Kasım 2008

Ö T E S İ

 

3.10.2024 



Sözün Özü

 
Alptekin Cevherli

İdam cezası derhal geri getirilmelidir!


PKK daha önce ufak karakollara uzun menzilli silahlarla uzaktan saldırı düzenlerdi. 1990’lı yıllarda en güçlü olduğu dönemde dahi operasyonel gücü olan TSK unsurlarına bu şekilde saldırı cesareti gösterememişlerdi. Ancak PKK’nın son üç saldırısı açıkça Türk topraklarına girip Türk Silahlı Kuvvetleri’nin harekât kabiliyeti yüksek olan birimlerine tecavüz şeklindedir.

Sevgili okurlarım, aslında bu sayıda sizinle farklı bir konuda hasbıhal etmeyi düşünüyordum. Lakin terör örgütünce 2 hafta içinde 40’tan fazla vatandaşımızın katledilmesi ve piyade taburumuza kalleşçe saldırı düzenlenmesi nedeniyle -inşallah son kez- yine Kuzey Irak ve terör örgütü konusuna değineceğim.
Vatanı uğruna nöbet tutarken şehit düşen Mehmetçiklerimiz kutlu bir makama ulaştılar. Geriye acılı aileler kaldı. Kahraman evlatlarını kara toprağa veren ailelerin acılarını paylaştığımı belirtmek istiyorum.
Yüce Türk Milletimizin başı bir kez daha sağ olsun…
PKK’nın son bir ay içinde yaptığı saldırılarda çoğu asker, korucu ve polis 40’tan fazla vatandaşımız şehit oldu.
PKK terör örgütünün üslendiği kamplar bilindiği gibi Irak’ın kuzeyindedir. Irak’ın kuzeyi denilen bölge ise Türkiye’nin bir kısım güney sınırının hemen öte yanıdır.
Teröristler tarihleri boyunca ilk kez Türk askeri birliklerine bu şekilde saldırmışlardır. Terör örgütünde son bir aydır gerçekleşen bu taktik değişikliği dikkate değerdir…
PKK daha önce ufak karakollara uzun menzilli silahlarla uzaktan saldırı düzenlerdi. 1990’lı yıllarda en güçlü olduğu dönemde dahi operasyonel gücü olan TSK unsurlarına bu şekilde saldırı cesareti gösterememişlerdi.
Ancak PKK’nın son üç saldırısı açıkça Türk topraklarına girip Türk Silahlı Kuvvetleri’nin harekât kabiliyeti yüksek olan birimlerine tecavüz şeklindedir. Öncelikle operasyondan dönen 18 kişilik time yapılan saldırı, ardından sınır karakolumuza ağır silahlarla saldırması ve en son gerçekleşen piyade taburuna yapılan baskınla terör örgütü artık Türkiye’yle açıkça mücadele etme küstahlığını göstermiştir.
Artık Türkiye’nin yapması gereken tek şey vardır!
O da; PKK terör örgütü elebaşlarını, elemanlarını, sempatizanlarını ve destekçilerini Türk tanklarının paletleri altında ezmektir!
Bundan başka yapılacak bir şey, şu saatten sonra ne yazık ki kalmamıştır…
Çünkü, daha önce yapılması gerekenleri defalarca bu satırlarda dile getirdik…
Terör örgütünün psikolojik simgesi haline gelen Kandil dağını yerle bir etmek artık Türk Devleti için şart olmuştur.
O dağ orada durduğu müddetçe, Talabani ve Barzani adındaki kuklalar küstahça ukalalık ettiği sürece, Irak’ın kuzeyinde ‘welcome to kurdistan’ yazdığı müddetçe Türk Milleti’nin incinen onuru ve Şanlı Ordumuzun kırılan gururu düzelmez!
Devir laf değil, eylem vaktidir!
Dünyanın en büyük 3 ordusundan birine sahip Türkiye Cumhuriyeti; 2,5 peşmerge ile kendine PKK diyen terörist çapulculardan korkmaz!
Bunun sonucu ne olursa olsun Türk Milleti karşılamaya hazırdır…
