Çin’in Tibet’i işgal altında bulundurmasını protesto eden Batılı ülke vatandaşları adeta birbirlerine nazire yapıyorlar. Londra’da yapılan gösterilerden daha fazlasını Parisliler yapmak istiyorlar. Tibet’in ruhani lideri (ne demekse ) Dalay Lama’nın magazin basınında devamlı haber olmasının etkisiyle insancıl (!) Batılılar, Tibet için neredeyse canlarını verecekler. Her olayda olduğu gibi ikiyüzlü, çok köşeli Batı burada da kendini gösteriyor.
Çin’in başkenti Pekin’de bu yaz yapılacak olan olimpiyat oyunları için Atina’dan yola çıkarılan meşale Çin hükümetinin görevlendirdiği “bodyguard”ların korumasında dünyadaki önemli merkezleri dolaşıyor. Barış için yakılan meşale dolaştırıldığı şehirlerde protesto gösterilerine hedef oluyor. Çinliler meşalenin başına bir şey gelmesin diye özel operasyonlar için yetiştirilmiş, yakın dövüş uzmanı, mavi beyaz eşofmanlı elemanlarına her türlü yetkiyi vermişler. Öyle ki; kısa boylu bilinen Çinlilerin aksine iri yarı görünümleriyle dikkat çeken özel tim görevlileri, Çin’i protesto eden yabancı ülkelerdeki sivil halkı dövmekten bile çekinmiyor.
Çin’in Tibet’i işgal altında bulundurmasını protesto eden Batılı ülke vatandaşları adeta birbirlerine nazire yapıyorlar. Londra’da yapılan gösterilerden daha fazlasını Parisliler yapmak istiyorlar. Tibet’in ruhani lideri (ne demekse ) Dalay Lama’nın magazin basınında devamlı haber olmasının etkisiyle insancıl (!) Batılılar, Tibet için neredeyse canlarını verecekler. Her olayda olduğu gibi ikiyüzlü, çok köşeli Batı burada da kendini gösteriyor.
Film artistlerinin, şarkıcı tayfasının pompalamasıyla Budistleri baş tacı yapan, inanç boşluğundaki Batı dünyası Tibet için kendini parçalarken, 1949’dan beri işgal altında bulunan medeniyetin beşiği Doğu Türkistan’ı ise bilinçli bir şekilde görmezden geliyor.
Çin 1949 yılında işgal ettiği Doğu Türkistan’da yaşayan 15 milyon Müslüman Türk’ü inim inim inletirken ikiyüzlü, çok köşeli Batı nedense bunu hiç umursamıyor.
Tamam. İkiyüzlü, çok köşeli Batı fıtratına uygun davranıyor. Bunun böyle olacağını biliyoruz.
Bizim isyan ettiğimiz 15 milyon kardeşi inim inim inlerken, her türlü kültürel hakları yok sayılırken, üzerlerinde tıbbi deneyler uygulanırken bizlerin de bu olaya ilgisiz ve duyarsız kalmamızdır.
Çin’de yapılacak olan olimpiyat oyunları nedeniyle bizim ülkemizde doğru dürüst bir protesto yapıldı mı? Büyük harfle HAYIR! Protestoyu bırakalım hepimiz Çin yapımı tapon malların müptelası olmuşuz. Çoluğumuza çocuğumuza sağlıksız Çin mallarını almaktan sakınmıyoruz.
Belediye başkanlarımız, üst düzey memurlarımız Çin’e gitmek, Çin’le iş yapmak için yırtınıyorlar. Tabii ki Çin’le ortaklıklar yapacağız ama Çin ile iş yapacağız diye kardeşlerimizi de unutmamamız gerekir. En azından beğenmediğimiz Batılılar kadar duyarlı olalım.
Batı kamuoyunda Çin’in işgal politikası tartışılırken biz beklerdik ki, kamuoyu oluşturacak (!) Türk Basını (!) da Doğu Türkistan meselesini gündeme taşısın.
Ne gezer.
Bizim basın Batı basınından daha fazla Budist propagandası yapıyor. Dalay Lama’nın adını her Türk vatandaşına ezberleten (!) Türk Basını (!) Bir Osman Batur’u, bir İsa Yusuf Alptekin’i görmezden geliyor.
İnsan düşünmeden edemiyor, Çinliler birgün Türkiye’yi işgal etse acaba bizim basının umurunda olur mu?