UFUK ÖTESİ.COM

BU YAZIYI TAVSİYE EDİN

Adınız  Soyadınız

E-posta adresiniz
Arkadaşınızın e-posta adresi

 

Yazdır  - Sayfanın Başına Dön 

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002