Son iki haftadır ekonomide son durum ve 2008’de ekonomik tabloya dair açıklamalar yapılıyor. Her zaman olduğu gibi pespembe bir resim çizilmeye çalışılıyor ve işletmecinin de vatandaşın da bu resme inanması bekleniyor. Durum ne yazık ki o kadar da iç açıcı
değil hele hele önümüzdeki yılı borçlanma politikası ile geçirecek olmamız tabloyu daha da kirletiyor.
Cari açık 2008 yılı için yine “yumuşak karnımız” olmaya devam edecek.
2006 yılında 33 milyar dolarla gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 8.2 sine kadar yükselen cari açığın bu yıl 36.2 milyarla GSYİH’nin yüzde 7.4’ü düzeyinde gerçekleşmesi beklenmektedir.
2008 için öngörü ise cari açığın 39.1 milyar dolarla GSYİH’nın yüzde 7.5 oranında olması yönündedir. 2008 yılı için 31,3 milyar dolarlık milli gelir artışı beklenirken cari açık 39.1 milyar dolar olacak . Yani her 100 dolarlık milli gelir artışı için 125 dolarlık cari açık verilecek .
Bu arada büyümede izlenen hız kaybının arkasındaki en önemli etkenin özel harcamalardaki yaşanan yavaşlama olduğu anlaşılmaktadır. 2002 yılından bu yana tüketim harcamaları ilk kez 2007’nin ikinci çeyreğinde gerilemiştir. Hem tüketim hem de yatırım harcamalarındaki yavaşlama büyümenin hızını kesen en önemli etkenlerin başındadır. İşte burada da yine para politikası ve neticelerini görmekteyiz.
Ekonomik tablo kirlenmeye devam ederken vatandaşın yaraları büyümeye devam edecek.
2008 DE İŞSİZLİK DE DÜŞMEYECEK !
İş gücüne ilişkin beklentiler ne yazık ki kısa vadede aşağıya çekilemeyecek . 2006 yılında 22 milyon 330 bin olan toplan istihdam bu yılın sonunda 22 milyon 680 bin , 2008 yılında ise 23 milyon 105 bin olacağı bekleniyor . Yani işsizlik oranı , ki burada belirteceğim oran resmi oranlardır 2006 yılında yüzde 9.9 iken 2007 yılı sonunda yüzde 9.7 ve 2008 sonunda ise yüzde 9.6 oranında olması öngörülmektedir.
En önemlisi dünya ekonomisinde son dönemde gözlenen türbulansın yayılması ve derileşmesi… İşte o zaman genel bir yavaşlama gözlenecek ve ertelenmiş olan gelişme süreci daha da ertelenecek…