Kasım 2008

Ö T E S İ

 

21.12.2024 



Kulvar

 
Cihangir Arık

Amerika planında rütuş


Çok yakın gelecekte bölgenin haritası değişecek. Türkiye’nin bu politikayla buna engel olma ihtimali çok zayıf. Mevcut iktidar için ‘Türk’ kimliği önemli değil zaten. Onlar için Türkiyelilik kimliği önemli. Bu yüzdende millî politika, millî devlet, misak-ı millî kavramları o kadar önemli değil. En yakın sınırımızda olan bitene seyirci kalmak ve olacaklara müdahale etmek onların yapacağı iş değil. Amerika Irak’ta tek başına mücadele edemeyeceğini anladı. Oradaki ganimeti yemek için kendisinin Türkiye gibi güçlü bir devlete ihtiyacı var.

Irakta tek başına düzen sağlayıp yeraltı ve yer üstü zenginliklerin nimetlerinden rahat bir şekilde faydalanamayan Amerika plan değiştirdi. Türkiye’nin konumu ve gücü itibarı ile geri adım atmak zorunda kaldı. Elindeki PKK kozunu kullanıp Türkiye’yi Irak’ın içine çekip terör örgütünü bitirmesine onay verdi. İstihbarat paylaşımı madem bu kadar gelişmiş bir şekilde yapılıyordu bugüne kadar nerdeydin ey Amerika! Tabi o zaman Irak’ta her şeyle baş edeceğini sanıyordu. Baktı orası bir bataklık Türkiye’ye imdat çağrısında bulundu.
Amerika’da Erdoğan-Bush görüşmesinden çıkan sonuç geleceğin haritasını belirleyecek. Bu kadar kısa bir görüşmede böyle bir karar alınır mı? Bu mümkün değil. Önceden planlanmış bu görüşme sadece iş olsun meselesiydi. Başbakan, aylar öncesinden BOP’un eş başkanıyım derken kehanetten değil bir gerçekten bahsetti, bunların hepsi ayarlanmıştı. Sadece plan Başbakanın bu ziyaretinde karara bağlandı. Olaylar planlı bir şekilde gelişiyor ve gelişecek. Amerika’nın PKK’yı bitirme sözü karşılığında Türkiye’den Kuzey Irak’ta kurulacak bir oluşuma destek sözü aldığını düşünüyoruz. Her şey televizyon kanallarında anlatıldığı gibi değil. Amerika terör örgütünü bitirecek. Evet bu bir gerçek. Zaten terör örgütü Amerika’nın ne işine yarıyor? Gelecekle ilgili planlarında çıkabilecek herhangi bir aksilik karşısında pazarlık için piyonluk görevi yapıyor. Amerika’nın asıl amacı K. Irak’ta kendi kontrolünde bir Kürt devleti kurdurmak. Türkiye için asıl mesele bundan sonra başlıyor. Türkiye Amerika’ya karşı Kuzey Irak’taki stratejiyi iyi belirlemek zorunda. Musul, Kerkük ve K.Irak için hamlesini doğru yapmalı. Bu konuda Amerika’ya karşı gücünü göstermelidir. Eğer K. Irak’ta bir devlet kurmayı engelleyemiyorsa ki engelleyecek millî bir politika sergilemekten uzak görünüyor. O zaman yapılacak en önemli şey oradaki yeni bir oluşumu Türkiye lehine çevirecek politika izlemelidir. Amerika Türkiye’yi karşısına almadan bir oluşum içinde olmaya karar verdi. K.Irak’taki petrol ve diğer zenginlikleri tek başına elde edemeyeceğini anlayan Amerika Türkiye’nin gücünün farkında olduğu için anlaşma yoluna gitmenin hesabını yapıyor. Önce PKK bitirilecek.
Çok yakın gelecekte bölgenin haritası değişecek. Türkiye’nin bu politikayla buna engel olma ihtimali çok zayıf. Mevcut iktidar için ‘Türk’ kimliği önemli değil zaten. Onlar için Türkiyelilik kimliği önemli. Bu yüzdende millî politika, millî devlet, misak-ı millî kavramları o kadar önemli değil. En yakın sınırımızda olan bitene seyirci kalmak ve olacaklara müdahale etmek onların yapacağı iş değil. Amerika Irak’ta tek başına mücadele edemeyeceğini anladı. Oradaki ganimeti yemek için kendisinin Türkiye gibi güçlü bir devlete ihtiyacı var. Amerika kendine bulaşmayan terör hareketi için kılını bile kıpırdatmaz. Amerika, Türkiye’yi sevdiği için PKK’yı bitirme kararı almadı. Tamamen kendi menfaati için aldı bu kararı. Irak’taki maddi zenginlikler Amerika’nın iştahını öyle bir kabartıyor ki, bu zenginlikleri ele geçirmek için yıllarca piyon olarak kullandığı terör örgütünü feda etmekten çekinmiyor. Tek istediği planının bozulmaması…
Şimdi herkesin merakla beklediği soru: Türkiye’nin bu oluşumun neresinde olacağı. Kendi çıkarları doğrultusunda millî bir politika izleyebilecek mi? Türkiye, Amerika’nın farkına vardığı ama kendisinin bile fark edemediği gücünün gereğini yapabilecek mi? Türkiye kendi geleceği için ne yapacak? Musul ve Kerkük için neler yapabilecek?


ufuk@ufukotesi.com

Bu yazı toplam 3728 defa okunmuştur.

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

UFUK ÖTESİ.COM

BU YAZIYI TAVSİYE EDİN

Adınız  Soyadınız

E-posta adresiniz
Arkadaşınızın e-posta adresi

 

Yazdır  - Sayfanın Başına Dön 

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002