2003 yılında yazdığım bir makalede Türk askerinin başına geçirilen çuvalın asıl sebeplerinden birisi olarak TSK’nın bölgedeki kripto ve isithbarat amacı ile kullandığı RT 607 olduğunu dile getirmiştim. Bu olay sonrasında birçok kişi olayın siyasi ve politik yönünü tartışırken Türk ordusu kullandığı sistemi değiştirme gereği duymuştu. TSK’nın niye kripto sistemini değiştirme gereği duyduğu araştırılmamıştı. Bu olay aslında birçok teknik olayın da miladı olarak görülebilir. O yıllarda birçok yetkili istihbaratın dışa bağımlı olmaktan kurtarılması gereken kendi kaynak kodları ve kendi uydu sistemlerini gündeme getirmişti.
Geçen ayda bilindiği üzere Türk Silahlı Kuvvetleri tarihinde ilk defa elli savaş ucağı ile PKK’nın inlerine gece operasyonu gerçekleştirdi. Bu operasyon içinde birçok ilki barındırdığı için teknik anlamda çok önemli idi. Terör örgütü PKK’nın Kuzey Irak bölgesindeki kamplarının Türk Hava Kuvvetleri tarafından bir gece ansızın baskın yapılarak imha edilmesi Türkiye’nin gücünü dosta ve düşmana göstermesi bakımından önemli bir operasyondu. Olayın siyasi ve politik yansımalarını birçok kimse yazdı. Ben ise olayın daha çok teknik yönüne dikkat çekmek istiyorum. Bu operasyonda daha önce askerimizin başına çuval geçiren ABD bize destek verdi. Fakat bu destek gelecek operasyonlarda verilir mi bilinmediği için Türkiye kendi istihbahrat uydusunu yapmaya çuval baskınından sonra karar vermişti. İşte artık bir rüya gerçek oluyor.
Türkiye yıllar önce aldığı ‘Kendi uydunu kendin üret politikası’ gereği ilk uydusuna inşallah 3 ay içinde start vereceğini açıkladı. Bu istihbarat ile uzaydan 60 cm büyüklüğündeki nesnelerin hareketini rapor edebilme kabiliyetine sahip olacak uydumuz Avrupa, Kafkaslar ve Ortadoğu’yu gözetleyebilecek. Sınır gözleme amacıyla projelendirilen ve adına ilk Türk devleti Göktürk’ün ismi verilen proje kapsamında bir adet elektro-optik gözlem uydusu, bir adet sabit yer istasyonu ve bir adet de mobil yer istasyonu tedariki bulunacak.
3 AY İÇİNDE SONUÇLANACAK
Savunma sanayi yetkilileri Türkiye'nin keşif, gözlem ve uydu projesi olan 'Göktürk Projesi'nin, en geç 3 ay içinde sonuçlandırılacağını belirtiyorlar. Göktürk projesi ile birlikte artık Türkiye, bölgesindeki bir metrenin altındaki nesnelerin hareketlerini de rapor edebilecek kabiliyette olacak. Ayrıca Göktürk, sınırdan terörist geçişlerinin engellenmesi noktasında da fayda sağlayacak. Göktürk uydusuyla birlikte TSK, havadan kendi istihbaratını sağlama noktasında önemli bir avantaja sahip olacak.
200 milyon dolar harcanacak ve yüksek çözünürlüklü resimler gönderecek olan uydunun, yerli ve yabancı sanayi işbirliği içinde üretilmesi ve geliştirilmesi öngörülüyor. Bu nedenle TAI, TÜBİTAK ve ASELSAN gibi kuruluşlar projede rol alacak. Projeyle yerli sanayinin bir sonraki uydu projesinin tasarım, entegrasyon ve test faaliyetlerini Türkiye'de gerçekleştirebilecek yeteneğe ulaşması hedefleniyor.
GÖKTÜRK ALTI YIL UZAYDA KALACAK
Göktürk projesi ile yıllık 5 bin efektif görüntü alınması amaçlanıyor. Göktürk uydusuyla birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri, havadan kendi istihbaratını sağlama noktasında da önemli bir avantaja sahip olacak. Türkiye özellikle son dönemde uzay çalışmalarına büyük önem verirken, Hava Kuvvetleri Komutanlığı da 1999'dan itibaren “Aerospace” konsepti içerisinde çalışmalarını yoğunlaştırmıştı. Bu çerçevede, orta ve uzun vadede kabiliyet kazanılması gereken alanlar; uzaktan algılama, uzayın taarruz ve savunma amaçlı kullanımı, uzaydan elektronik harp ve uzaydan komuta-kontrol olarak belirlenmişti. Bu hedeflere ulaşmada, Göktürk uydusu önemli adımlardan birini oluşturuyor. Yetkililer, askerî istihbarat amaçlarının yanı sıra, uydunun istenildiği takdirde sivil alanlarda da katkı sağlayabileceğini bildiriyor. Günde iki kez bir bölgenin resmini çekecek olan uydu, o bölgedeki hareketliliği takip etme imkânı sağlayacak.
Uydu, 4 - 6 yıl arasında bir ömre sahip olacak. Türkiye, şu an bölgedeki hareketliliği, İsrail ve ABD uyduları ile Çukurova Grubu'na ait Inta Space Turk şirketinin alçak yörünge uydusu olan Ikonos uydusundan takip ediyor.