Efendim, şimdi memleketin ahvâl ve şeraiti orta iken aziz okuyucularımız, Ufuk Ötesi’nin bu Türklük Mücadelesine desteğini arttırarak sürdürür mü? Evet sürdürür…Ufuk Ötesi’nin yayılması ve girmediği köşe-bucağın kalmaması için sevdiklerini abone yapar mı? Evet yapar! Ufuk Ötesi okuyucusu, gazetesini okuduktan sonra başkaları da görsün ve okusun diyerek tramvay, metro, otobüs, vapur gibi toplu taşıma araçlarında unutur mu? Evet, unutur!
Ufuk Ötesi gazetesi, sevinçleriyle, hüzünleriyle 5’nci yılını da geride bırakarak, 6’ncı senesine merhaba dedi. Zamanın su gibi aktığını ancak hatıralara dalınca anlıyor insan… Yayın hayatına başladığımız o günleri düşününce, acı tatlı hatıralar birbiri ardına sıralanıveriyor…
Türk Milletine olan derin sevgilerinden ve Allah’a olan imanlarından başka sermayesi olmayan bir avuç Türk Milliyetçisinin, yılların deneyimli gazetecisi Kemal Çapraz’ın etrafında kenetlenerek, Türk Milletine hizmet aşkıyla mücadeleye atıldıkları o günleri unutmak ne mümkün?
Unutmak mümkün mü, herkesin bir şeyler yapma gayretiyle çırpındığı, gazeteyi duyurmak ve gazeteye abone bulmak için seferber olduğu o günleri?
Unutmak mümkün mü, ancak birkaç kişinin oturabildiği, diğerlerinin uygun bir yere iliştiği küçücük odada yapılan samimi o sohbetleri?
Unutmak mümkün mü, Türk Milletinin derdiyle dertlenen, Türklük için mücadele veren ve daha sonra ebedi âleme uğurladığımız Nihat Özyılmaz’ı, Reyman Eray’ı, Av. Hüseyin Aynalı’yı ve Kastamonu temsilcimiz Erdoğan Alp’i…
UFUK ÖTESİ BÜYÜRKEN!
Ufuk Ötesi ilk sayısının çıkmasıyla birlikte, özellikle de milliyetçi kamuoyunda, büyük bir ses getirmişti. Kimi, ‘6 sayı bile çıkarsa büyük bir başarıdır’ derken, kimileri de ‘eğer her türlü zorluğa rağmen başaracağına inanan yürekler birleşirse; bütün engeller aşılır’ diyordu… Bu ülkeyi karşılıksız seven yürekler birleşti ve Ufuk Ötesi’ni bugün 61’nci sayısına ulaştırdı…
Ufuk Ötesi artık küçük bir gazete değil, her geçen gün büyüyen bir kurum haline geldi. Ufuk Ötesi gazetesi aynı zamanda her biri Türk kültürüne ve düşünce dünyasına çok büyük fayda sağlayan tarihten sosyolojiye, romandan şiire kadar birçok alanda 20’den fazla kitap kazandırdı. Ufuk Ötesi Ajansı da kuruldu ki; her türlü reklâm ve tanıtım hizmeti sunmaktadır.
Yeri gelmişken söylemeliyim ki; yılların deneyimli araştırmacı gazetecisi Kemal Çapraz’ın beklenen kitabı nihayet Ufuk Ötesi yayınlarından çıkıyor. Bu eser öyle bir eser ki; Bozkurt ve Atatürk üzerine yazılan bütün kitaplar, bu vesile ile yeniden düzenlenecek ve Çapraz’ın bu şaheseri yegâne kaynak olacaktır…
Başarının yakalandığı durumlarda elbette başarıyı engellemeye, gölgelemeye çalışan kalbi fitne ateşiyle kavrulan kişilerin olması son derece tabidir. Hele hele Ufuk Ötesi gibi bütün imkânsızlıklara rağmen, kimseye el-avuç açmayarak, dimdik yürüyüşünü sürdüren bir gazetenin bazılarını rahatsız etmemesi mümkün mü? Elbette mümkün değil. Ufuk Ötesi de birilerini fena halde rahatsız etti. “Ardından 40 itin havlamadığı kurda, kurt denmez” sözünü atalarımız böyle durumlar için söylememişler mi? Ama Allah’a hamd olsun ki, havlayan itimizin sayısının binlerce katı kadar, bizim bu gönül seferberliğimize parasıyla, alın teriyle, duygu ve düşüncesiyle destek olan siz değerli okuyucularımız, dostlarımız var.
