“Türk askerini Kuzey Irak’a sokmayız” diyerek Türkiye’ye kafa tutan çete başı Barzani, Türkiye’deki şirketleri sayesinde milyar dolarlara hükmediyor. Barzani’nin Türkiye’de tam 180 şirketi olduğu söyleniyor. Irak’a geçen Türk TIR’larından aldığı haraçlar da Barzani’nin servetine servet katıyor. Siyasiler seçim için telaşlanırken, Türk Milletinin merakla beklediği başka bir konu var. Sınır ötesi operasyon yapılacak mı, yapılmayacak mı?
Terör eylemleriyle birlikte şehit cenazelerinin her gün artması, Irak’ın kuzeyinde yeni dengelerin oluşturulmak istenmesi, özellikle Mesud Barzani ve adamlarının kafa tutan tutumları milletimizin sabrını zorlamaya başladı…
Milletimizin büyük çoğunluğu sınır ötesi operasyon yapılarak terör örgütünün başının ezilmesi, teröre destek verenlere hadlerinin bildirilmesini bekliyor… Siyasi iktidardan da bu yönde hareket etmesini istiyor…
“Geçtiğimiz yıl, sınır ötesi operasyon yapabiliriz” diyen Başbakan Erdoğan, şimdilerde ağız değiştirdi… Erdoğan, “Askerin talebi olursa sınır ötesi operasyon yapılabilir” diyor… Askerin bu yönde bir talebi olduğu kesin…
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 12 Nisan’da düzenlediği basın toplantısında, sınır ötesi operasyonun gerekliliğine dikkat çekmiş, bunun zaruretlerini anlatmıştı… Başbakan Erdoğan’ın bu açıklamasından sonra gözler yine Orgeneral Büyükanıt’a çevrilmişti ki, o yine net konuştu: “Hükümete yazılı talep veremem 12 Nisan'da sözlü söyledik.”
Devlet geleneğine göre siyasi bir otoritenin önce hedef koyması gerektiğini vurgulayan Büyükanıt, "Her askeri harekâtın siyasi bir amacı vardır. Önce siyasi otorite bir karar alır ve askere emir verir. Daha sonra asker oturur bu hedefi nasıl hayata geçireceğine dair plan yapar" dedi.
Barzani terörist uyarısı
Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, yaptığı açıklamada, teröriste yardım eden de teröristtir” diyerek Mesud Barzani ve destekçilerine sert mesajlar gönderdi.
Büyükanıt, şöyle devam etti: “Bazı müttefiklerimize bakıyorum sadece aşırı dinci grupları terörist olarak görmekteler. Oysa etnik milliyetçi terör de tehdit. PKK da faşist bir terör örgütüdür. Müttefiklerimiz arasında teröre destek verenler var. Teröristi destekleyen de teröristtir. Koparan isimli mayınlardan diğer patlayıcılara kadar kullanılanlar süpermarketten alınmıyor, terör örgütünün yayın organı müttefik ülkede yayın yapıyor. Terörizmi bazı ülkeler dış politika malzemesi olarak kullanıyor. Bize insan hakları dersleri veren ülkeler teröre destek veriyor.”
Orgeneral Büyükanıt, gereken yerlere mesajını verdi. Herkesin bu mesajdan gereken dersi çıkarmasını umuyoruz…
Türkmen’in canı peşmergeye emanet
Amerikan askerleri, Mesut Barzani ile anlaşarak Irak’ın kuzeyindeki Süleymaniye, Duhok ve Erbil şehirlerinden çekildi. Türkiye’nin hemen yanı başındaki bu üç şehrin güvenliğini Barzani ile yapılan anlaşma gereği peşmergeler sağlayacak. Peşmergelerin kontrolünü ise Mesud Barzani sağlıyor…
Özellikle Türkmenlerin yoğun olduğu bu bölgede güvenliğin Barzani’ye bağlı peşmergeler tarafından sağlanacak olması tedirginliğe yol açtı... Peşmergelerin bölgede terör örgütü PKK ile işbirliği yapması ve Türkmenlere baskı politikası uygulaması tedirginliği daha da artırıyor…
ABD, bundan önce de Irak’ın birkaç şehrinden askerlerini çekmişti. Ancak Türkiye’nin sınır ötesi operasyon yapmayı düşündüğü bir sırada Irak’ın kuzeyinden askerlerini çekmesi farklı senaryoları da gündeme getirdi…
İddiaya göre; ABD, Türkiye’nin sınır ötesi operasyon yapacağını düşünüyor. Türk askeri ile karşılaşmak istemediği için bölgeyi terk ediyor… Aklınca Türkiye’yi tehdit eden ve söz dinlemeyen Barzani’ye de bu şekilde ders vermek istiyor… Bu en olumlu yorumlanacak bir senaryo…
Diğer iddia ise ABD’nin Irak’ta takviye desteğe ihtiyaç duyduğu, bunun için de Türk askerinden yararlanmak istediği yolunda… Irak’ın kuzeyinde güvenliği dolaylı olarak Türk askerine bırakmak istiyor. Bunun için de Türkiye sınır ötesi operasyon yapmadan bölgeden çekiliyor. Türk askerinin önünü açıyor, operasyondan sonra o bölgenin güvenliğini Türk askerine bırakarak, işini hafifletmiş olacak…
Bu iddianın en çarpıcı tarafı da İran ile ilgili olanı… ABD, Türk askerinin Irak’ın kuzeyinde kalmasına göz yumarak terör örgütü PKK’ya karşı güya mücadele ettiğini göstermiş olacak. Türk Milletine bu şekilde şirin gözükecek. Tabii bunun karşılığında da, İran’a karşı yapacağı askeri operasyonda Türkiye’nin tam desteğini talep edecek… Bu plan tutar mı onu zamanla göreceğiz…
ABD’de PKK propagandası
ABD televizyonu Bridge TV'de, PKK terör örgütünün açık propagandasını yapan ve teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın açıklamalarına yer veren ‘İyi Kürtler, Kötü Kürtler’ isimli belgesel gösterildi. Belgeselde, Türkiye'nin Kürt nüfusuna karşı insan hakları ihlalleri yaptığı, ABD'nin, Türk-ABD dostluğundan dolayı ihlalleri görmezden geldiği iddia ediliyor.
