Refahyol hükümeti zamanında bir grup Türkiye Cumhuriyeti milletvekili Rusya’yı ziyaret etmektedir. Milletvekillerinin kaldıkları otele dertlerini anlatmak için, kendileri gibi aynı dili konuşan insanlar gelir. Refah Partili bir milletvekili yanında bulunanlara bu insanların kim olduklarını sorar. Ahıska Türkleri oldukları cevabını alınca hayret ederek “Yav kardeşim, hakkaten de bu Türkler dünyanın her tarafına yayılmış. Baksana Alaska Türkleri bile varmış!” diye aldığı kültürün hakkını veriverir.
Milli Görüş öğrencisi milletvekilimizin Alaska Türkleri diye hayret ettiği Ahıska Türkleri 1940’lı yıllarda Kafkasya’nın Türklerden arındırılma operasyonu neticesinde Gürcistan’dan sürülerek Sovyetler Birliği’nin değişik bölgelerine zorla gönderilen kardeşlerimizdir.
Ahıska Türkleri Sovyetler Birliği döneminde nüfus kağıtlarında “Türk” yazan tek halktır. Türk olmanın bedelini de uzun seneler kan ve gözyaşı dökerek ödemişlerdir.
Stalin tarafından doğdukları topraklardan sürülen bu insanlar yıllarca her türlü mihnete katlandılar. Aileler parçalandı, kardeşler ayrı düştü. 60 yıl dile kolay, atalarının topraklarına giremediler.
2007 yılında Gürcistan hükümeti Avrupa Birliği’nin dayatmasıyla bir yasa tasarısı hazırladı. “Geri Dönüş” yasası olarak adlandırılan bu yasa adının aksine geriye dönüşü engellemek için binbir tuzakla dolduruldu.
Gürcistan hükümeti Ahıska Türklerini atalarının yaşadığı yerlere yerleştirmeyip Gürcistan içinde dağıtma planları yapıyor. Ahıska Türklerini Gürcistan sınırları içinde eritmeyi düşünüyor. Yani işin Türkçesi, Gürcü Stalin’in yaptığı büyük sürgünün minisini bu sefer Gürcü Saakaşvili yapmak istiyor. Sovyetler Birliği’nde darmadağınık edilen Ahıska Türkleri bu sefer de Gürcistan içinde dağıtılmak isteniyor.
Ahıska Türklerinin ata toprağı olan bölgelere Ruslar tarafından Ermeniler yerleştirilmiş. Ermeniler bereketli toprakların üzerine çökmüş. Şimdi bırakmak istemiyorlar. Bu durum Gürcülerin de işine geliyor. Ermenilere Ermenistan sahip çıkıyor. Ahıska Türklerinin ise sahipsizliği sürüyor. Milli Görüşçülerin Alaska’da zannettikleri Ahıska Türklerine Türkiye sahip çıkmıyor.
2008 yılı Ahıska Türkleri ile dayanışma yılı olmalıdır. Ahıska Türklerinin ata topraklarına yerleşmesi ve bu topraklarda güvenle yaşaması için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.
Sınırlarımızın hemen dibinde gelişen olaylara karşı ilgisiz olamayız. Bizim de güvenliğimizi ilgilendiren bu olaylarda müdahaleci olmalıyız.
11. cumhurbaşkanı Abdullah Gül aktif bir cumhurbaşkanı olacağını söylüyordu. Aktif cumhurbaşkanlığı işadamlarının paralarını tahsil etmek değildir. Aktif olacağını umduğumuz Abdullah Gül’den sınırlarımız dışında yaşayan Türklerin de haklarını savunmasını istiyoruz. Kerkük, Kıbrıs, Batı Trakya Türklerinin problemlerini çözmesini ve özellikle Gürcistan tarafından ata topraklarına yerleşmek isteyen Ahıska Türklerine karşı kurulan tuzakları
bozmasını istiyoruz.
Gürcistan Türkiye’nin dostu gözüküyor. Devlet başkanları ülkemize gelerek gülücükler saçarak demeçler veriyor. Bu gülücüklerin devamında kardeşlerimizin haklarının korunmasını talep ediyoruz. Müslüman Gürcüler bizim akrabalarımızdır. Türk milleti Rus katliamından kaçan Gürcüleri bağrına basmıştır. Türkiye’de Gürcü asıllı insanlar şerefleriyle mutlu bir şekilde yaşamaktadır. Türkiye’de kurulu bulunan Kafkasya dernekleri de Ahıska Türklerinin ata topraklarına güvenle yerleşmesi için kamuoyu oluşturmalıdırlar. Bu onların insanlık borcudur.