Kasım 2008

Ö T E S İ

 

21.12.2024 



Göğe Merdiven

 
Aybars Fırat

TRT’de Ermenice


TRT GAP tv’de yayınlanan Kültürel Zenginliğimiz programı sessiz sedasız yayınlanmaya devam ediyordu. Ne olduysa 2008’in ilk haftasında Devlet Bakanı Mehmet Aydın, TRT’de Ermenicenin de aralarında bulunduğu 8 dilde radyo televizyon yayınlarına başlayacağını açıklayıverdi. Konuyla ilgili haberde TRT INT’in etkili bir haber kanalı olarak yapılandırılacağından bahsediliyordu.

Rahmetli mi desem, toprağı bol olsun mu desem bilmiyorum? Aziz Nesin, Türk milleti için yüzde 60’ı için “aptal” demişti. Hepimizi ayağa kaldırmıştı. Şimdi anlıyorum ki eksik söylemiş… Her şeyini elinden alsan da milletten “tıs” yok!
Mensubu olmaktan gurur duyduğum milletim için bu kadar kızmamın sebebi şu: Biliyorsunuz Brüksel’de planlanan, Washington’da onaylanan, Türkiye de uygulanmaya konulan bir plan var: Türkiye’nin doğusunda önce bir Kürt devleti kurulmak, sonra bu devletin arazisi Ermeni ve Yahudilere peşkeş çekilmek isteniyor. Bu konuda Türk Milletini uyaranlar oldu. Aydınlar üzerine düşeni yaptılar. Millet ne yaptı? Hiç bir tedbir almadı. Aydınlar, az çok geleceği görenler dedi ki, “Bunlar Türkiye’yi bölecekler. Kürt devleti kuracaklar. AB’nin Kürtçe yayın, Kürtçe eğitim taleplerinin altında bölücülük var.” Millet tınmadı, işine gücüne baktı.”Birşey olmaz” dedi. Milletin bu durumunu açıkça görenler Kürtçe yayın konusunu AB baskısıyla kabul ettiler ve 2004 yılında TRT GAP televizyonunda bazı lehçelerde ve dillerde yayın yapılmaya başlandı. Programın adına da “Kültürel Zenginliğimiz” denildi. Bu yayınlar üzerine AB ve yerli işbirlikçileri dediler ki; “Neden Lazcayı program dışı bıraktınız? Neden Kürtçe program saatlerini o saatte yayınlıyorsunuz? Neden Kürtçe klipleri telifsiz kullanıyorsunuz? Hani Kürtçe diye bir dil yoktu, bakın, yayın yapılabilecek gelişmiş bir dilimiz varmış. Bu yayınlar devlet eliyle olmaz. Özel yayın kuruluşlarına da izin verilsin. Alfabe değişsin ki Q, W, X gibi harfleri altyazıda kullanabilelim. Bu yayınlar için uzman yok, onun için Kürtçe Radyo Televizyon Yüksek Okulu veya İletişim Fakültesi hemen açılsın. Bu da yetmez eğitim öğretim kurumları açılmalı, akademiler ve enstitüler kurulmalı, Kürt Dil Kurumu kurulmalı, yazının kuralları sistemleşmeli. Yayınların kalite denetiminin yapılması için Kürt Hukuk Fakültesi, Kürt Bilimler Akademisi, Kürt Kürsüsü hatta Filoloji Enstitüsü, Kürt Dili ve Edebiyat Bölümlerinin de acilen kurulması gerekir. Kürt sosyal yaşamı, gelenek ve görenekleri bilinmezse olmaz. psikoloji, sosyoloji ve tarih araştırma kurumlarına ihtiyaç var. Bu alanda bugüne kadar yazılmış tüm eserler Kültür Bakanlığı’nca yararlı eserler kapsamına alınsın. Bu alandaki uzmanlar devletçe finanse edilip desteklensin. Kürtçe yayınlara geçildiğine göre öteki etnik kültürlere de bu hak verilsin. Kürtçenin tüm lehçeleri ile yayın yapılsın. Bir saat yetmez. Tam gün yayın olsun. En iyisi Kürtçe Radyo Televizyon Kurulu oluşturulsun. Özel Radyo TV’ler de Kürtçe programlar oluşturabilsin. Türkçe yayınların, Kürtçe ve diğer etnisite mensuplarınca anlaşılabilmesi için alt yazı ile verilmesi gerekir. Kürtçenin lehçe ve şiveleri yanında Arapça, Ermenice, Süryanice, Rumca, Çerkezce, Abhazca, Arnavutça, Boşnakça ve daha sayamadıkları pek çok lehçe ve şivede de yayın yapmalıdır.” dediler.
