Türk milletine ve onun milli-manevi değerlerine hakaretlerin yağdırıldığı, aşağılandığı şu günlerde, üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapanlar Türk Milletinin tahammülünü sınamaya kalkmasınlar. Zira bu en son yapılacak, çok tehlikeli bir iştir! 301. maddeyi kaldırtarak meydanı boş bulacaklarını zannediyorlarsa yanılıyorlar çünkü Türkoğlu her zaman seller gibi akan kanına, dağlar gibi yatan kemiğine, vatanına, ecdadına, bayrağına layık olacaktır!
Cümlenin malûmudur ki, bir süre önce “Türk’ten boşalacak zehirli kan” sözlerinin sahibi ve Agos gazetesinin kurucusu Ermeni yazar Hrant Dink’in öldürülmesini fırsat bilen bir avuç güruh “Hepimiz Ermeniyiz” diyerek Türk Milleti’ne topluca meydan okumuştu!
Bölücü terörün mensupları ile “vatana ihanetleri” ortak paydaları olan işbirlikçi taife, Dink’in öldürülmesini fırsat bilip, mal bulmuş mağribi gibi, ağızlarından tükürükler saçarak “Türklüğe ve milliyetçiliğe” sistemli bir saldırı başlatmış, Türk Milletini tahrik ederek dünya kamuoyu önünde rezil etmek için yoğun bir gayret harcamışlardı.
Hrant Dink’in öldürülmesini “siyasi ve tarihi” istismar konusu ederek, “Türkiyeli medya” destekli duygu sömürüsü yapan bu mahfiller, olmayan soykırımın son şehidini (!) yani “birbuçuk milyon birinci” soykırımı anmış, Türk’ün öz yurdunda Türk devletine ve milletine meydan okuma küstahlığını göstermişlerdi. Bu hayâsızca akına, ne bir “yetkili” dur diyebilmiş, ne bir “etkili” tepki gösterebilmişti! Maalesef vatanı uğruna üç-beş sicili bozuk tarafından damgalanmayı, fişlenmeyi, etiketlenmeyi göze alamamış ve sus-pus vaziyette durumu idare etmişlerdi!
Ne hazindir ki, başta “Türkiyeli” medyamız olmak üzere bazı Ermenisever “sözde” Türk aydını, Dink’in sırf “Ermeni olduğu için öldürüldüğünü” beyinlere empoze etmeye çalıştılar. Ama bu malum çevre Kapalı Çarşı’daki binlerce Ermeni vatandaşımıza neden en küçük bir saldırı olmadığını izah edemedi!
Ölümün vermiş olduğu mazlum ve mağdur olma duygusunu istismar edenler Türklüğe hakaret etmek için her yola başvurdular ve Ogün Samast şahsında bütün Türk Milletine katil ve barbar damgası vurmaya çalıştılar.
Elbette bir insanın fikirleri ne kadar kötü, bayağı ve iğrenç olursa olsun eline silah almadığı müddetçe öldürülmesi tasvip edilemez. Fakat öldürülme hadisesinin acıklılığına kendimizi kaptırarak Türklüğe yapılan hakareti de unutamayız. Ama medyamızın malûm kalemşörleri -ki çoğunun sicilleri bozuktur- “Türk Milletine” yapılan hakaretleri göz ardı ederek öldürülenin erdemini ortaya koydular! Keşke vahşi kapitalizmin ağa babalarının ruhlarında da bir parça Türklük sevgisi olabilseydi.
KISA YOLDAN ŞÖHRET!
Daha önceki yazımızda belirttiğimiz gibi, Türkiye’de kısa yoldan şöhreti yakalamak isteyenler, hayâ, ahlak, insaf, namus, erdem, dürüstlük, haysiyet gibi ulvi kavramları ayaklar altına alarak şöhret olma uğruna her türlü basitliği, iğrençliği, çirkinliği sergilemekten imtina etmiyorlar. Kısa yoldan şöhret olmak için ya ahlaksızlıkta sınırları zorluyorlar yahut Türk Milleti’nin milli ve manevi değerlerine hakaretler yağdırıyorlar! Kendilerine gelecek olası tepki ve saldırıları şöhret olma yolunda kazanılmış bir adım olarak görmeleri ise düşündürücüdür. Şöhreti yakalayarak Nobel Ödülü’nü almak için Türk milletini soykırımcı-barbar ilan eden Orhan Pamuk bunlardan birisi değil midir? Ya Elif Şafak, Emin Alıcı, Perihan Mağden…
Türkiye’de Ermenicilerin, bölücü Kürtçülerin, DTP’lilerin bu kadar azgınlaşmasının, saldırganlaşmasının sebebi başta “Sayın” Başbakanımızdan ve AB-D’ci “Türkiyeli medyadaki” sicili ihanetle dolu yazarcık taifesinden yüz bulmalarıdır! Türk kimliği yerine terörist Öcalan gibi Türkiyelilik ucubesini ortaya atan, Ermenicilerin yaptığı sözde bilimsel konferansların destekçisi, Elif Şafak’ın hamisi, şehitlerimize “kelle” Öcalan’a “Sayın” diyen, Ermeni Patriği Mutafyan’ın seçimlerde desteklediği R.T. Erdoğan değil midir? Neden “Sayın” Erdoğan bu bölücü tahrikçilere dur dememektedir? “Sayın” Başbakan bu tür milli meselelere duyarsız kaldığı içindir ki, DTP’li Ahmet Türk, Erdoğan’ı terörist Apo’ya benzetmeye cesaret etmiştir!
TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR
Türkiye’yi etnik mozaik olarak gören zavallılar bilmelidirler ki; Türkiye Türklerindir. Bizimle birlikte Malazgirt’te can vermeyen, sonradan vatanımıza misafir olarak gelenler devletimize, bayrağımıza vatanımıza, kanunlarımıza, milli ve dini değerlerimize saygı gösterdikleri müddetçe bizimle birlikte her türlü imkânı eşit şekilde paylaşma hakkına sahiptirler! Yoksa aziz şehitlerimizin kanlarıyla suladığımız vatanımıza hiçbir etnik gurup ortak değildir, olamaz da! Eğer birileri Türk devletini sevmiyorlarsa hemen Türk vatanını terk etmeli, çok sevdikleri herhangi bir devlete gitmelidirler!
İsmail Türüt’ün şarkısına bir vatandaşın yaptığı klipten dolayı iğrenç linç kampanyası başlatan ve Türk Milliyetçiliğini hedef alan insancık sürüsü beyinciklerine soksunlar ki, vatanını sevmek şovenistlik ise evet bizler şovenistiz, Türk’ü sevmek ırkçılıksa evet ırkçıyız, devletini sevmek faşistlik ise evet faşistiz, İslam’ı sevmek gericilikse evet gericiyiz ve öyle de kalacağız! Var mı itirazınız?
Türk milletine ve onun milli-manevi değerlerine hakaretlerin yağdırıldığı, aşağılandığı şu günlerde, üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapanlar Türk Milletinin tahammülünü sınamaya kalkmasınlar. Zira bu en son yapılacak, çok tehlikeli bir iştir! 301. maddeyi kaldırtarak meydanı boş bulacaklarını zannediyorlarsa yanılıyorlar çünkü Türkoğlu her zaman seller gibi akan kanına, dağlar gibi yatan kemiğine, vatanına, ecdadına, bayrağına layık olacaktır!