GASPIRALI ve UFUK ÖTESİ
Büyük dava ve fikir adamımız İsmail Gaspıralı’nın, “Dilde, İşte, Fikirde Birlik” şiarıyla Kırım’da yayınlamaya başladığı TERCÜMAN gazetesini bilmeyenimiz yoktur. Türklük aşkıyla yanıp kavrulan Gaspıralı’nın her türlü engeli aşarak, yeryüzündeki bütün Türklerin okuyabileceği, aynı duygu ve düşüncede birleştirmeye gayret ettiği Tercüman gazetesi ile Ufuk Ötesi’nin de hemen hemen hiçbir farkı yok gibidir… Neden mi? Nedeni çok basit…
Ufuk Ötesi, “Dilde, İşte, Fikirde Birlik” şiarıyla hareket ediyor mu? Evet ediyor!
Ufuk Ötesi, Almanya’dan Kazakistan’a, KKTC’den Kırım’a, Hollanda’ya, ABD’ye kadar Türk’ün olduğu her yerde okunuyor mu? Evet okunuyor!
Ufuk Ötesi, Türklük davası uğrunda her türlü cesaret ve feragat örneği sergiliyor mu? Evet sergiliyor…
İşte bu sebeplerden dolayı Ufuk Ötesi gazetesi, büyük dava adamlarımızdan İsmail Gaspıralı’nın çıkardığı Tercüman gazetesinin tabiî mirasçısı ve takipçisidir!
UFUK ÖTESİ OKUYUCUSUNA!
Efendim, şimdi memleketin ahvâl ve şeraiti orta iken aziz okuyucularımız, Ufuk Ötesi’nin bu Türklük Mücadelesine desteğini arttırarak sürdürür mü? Evet sürdürür…
Ufuk Ötesi’nin yayılması ve girmediği köşe-bucağın kalmaması için sevdiklerini abone yapar mı? Evet yapar!
Ufuk Ötesi okuyucusu, gazetesini okuduktan sonra başkaları da görsün ve okusun diyerek tramvay, metro, otobüs, vapur gibi toplu taşıma araçlarında unutur mu? Evet, unutur!
İşyeri sahibi olan okuyucularımız, Ufuk Ötesi gazetesinin kapağını işyerinin görünen bir yerine, herkes görsün diye asar mı? E tabi asar!
Ufuk Ötesi okuyucusu böyle bir okuyucudur… Bizi güçlü kılan, yarınlara daha güvenle ve huzur dolu bakmamızı sağlayan işte bu Ufuk Ötesi okuyucusudur.
Şimdi bazıları tabiî olarak merak ediyor; her yerde okuyucusu bulunan ve hızla büyüyen Ufuk Ötesi’nin “arkasında kim var?” diye… Hemen onların meraklarını giderelim: “Ufuk Ötesi’nin arkasında fiilen çalışanların Türklük sevdası ve Ufuk Ötesi’nin büyüyüp güçlenmesinde büyük pay sahibi aziz okuyucuları ile doğruların yardımcısı olduğuna iman ettiğimiz Hz. Allah var, en başta!”
Unutma ki ey aziz okuyucu; Türklük davasında, vatan müdafaasında sensiz bir kişi eksik, seninle daha güçlüyüz…