Kasım 2008

Ö T E S İ

 

26.04.2024 



Yansıma

 
Gülay Özmen

Canım Anneciğim benim...


"Çok yavaş da olsa ben öğreniyorum, gelişiyorum, büyüyorum. Yakında duygularımı sana sesli olarak söyleyeceğim, şimdi güçlü olma zamanı anneciğim. Etrafımızdaki diğer melekleri düşün anneciğim. Ne demişti melekler; “senin annen var korkma! O seni korur ve sana her şeyi öğretir”, sen varken anneciğim hiç korkmuyorum biliyor musun? Çünkü Tanrı seni seçti."

“Neden hep dalıp dalıp gidiyorsun, neden bana hep üzgün üzgün bakıyorsun, neden hep aynı soruları tekrarlıyorsun, neden kendini suçlamaktan vazgeçmiyorsun ve neden hep kızgınlık duyuyorsun?..
Hâlbuki ben meleklere sormuştum; "beni bu halde dünyaya gönderirseniz orda ne yaparım?” diye. "Korkma” dediler, “korkma, biz senin için en iyi olanı seçtik. Endişe etmene gerek yok. Sen gittiğinde orada seni bekleyen biri olacak. Annen! O sana bizden daha iyi bakacak. Sana bizden daha çok şey öğretecek. Ama senin de ona öğretecek çok şeyin olacak. Ve bir gün, günü geldiğinde kendi başına yaşayabileceksin” dediler anneciğim.
Hadi anneciğim, güzel anneciğim, şefkatli anneciğim, sabrı derya anneciğim. Çalışmaya hemen başlayalım. Öncelikle ben sana ceza olarak değil, ödül olarak gönderildim, yani anneciğim ben senin ödülünüm. Ve anneciğim bu ödülde suçlu aramana gerek yok. Bir an önce nedenler üzerinde durmaktan vazgeçip sonuçlar üzerinde yoğunlaşmaya başlamalısın.
Benden utanma, insanların bakışlarına aldırma, beni gittiğin her yere götür, eğer kendi kendime yeterli hale gelmemi istiyorsan sakın anlamadığımı düşünme. Beni konsere, tiyatroya, sinemaya götür anneciğim. Belli mi olur bakarsın sen ve ben belki de toplumun melekelere bakış açısını değiştiririz
Hadi kalk anneciğim denize gidelim, bana yüzmeyi öğret, hep evde oturmaktan sıkıldım. Artık sadece okula giderken dışarı çıkıyorum. Sana verilen görevin çok zor olduğunu biliyorum ama unutma yalnız değiliz. Çok yavaş da olsa ben öğreniyorum, gelişiyorum, büyüyorum. Yakında duygularımı sana sesli olarak söyleyeceğim, şimdi güçlü olma zamanı anneciğim.
Etrafımızdaki diğer melekleri düşün anneciğim. Ne demişti melekler; “senin annen var korkma! O seni korur ve sana her şeyi öğretir”, sen varken anneciğim hiç korkmuyorum biliyor musun? Çünkü Tanrı seni seçti.
Her ne yaparsan yap beni toplumdan uzak tutma anneciğim, başta da söylediğim gibi insanların bakışlarına aldırış etme ve beni gittiğin her yere götür çünkü seninle her şey çok daha güzel anneciğim.”
Evet, seçilmiş anneler, evet yüreği derya, sevgisi sonsuz, her şeyden önemlisi özverili anneler! Dünyaya birer melek getiren anneler, yalnız değilsiniz! Sevgili okurum, nerden çıktı şimdi, bayram değil seyran değil, engelliler haftası değil. Bu kız yine konuyu nereye bağlayacak diye düşündüğünüzü biliyorum. İnanın iyi bir yere bağlayacağım.
Geçtiğimiz günlerde engellilerle ilgili bir seminere katıldım, bunun üzerine bu semineri düzenleyen Maltepe Belediyesi’nde soluğu aldım Başkan Fikri Köse ile bir süre bunun üzerine sohbet ettik. Ne mi öğrendim? İnanın öğrendiğim konuyu baştaki mektup kadar duygusal bulacaksınız.
