Bu hükümet sonuna kadar görevini yapacak diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sözünün arkasında durmayarak erken seçim kararını meclise aldırdı. Biraderi Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı seçtiremeyince erken seçimin aklına gelmesi, Türkiye’nin zor günler yaşadığı bir dönemde kişisel çıkarların memleket çıkarlarına tercih edildiğini bir kez daha gösterdi. Millet ve muhalefet erken seçim isterken kulaklarını kapatanlar, nasırlarına basılınca Temmuz sıcağında insanları sandığa çağırmaktan hiç de gocunmadılar.

KERKÜK NE OLACAK?
Türkiye’deki birçok sivil toplum kuruluşu, bu yılı Kerkük Yılı ilan etmişlerdi. Kerkük emperyalizmin dişleri arasına alınmak isteniyor. Kerkük’te canlarımız yaşıyor. Kerkük’te canımız yanıyor.
Emperyalizm Barzani’yi kullanarak Kerkük’ün zenginliklerine çöreklenmek istiyor. Kerkük’ün kaderi bu yaz büyük oranda belli olacak. Türk kamuoyu taraflı basının sayesinde zaten bölgeden sağlıklı haberler alamıyor. Türk milletinin, Kerkük hadisesine bir Türk gibi değil de bir İngiliz bir Fransız gibi bakması için basın Kerkük’te yaşananları bilinçli bir şekilde gündeme taşımıyor.
Kerkük’te ve Kuzey Irak’ta aleyhimize gelişmeler hızlanırken, Barzani, AB devletlerinden destek almak için yollara düşmüşken, bizim hükümetimiz erken seçim için Temmuz ayında ısrar etti ve seçimin yaz ortasına alınmasını sağladı.
Cumhurbaşkanı seçtiremeyen AKP, Kerkük gibi bizi yakından ilgilendiren bir olaya zaten ilgisizdi; erken seçim kararıyla diğer partilerin de Kerkük’le ilgilenmelerinin önünü kesti.
Kerkük emperyalizmin dişlerine terk edilirken, Türk kamuoyu cumhurbaşkanı seçtiremeyen AKP yüzünden seçim derdine düştü. Kerkük unutulmuştu, şimdi hafızalardan silinmek isteniyor.

AKP ŞEHİT CENAZELERİNDEN Mİ KORKUYOR?
Hükümet olduktan sonra sıfır şiddette devraldıkları PKK terörünü aldıkları/almadıkları önlemlerle tekrar 99 öncesine döndüren AKP hükümeti, birbiri ardı sıra bayraklara sarılarak gelen şehit cenazelerinin yaz aylarında daha da artacağını hesap ederek, erken seçimin eylül veya ekim aylarında olmasının sandıkta kendilerine zarar vereceğini hesap ederek mi acaba milleti Temmuz sıcağında seçime mahkum ettiler?
Şehitlere kelle, katillere sayın diyen bir zihniyetin böyle bir hesap içinde olduğu da düşünülebilinir.
İktidarları döneminde şehit cenazelerine katılmamak için özen gösteren AKP kadrolarının seçim zamanında briyantinli saçları ve kara camlı gözlükleriyle şehit cenazelerinde görünmek için nasıl parçalandıklarını da göreceğiz.
Gazeteci Arslan Tekin, başbakan ve bakanlar bir şehit cenazesine katılacaklar mı diye dört senedir Yeniçağ gazetesindeki köşesinde bekliyordu. Arslan Tekin dört sene boşuna bekledi. Artık seçim dönemine giren Türkiye’de bundan sonra AKP’lilerin şehit cenazelerine katıldığını görebilir. Arslan Tekin’den rica ediyorum, daha önce şehit cenazelerine katılmayıp seçim döneminde katılacak olan AKP’lileri de köşesinde ilan etsin. Samimiyetsizleri bir bir görelim.