Kevin McKiernan isimli gazeteci tarafından 2001 yılında Washington, Güneydoğu Anadolu ve Kuzey Irak'ta çekilen belgesel, PKK'nın Washington'daki temsilciliğini yapan Kani Gulam'ın Beyazsaray önünde yaptığı gösteride “Türkiye, Kürdistan'ı terk etsin” (Turkey out of Kurdistan) sloganıyla başlıyor.
Belgeselde, terör örgütü mensuplarından “Kürdistan İşçi Partisi üyesi gerillalar” ve “Kürtlerin bağımsızlık savaşçısı” olarak bahsediliyor.
Türkiye'nin Güneydoğusu'nu “Kürdistan” olarak gösteren birçok haritanın yer aldığı belgeselde, terör örgütü PKK kamplarının görüntülerine ve terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile Beyrut yakınlarındaki evinde yapılan röportaja da yer veriliyor. Belgeselde, daha önce fotomontaj olduğu belgelenen ve Türk askerlerinin ellerinde kesik başlarla çektirdiği sözde resimler de gösteriliyor.
Belgeselin sonunda yer alan bilgilere göre belgeselin yayınına destek verenler arasında “Soros Belgesel Fonu” ve “Rockefeller Vakfı” gibi kurumlar yer alıyor. Türkiye’deki Soros destekçilerin kulakları çınlasın…
ABD yasalarına göre, terör örgütlerine mali destek vermek, örgütleri kamuoyuna karşı savunmak yasak. Ancak buna rağmen bu belgesel yayımlanabiliyor…
Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için kendi yasalarını bile çiğneyen ABD’den her şartta destek verdiği PKK’yı bitirmesi için hâlâ medet umuyoruz…
Barzani’nin Türkiye’de tam 180 şirketi var
Barzani ve adamları Türkiye’ye yine kafa tutmaya devam ediyor. “Türk tankları gelirse karşısında bizi-peşmergeyi bulur-Türk askerini Kuzey Irak’a sokmayız” diyebiliyorlar. Barzani’nin bu cesareti sadece ABD’den aldığını düşünürsek hata etmiş oluruz. AKP içinde 50 civarı milletvekilinin (!) Barzani ile dost oldukları iddiası gündemdeki yerini koruyor.
Barzani’nin terör örgütü PKK’yı desteklediğini ve beslediğini herkes biliyor. Ancak milyar dolarlara hükmeden Barzani’nin bu paraları Türkiye’deki şirketlerinden kazandığını çok az kişi biliyor. Akşam’da Güler Kömürcü bu rezaleti gözler önüne serdi… Güler Kömürcü’nün iddiaları özetle şöyle;
• Terör örgütünü, PKK’yı besleyen Barzani’nin cebine biz Türkiye olarak neden hâlâ para koymaya devam ediyoruz, Türkiye’de Barzanici bir burjuva yaratılmasına neden geçit veriyoruz? Sizce bu nasıl bir oyun? Barzani ve ailesinin Türkiye’deki şirketleri hakkında arşivlerde bulduğum haberleri sizlere sunuyorum:
• Kısa adı AIE olan American Institution Enterprise’ın ünlü danışmanlarından Michael Rubin, Daily Star gazetesindeki bir yazısında; Barzani’nin şahsi servetinin 2 milyar dolara ulaştığını söylüyor…
• Bir zamanlar İstanbul çocuklarının “hayal dünyası” olarak işletilen İstanbul’daki Tatilya’yı Barzani aşiretinden Malaşin Barzani 1.1 milyon dolara satın aldı. Türkiye’nin ilk “Mini Disneyland’i” Barzani ailesinin oldu. Tatilya ilk kez Bayındır Holding tarafından kurulmuştu...