TRT GAP tv’de yayınlanan Kültürel Zenginliğimiz programı sessiz sedasız yayınlanmaya devam ediyordu. Ne olduysa 2008’in ilk haftasında Devlet Bakanı Mehmet Aydın, TRT’de Ermenicenin de aralarında bulunduğu 8 dilde radyo televizyon yayınlarına başlayacağını açıklayıverdi. Konuyla ilgili haberde TRT INT’in etkili bir haber kanalı olarak yapılandırılacağından bahsediliyordu. Ne yazık ki TRT’nin bu konudan haberi olmadığı anlaşılıyordu. Zira ne kadar sıkıştırdıysak da yöneticiler tek kelime konuşamadılar. Bu konuda bir şey bilmiyorlardı! Acaba yanlış mı duyduk diye düşünüyorduk ki hiç yalanlama olmadığı gibi Azerbaycan’dan da ses geldi: Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Basın Sözcüsü İbrahimov, TRT’nin Ermenice yayınının iki ülke ilişkilerine hiçbir olurunu, etki etmeyeceğinden emin olduğunu ifade etti. Kahve dövücüsünün hık deyicisi. Zaten ana muhalefet başkanı kısa bir süre önce müthiş (!) bir Kürt açılımı yapmış. Bölgeye yönelik Kürtçe, Arapça ve Türkçe yayınlar yapalım diyerek bu vahim vahadan haberdar olduğunu belli etmişti. Mayıs ortasından geçen kağnı tekeri hikâyesi! O tarafı da mayıs bu tarafı da! Bu konuda konuşması gereken kim varsa susmaya devam etmekte.
Boğazlıyan Kaymakamı Şehit Ali Kemal Bey: “Beni ecnebilere şirin gözükmek için asıyorsunuz. Millet sağolsun” demişti. Ben de diyorum ki, kendisine yapılan bunca edepsizliğe, tahkir ve parçalanma çabalarına sessiz kalan millet yok olmaya mahkumdur.
Efendiler: Ermeni meselesindeki görüşlerinizi dünyaya anlattınız da Ermeniler mi kaldı? Ermenilerin hemen tamamı Türkçe bilir. O zaman mesele nedir? Niçin Ermenice yayın yapıyorsunuz? Başka hangi dillerde yayın yapacaksınız? En çok konuşulan dilde yayın yapmak istiyorsanız Çince yayın yapınız. Maksadınız nedir? Bu yayınlar için neden TRT INT’i zikrediyorsunuz? Gelir gelmez işi boş, kof habercilik anlayışıyla yaptığınız haberlerle doldurduğunuz bu kanaldan elinizi çekin. Bizim çocuklarımız Türkçe bilmiyor. Yurt dışında Türkçeyi unutan bir milyona yakın gencimize Türkçe öğreten programlar yaptırın. Kaliteli çizgi filmler, diziler yaptırın. Türk filmleri yaptırın. Adam gibi tartışma programları, eğlence programları yaptırın. “Ayranı yok, içmeye tahtırevanla gider..” demişler. Bu fakir milletin cebinden elinizi çekin. Bölücülük yapacaksanız ağababalarınız versin. Soros versin. AB, ABD versin. CFR versin. Bölücülüğünüzü Türk Milletinin malı, mülkü, televizyonu, radyosu üzerinden yapmayın. Yazıktır. Ayıptır. Bu vahim duruma seyirci kalınması sizce ne ifade ediyor?
Ermenice yayınların yanında Yahudice, Rumca, Gürcüce yayınlar da gündeme gelir, bir yandan Türk Alman Üniversitesi açılır, Yüksekova’da ABD için bir dinleme istasyonu kurulurken, bir yandan da bu anlamsız tutum, ısrarla devam ettirilirse, Türkiye’yi yöneten yöneticilerin bu azınlıklara mensup olduğunu düşüneceğim. Milletimize ise bütün bunlara seyirci kaldığı için ne söyleyeceğimi bilemiyorum…


aybarsfirat@yahoo.com

Bu yazı toplam 3556 defa okunmuştur.

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

UFUK ÖTESİ.COM

BU YAZIYI TAVSİYE EDİN

Adınız  Soyadınız

E-posta adresiniz
Arkadaşınızın e-posta adresi

 

Yazdır  - Sayfanın Başına Dön 

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002