TBMM tarafından hazırlanan İnternet yasa tasarısı önümüzdeki dönemde çok konuşulacağa benziyor. Çünkü yeni tasarı ile kimilerine göre İnternet ortamındaki özgür düşünce yok edilecek. Gelmesi düşünülen tasarı sansür mü yoksa düzenlememe mi?
İnternet haber portalları ve kişisel sayfa dediğimiz ‘Blog’ların medyadan fazla etki göstermesi üzerine bu yeni medyanın hukuksal bir platforma oturtulması gündeme geldi.
Çünkü bir web sayfasında kişisel hakaret ve tehdit yapmak yapanların yanına kâr kalmaya başlayınca işin rengi değişti. Bunun yanında siyasi, ideoloji ve porno tehlikesi adım adım toplumu etkilemeye başlamıştı. Bu problemleri kaldırmak yerine tüm interneti potansiyel tehdit olarak algılamaya başlayan bir takım kişiler ise sorunu toptan halletme yoluna doğru gidiyorlar. İnternet ortamında işlenen suçlarla mücadele amacıyla hazırlanan tasarı, 'İnternette sansür dönemi başlıyor' yorumuna neden oldu. Kurulacak Bilişim Güvenliği Başkanlığı bürokratları müstehcen ya da zararlı buldukları siteleri, mahkemeye bile başvurmadan engelleyebilecek.
HER WEB SAYFASI TEHDİT ALTINDA
İnternet ortamında işlenen suçlarla mücadele amacıyla hazırlanan tasarı yaşama geçerse, Atatürk'e hakaret edildiği için "youtube" sitesine erişimin mahkeme kararıyla engellenmesi gibi uluslararası platformda sansür olarak nitelendirilen kısıtlamalar, tamamen bürokratların takdirine bırakılacak. Telekomünikasyon kurumu bünyesinde kurulacak Bilişim Güvenliği Başkanlığı bürokratları, müstehcen ya da zararlı buldukları, hakaret ya da suça özendiricilik içerdiğini düşündükleri internet sitelerini, mahkemeye bile başvurmaksızın engelleyebilecek. Bürokratın kafası kızarsa istediği web sayfasını yayınını engelleyebilecek. Bu kıstaslar ise esnek olduğu için her web sayfasının ileriki dönemde kapanma riski bulunuyor.
MÜSTEHCENİN TANIMI YOK
Sadece tasarının hazırlanmasına gerekçe gösterilen 'çocuk pornosu'nun değil, TCK'nın 226. maddesinin bütünüyle "denetim" kapsamına alınması da sansür tartışmalarını alevlendirdi. "Müstehcenlik" başlıklı maddeye göre, çocuk pornosu dışındaki müstehcen yayınların yapılması da suç sayılıyor. Maddeye göre, sadece görüntü değil, ses ve yazı da müstehcen olarak kabul edilebiliyor. Ancak söz konusu maddede hangi görüntü, ses veya yazının müstehcen olduğuna ilişkin bir tanım bulunmadığından, müstehcenliğin sınırları da başkanlık tarafından belirlenecek. Bu da çok sayıda sitenin engellenmesi sonucunu doğurabilecek. İnternet uzmanları yasayı şöyle yorumladı:
"Bürokratlar, canı istediğinde yayınları engelleyebilecek. Koca bir kütüphanenin bir kitap nedeniyle yasaklanması gibi sonuçlar ortaya çıkabilir. Verdiğiniz zarar suçla orantısız olabilecektir. Telekomünikasyon kurumuna sansür yetkisi veriliyor." Yapılmak istenen tasarının hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına yönelik mekanizmaların ortaya konulması sonucunu doğuracağı belirtiliyor.
TASARI NELER GETIRIYOR?
Ulaştırma Bakanlığı'nca hazırlanan tasarının TBMM Genel Kurulu'nda önümüzdeki hafta görüşülmesi bekleniyor. Tasarı, mevcut haliyle kabul edilirse şu düzenlemeler yaşama geçecek:
Telekomünikasyon kurumu bünyesinde zararlı yayın yapan internet sitelerine erişimi engellemesi ya da siteleri bloke etmesi amacıyla Bilişim Güvenliği Başkanlığı kurulacak.
Başkanlık, suçların bildirilmesi için ihbar merkezi, internet kafelerde zararlı yayınlara erişimi engellemek için filtreleme ve bloke etme sistemlerinin kurulmasını sağlayacak.
İnternette bulunan sohbet, mesaj veya benzeri servislerin denetimi için yazılım üretilmesi de başkanlık tarafından sağlanacak.
Başkanlık, internet sitelerinin sorumlularının isimlerinin web sayfasında görülmesini de sağlayacak. Kendilerine ait bilgileri internet ortamında bulundurmayanlara, 2 bin YTL ile 10 bin YTL arasında para cezası verilecek.
Başkanlığa, yurtdışından yapılan yayınların içeriğini mahkeme kararı olmaksızın doğrudan engelleme yetkisi tanınacak. Bu durumda örneğin yüklenen bir videoda, Atatürk'e hakaret edilmesi nedeniyle "youtube" adlı internet sitesinin mahkeme kararıyla bütünüyle engellenmesi gibi olaylara sıkça rastlanabilecek.
Başkanlık, yurtiçinden yayın yapan bir internet sitesinde suç işlendiğini saptarsa, önce yayını engelleyip sonra bu kararı onaylatmak için mahkemeye başvuracak.
Erişimin engellenmesi kararına uymayan internet sitesi sorumlularına 10 bin YTL'den 100 bin YTL'ye kadar idari para cezası, 2 yıla kadar hapis cezası verilebilecek.
Toplu kullanım sağlayıcıları, suç oluşturan içeriklere erişimi önleyici tedbirleri almazsa, 50 bin YTL'ye kadar para cezasıyla cezalandırılacak.
Engellenen bir sitenin yayınına yer veren internet sitesi de suç işlemiş kabul edilebilecek. Bu sitenin de engellenmesi söz konusu olabilecek.