• Dış Ticaret Müsteşarlığı’ndan alınan bilgilere göre, Kuzey Irak’taki ithal içki ve sigara pazarı Başkanı Mesud Barzani ve ailesine ait şirketlerin elinde. Barzaniler Mersin Limanı’ndaki şirketlerinden Habur’a mal taşıyor. Barzani’nin en büyük gelir kalemlerinden biri de Türkiye’den geçen kamyonlardan aldığı harçlar ve vergiler. TIR başına 400 dolar olduğunu söyleniyor...
• Barzani’nin hakim olduğu Kuzey Irak’a açılan Habur Kapısı yerine, Türkmen Bölgesi’nden geçen yeni bir gümrük kapısının açılması halinde, Barzani yönetiminin geçiş yapan TIR ve kamyonlardan elde ettiği yıllık yaklaşık 300 milyon dolarlık gelirden mahrum kalacağı, bu gelirlerin Türkmenler tarafından elde edileceği bildiriliyor...
• Barzani’nin Mersin Serbest Bölgesi’nde şirketleri var. Van’da, Diyarbakır’da GAP Bölgesi’nde yatırımları var. Barzani’nin bir de taşımacılık şirketi var! Dış ticaret şirketleri var! Barzani ve ailesinin Türkiye’de yaklaşık 180 şirketi olduğu belirtiliyor...
• Kendisini “gerçek bir Kürt prenses” olarak isimlendiren Diyarbakırlı Ferda Cemiloğlu’nun kız kardeşi Mesud Barzani’nin kardeşi ile evli. Tigris İnşaat isimli bir firma kuran Barzani’nin akrabası Ferda Cemiloğlu; Kuzey Irak’ta ve Türkiye’de önemli yatırımlara sahip...
• Barzani’nin şirketleri, Türkiye sayesinde ihya edilen diğer kardeşleri ve yeğenlerinkinin yanında solda sıfır kalır. Örneğin, Neçirvan Barzani’nin şirketleri Irak’taki içki, sigara, çay, şeker ve pirinç ihtiyacının neredeyse tümünü tek başına karşılıyor. Sigaralar Kıbrıs Rum kesimi ya da Mersin’deki serbest bölgeden alınıyor. Türkiye’nin kasasına bir kuruş bile girmeden özel koruma eşliğinde doğrudan Irak’a gidiyor. TIR’lar 8-10 gün beklemenin yapıldığı Habur’da bir gün bile bekleme yapmıyor. Türkiye para kazanmadığı gibi bu mallar dağlardan Türkiye’ye kaçakçılar aracılığı ile sokularak kârları katlanıyor. Bugün Güneydoğu’daki illerimizde satılan çay ve sigaraların tamamı Irak’tan kaçak olarak gelmektedir. Türkiye’nin en önde gelen markalarının genel dağıtıcılığı da Barzani ailesinin elinde...
Venezuela’da bir TV kapatıldı bizde tüm basın susturuluyor
Venezuela'da Cumhurbaşkanı Chavez'e muhalif ana televizyon kanalı kapatıldı. Cumhurbaşkanı Hugo Chavez hükümet karşıtı asılsız propaganda yaptığını iddia ettiği RCTV'nin ruhsatını yenilemedi. Muhalif kanalın yerine şimdi, Chavez'in ifadesiyle sosyalist devrimi daha doğru yansıtacak olan TVES adlı devlet destekli yeni bir televizyon kanalı yayın yapıyor. Chavez hükümeti, yeni kanal TVES'e 4 milyon dolar kaynak aktardı.
Cumhurbaşkanı Chavez'in ifade özgürlüğünü kısıtladığını söyleyen RCTV çalışanları yayında oldukları son dakikalarda birbirlerine sarılıp ''özgürlük'' diyerek sloganlar attı. Chavez muhalifi binlerce kişi Karakas sokaklarında tencere kapaklarını vurarak öfkeli protesto gösterileri düzenledi.
Venezuela'nın en çok izlenen kanalı olan RCTV'nin kapatılışı, Chavez'e muhalif kesimin ülke çapında yayın ağına sahip tek televizyonunun ortadan kalkması anlamına geliyor.
Televizyonun kapatılışı Karakas sokaklarında yarattığı öfke kadar kutlamaların da nedeniydi. Kimileri de kanalın kapatılışını sevinç gösterileriyle kutladı.
Şimdi bu haber de nereden çıktı diye sorabilirsiniz? Türkiye’de de kimi televizyon ve gazetelere TMSF tarafından el konuluyor ve iktidar destekçisi haline geliyor. Kimi televizyonlar el değiştiriyor. Kimi gazeteler kapatılıyor. Kimileri de farklı yöntemlerle susturuluyor.
Daha çok demokrasi diyerek bizi de Venezuela’ya benzetmeye başladılar.