Irak’ın kuzeyi Türk tanklarınca çiğnenmedikçe, Türk savaş uçakları Kandil dağını hallaç pamuğu gibi atmadıkça, Mehmetçiğin dökülen kanı yerde kalmış demektir.
Irak’ın kuzeyinde gerçekleşecek kısa süreli fakat çok yoğun bir hava taarruzu ardından zırhlı birliklerle bölgedeki şehirlere yapılacak bir harekât ile Türkiye hem psikolojik üstünlüğü hem de kaybettiği inisiyatifi tekrar sağlamak zorundadır.
Teröristlerin ve peşmerge elebaşlarının Mehmetçiğin postalları altında böcek gibi ezilmesinin vakti artık gelmiştir!
Devlet olmanın gereği de budur!
Bu saatten sonra hiç kimse Türkiye’ye Kuzey Irak’ta ne işin var diyemez. O zaman adama, “Arkadaş, ABD’nin, İngiltere’nin Afganistan’da ne işi var? Irak’ta ne işi var?” diye sorarlar…
Terörse bundan daha büyük terör olamaz!
Bir askeri kaçırıldı diye Lübnan’ı dümdüz eden İsrail’e kim hesap sordu?
Askerlerine taciz ateşi açıldı diye Kuzey Irak’a girip Pejak terör örgütü kamplarını yerle bir eden İran’a kim hesap sordu?
İngiliz ordusu Irak’ta hangi hak ve yetki ile bulunuyor?
Eğer ABD hâlâ müttefikimiz ise bu operasyonda bizimle birlikte aktif olarak harekâta katılmalıdır.
Eğer katılacak kabiliyeti yoksa gölge etmesin yeter!
Biz evvelallah teröristlerin, destekçilerinin, işbirlikçilerinin, yandaşlarının, sempatizanlarının, uzantılarının, sınırın öte yakasındaki ağababalarının hakkından geliriz!
Artık sabır taşı çatlamıştır.
Müttefiklerimiz eğer hâlâ müttefikimiz ise, isterlerse bizimle birlikte PKK’ya karşı operasyon düzenleyebilirler. Yok, saplandıkları Irak ve Afganistan batağından dolayı imkân ve kabiliyetleri yok ise; Türk Milleti, tarih boyunca olduğu gibi bundan sonra da elbette kendi göbek bağını kesebilecek güç, kudret ve kararlılıktadır!
Türk Devleti ve Kahraman Türk Ordusu’na karşı yapılan bu hain ve kalleşçe saldırıların hesabı bugün sorulmazsa, yarın daha büyük bedeller ödemek zorunda kalacağımız artık gün gibi ortadadır.
Söz konusu tecavüzlerle Türk Devleti ve Milleti’nin tepkisi ve refleksi ölçülmeye çalışılmaktadır.
Bu tepki ve refleks devletimiz ve kahraman ordumuzca öyle bir sert şeklide verilmelidir ki, hainler asırlarca ‘Türk Ordusu’ denildiğinde kaçacak sıçan deliği aramak zorunda kalsınlar…
Eğer bu tepkiyi bugün özgüvenle vermezsek, yarın çok daha fazla canımız yanarak ve can yakarak vermek zorunda kalacağımız göz ardı edilmemelidir!
Tarihte hiçbir galibiyet yoktur ki, ertelenerek kazanılmış olsun!
Ama ilk iş; bugünden tezi yok, idam cezası uygulanmaya başlanmalıdır.
Öyle göstermelik filan da değil, PKK terör örgütüne katılmak, yataklık etmek, propagandasını yapmak vs. ne suçtan hüküm giymiş terörist var ise derhal infazları gerçekleştirilmelidir.
Yeter bu milletin döktüğü gözyaşları!
Artık başkaları ağlasın…


ufuk@ufukotesi.com

Bu yazı toplam 3618 defa okunmuştur.

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

UFUK ÖTESİ.COM

BU YAZIYI TAVSİYE EDİN

Adınız  Soyadınız

E-posta adresiniz
Arkadaşınızın e-posta adresi

 

Yazdır  - Sayfanın Başına Dön 

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002