Sohbetimiz üzerine öğrendim ki Maltepe Belediyesi hem zihinsel hem de fiziksel engellilerle ilgili inanılmaz duyarlı davranıyor. Yani bugüne kadar hiç yapılmamışa imza atmaya hazırlanıyor. Yakında bunu bilmeyen bilecek, duymayan da duyacak zaten. Ancak ben de bu duyarlılık karşısında boş durmamalıydım. Maltepe Belediye Başkanı sayın Köse’ye sordum; “nerden aklınız geldi bu fikir?”
Sayın Köse, derin bir nefes alıp bir an boşluğa baktı, cümleye şöyle başladı. “İnanın Gülay Hanım. Yaklaşık 4 yıldır Maltepelilere hizmet ediyorum. Neden daha önce bunu düşünüp de hizmete açmadım diye kendime kızıyorum. Tam bir yıl önce bu aylar gibi Maltepe’nin mahallerini geziyorum. Bize düşenleri, gereğini yerine getiriyor muyuz? Eksik var mı? Maltepelilerle sohbet ediyorum bu arada. Birden gözümün önünde bir resim belirdi. Yaklaşık 13- 14 yaşında, bacaklarından engelli bir genç gördüm. Çamaşır leğenine oturmuş, ellerinin yardımıyla güçlükle okula gitmeye çalışıyordu. O an dünyamın yıkıldığını hissettim. O döneme kadar da birçok engelliye tekerlekli sandalye yardımı yapmışız ve hâlâ da devam ediyorduk. Ulaşamamışız dedim kendime. Kalan bir kişi de olsa bu beni gerçekten sarstı. Başka ne yapabilirim diye düşünmeye başladım, işte bu proje aklıma geldi. 2 ay kadar sonra açılışını yapacağımız zihinsel engelliler rehabilitasyon merkezi.”
Evet sevgili okurum. İstanbul’un en büyük ilçelerinden biri olan Maltepe’de, Belediye Başkanı Fikri Köse’nin yapımını başlattığı Zihinsel Engelliler Rehabilitasyon Merkezi’nin bir örneği daha Türkiye’de yok. Değil Türkiye’de birçok Avrupa ülkesinde dahi böyle bir merkez yok.
Kısaca özelliklerini anlatmak istiyorum; yaklaşık 3 bin 200 metrekarelik bir alan üzerine inşa edilen bu merkez 3 kattan oluşuyor. İçinde değil eğitim sınıfları 5 ayrı olimpik yüzme havuzu bulunuyor. Tek, tek olanları saymanın anlamı yok ancak anlamı olan bir şey varsa Maltepeliler çok şanslı bu kadar duyarlı bir başkana sahip oldukları için. Bugüne kadar düşünülmemişi düşünmüş, yapılmamışı yapmış bir kişilik Fikri Köse. 500 zihinsel engelliye hizmet verecek olan bu merkezde anlayacağınız yok, yok. Hem günü birlik eğitim hem de sağlık merkezi olarak yapılan bu merkez bir süreliğine dahi olsa aileleri rahatlatmak veya seyahatlerinde çocuklarını götüremeyecekleri dönemde otelcilik hizmeti de verecek. Aynı zamanda sadece engelli çocuklar değil anne babalar da bu merkezde eğitim görecek. Evet, okurum yanlış okumadınız. Çok yakında birer melek sahibi olan ebeveynlerin “neden bizlere çocuklarımıza yönelik okul yok?” serzenişleri son bulacak.
İşte bu merkezin hem fikir babası hem de böylesi ulvi bir görevi kendine amaç edinen kişi Maltepe Belediye Başkanı Fikri Köse.
Önceki sayıda sizlerle birlikte olamadım amma sevgili okurum bu sizleri unuttum anlamına gelmiyor. İşte buradayım, eminim birçoğunuz bu merkezle ilgili heyecan yaşadınız bile… Meraklarınız olursa lütfen yazın. Ufuk Ötesi’ndeki köşemden meraklarınızı gidermeye çalışacağım.


ufuk@ufukotesi.com

Bu yazı toplam 4648 defa okunmuştur.

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

UFUK ÖTESİ.COM

BU YAZIYI TAVSİYE EDİN

Adınız  Soyadınız

E-posta adresiniz
Arkadaşınızın e-posta adresi

 

Yazdır  - Sayfanın Başına Dön 

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002