Bir peşmerge başı, ‘başbakan doğru söylüyor aynı fikirdeyim’ diyorsa ülkeyi yöneten başbakan ile peşmerge lideri aynı düşünceyi paylaşıyor demektir. Peki peşmerge ne yapıyor? Peşmerge ülkemizin sınırlarını tehdit ediyor, her gün askerimizin şehit olmasına yol açıyor, terör örgütünün her türlü ihtiyacını karşılıyor, onları besleyip donatıp sınırlarımızdan içeri sokuyor. Bunun ne anlama geldiğini anlamayan var mı acaba?
Neymiş terör bizim içimizdeymiş. Önce onları bitirmeliymişiz. Başbakan ve peşmerge lideri de aynı düşünüyormuş.
Her gün şaşırmaya devam ediyoruz başbakanın açıklamalarıyla ve devam da edeceğiz.
Şehit cenazelerinde bugüne kadar hükümete ve bakan düzeyinde birilerine bu kadar kin olmamıştı.
Terörün dışardan destekli olduğu söylendiğinde, terörün yuvasının dağılması gerektiğini söyleyen Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı bir fikirle terörün dışarıda değil içerde olduğunu söylediler. Bir hatırlatma yapalım, sivrisinek canınızı acıtıyorsa ve kurtulmak istiyorsanız, sivrisinek ilaçlamayla yahut öldürmeyle bitmez. Sivrisinekten kurtulmak istiyorsanız bataklığı kurutursunuz. Kuzey Irak sivrisinek yuvası, orada gelişimini tamamlayan sivrisinekler sınırdan içeri giriyor. Ve bizim canımızı yakıyor. Öldürmeyle bitiremezsiniz, gidip bataklığı kurutacaksınız. Ve bu bataklık sözde müttefikimiz tarafından yaratılıyor. Genelkurmay Başkanımız bunu açıkça ifade etmedi mi? Yalan mı söylüyor, yanlış mı söylüyor! Ama hâlâ ihanet politikası devam ediyor. Yok orada beş burada on beş, yok burada buçuk orada yarım. Bırakın bu şekilde konuşmayı. Bal gibi ortada her şey!
Şehit cenazelerinde hükümete, hatta şahıslara varan tepki nasıl oluştu?
Çok değil daha birkaç ay önce Türk milletine hakaret eden bir zerzevatı arayıp geçmiş olsun diyen biri tarafından şehit ailesinin yüzüne telefon kapatıldı. Şehit olan kahraman askerimizin yan gelip yattığını ima ederek şehitlerin kemikleri sızlatıldı, ailelerinin ciğeri dağlandı.
Her gün yüreğimize ateş düşüyor ve ateş düştüğü yeri yakıyor. Şehit cenazelerinde söylenen sözler birilerine dokunmaya başladı, ne bekliyordunuz bu kadar olanlardan sonra! Çok yakında şehit cenazelerinde terör örgütü aleyhine atılan sıloganları da yasaklarsınız siz! Ay Yıldızlı bayrağımızı da toplatırsınız. Cenazelere gelenleri de fişlersiniz, hatta cenazelere birkaç kişiden fazla kimsenin gelmesini de yasaklarsınız. Niye mi? Çünkü şehit cenazeleri siyasi bir oluşum aslında, millet oraya sırf siyaset olsun diye toplanıyor. Orada toplanma amacı size tepki olarak görmeye başlarsınız! Zaten de şimdi öyle yapıyorsunuz. Şehit cenazelerine katılanların ellerindeki Türk bayraklarını toplatıyorsunuz. Katılımcılardan bazılarını gözaltına aldırıyorsunuz.
Orada yüreği yanan sizler değilsiniz nasıl olsa. Evet bu gidişle şehit cenazelerine toplu katılım yasaklanır. Herkes alacak şehidini birkaç yakını ile defnedecek dersiniz!
Bu düşüncenin hiçbir sözle açıklanacak yanı yok. Böyle bir düşüncenin mantıkla bağdaşacak bir tarafı da yok.
Düşünüyoruz da bir ülke başbakanının söylediği, ama söylenmemesi gereken bu kadar ağır ve millete hakarete varan sözler olmamıştır. Çok yakında biri bir kitap yazarsa ve adı da ‘Başbakanın Gafları’ olursa hiç de şaşırmam. Eh az kaldı bir kitap olur artık herhalde.
Ama şunu söyleyelim içinde bir tek akılda kalacak, ‘insanlığın ibret alacağı’, aklı başında bir cümle ve güzel bir davranış olmayacak sanırız.