ABD’nin Türk askerinin başına çuval geçirmeye kalkan kendini bilmezlere en azından kendi imkânlarıyla sinema sahnesinde dersini veren bir filme karşı aslında Rambo savaşıyordu…
Kurtlar Vadisi Terör’ün şiddet içerdiği için yayından kaldırıldığı gün Amerikalıların ortağı olduğu bir TV kanalında Rambo pek rahat bir şekilde racon kesiyordu…
RTÜK, Kurtlar Vadisi Terör adlı diziyi yayından kaldırmış. Sebep de dizinin şiddet sahneleri içermesi imiş-MİŞ…
Söz konusu dizinin ilk bölümünün yayınlandığı Perşembe akşamı seyrettiğimde çok hoşuma gitmiş hatta birkaç eşi-dostu arayarak televizyonlarını açmalarını söylemiştim. Yanlış hatırlamıyorsam öyle bahsedildiği kadar da şiddet içeren sahne yoktu…
Ama gel gelelim önemli bir ayrıntı vardı dizide:
Büyük Türk Milleti’nin ayrılmaz bir unsuru olan kürt kardeşlerimizin üzerine oynan oyunların ipliği televizyonculuk imkânları dâhilinde pazara dökülüyordu.
Sanırım birileri bundan rahatsız oldu!
Yoksa Kurtlar Vadisi Terör’ün ikinci bölümünün yayından kaldırıldığı gün, başka bir TV kanalında “Rambo 3 - Afganistan”da taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmıyordu…
Rambo’nun yaklaşık 15 dakikalık bir kısmını seyrettiğimde ‘sayabildiğim kadarıyla’ ölen adam sayısı 150’yi geçmişti. Kollar-bacaklar havada uçuyordu. Hele Rambo’nun Rus helikopterini okla düşürdüğü sahne yok mu? İşte orada koptum zaten…
Aklıma Üçüncü Körfez Savaşı’nda Iraklı bir çiftçinin av tüfeği ile düşürdüğü Amerikan helikopteri geldi. Hatta Saddam, söz konusu çiftçiyi buldurmuş bir ödül vermişti de, bizim yerli Amerikan kanalları olayı kuş beyinleriyle ‘Ti’ye almış “Hiç av tüfeği ile zırhlı helikopter düşürülür mü, bu Saddam Hüseyin’in propagandası” diye olayı ört-bas etmeye kalkmışlardı. Tabi söz konusu “sözde basın mensubu” arkadaşlar Türk ordusunda askerlik yapmadıkları için olacak herhalde; yanaşık düzen eğitiminde çok basit bir şekilde eğitimi verilen tüfekle uçak ve helikopter vurma dersini almamışlar diye düşünmüştük bizde…
Ama işin boyutu baktık ki öyle değilmiş…
ABD’nin Türk askerinin başına çuval geçirmeye kalkan kendini bilmezlere en azından kendi imkânlarıyla sinema sahnesinde dersini veren bir filme karşı aslında Rambo savaşıyordu…
Kurtlar Vadisi Terör’ün şiddet içerdiği için yayından kaldırıldığı gün Amerikalıların ortağı olduğu bir TV kanalında Rambo pek rahat bir şekilde racon kesiyordu…
Üstelik bizim biraz millî hisleri okşayan film veya dizilerimizde 7 yaş üzeri ile şiddet ve korku içerir uyarısı sürekli bir şekilde ekranın üst köşesinde arz-ı endam ederken, Rambo’nun benim seyrettiğim 15 dakikasında ne hikmetse şu 7 yaş üzeri ile şiddet ve korku logosu bir türlü uğramadı…
Tabii Türk filmleri dururken kalkıp da elin Rambo’suna şiddet içeriyor iddiasıyla sansür uygulanacak değil ya… Hem Rambo yakında Ermeni rolünde de bir film çekeceği için gündemde de tutulması gerekir di... Benim ki de laf işte, neyse…
Derken, Aaaa, o da ne?
Zaten Kurtlar Vadisi’ni yayından kaldırdılar deyip, canımız sıkkınken bari haberleri açayım dedim…
(Bir yandan da düşünüyorum. Haberlerin, Kurtlar Vadisi’nden ne farkı var diye?
Hatta daha kanlı ve üstelik de ahlâksız haber bültenlerimiz varken bir dizi nasıl yayından kalkar diye aklımda zonk zonk dolanıyor. Ana haber bülteninde 6 aylık bebeğe tecavüz eden sapıklar mı ararsınız, bikini defilesi mi istersiniz, yemeğin tuzu fazla diye 20 yıllık eşini bilmem kaç tane çocuğunu kıtır kıtır kesen cani mi ararsınız maşallah sürüsüne bereket hepsi de ana haber bültenlerinde mevcut!!!…)
Konuyu fazla dağıtmayayım, zaten kafamız bozulmuş… Ne göreyim, yıllar önce Kıbrıs’ta petrol var diye yazdığımızda bize gülen bir kısım basın mensubu arkadaşlar, fırsatını bulsalar Kıbrıs Rum kesimine savaş açacak duruma gelmişler…
Allah nelere kadir ya…
Hindistan’daki bir toplantıda ABD’li bir subayın bizimkilere Kıbrıs petrolleri ile ilgili yaptığı açıklamaları Yeniçağ’da Sayın Arslan Bulut ile birlikte yayınlamıştık, birkaç gün sonra ismi lazım olmayan boyalı basından biri bizim adımızı dahi telaffuz etmeden “Şimdi de Kıbrıs’ta petrol var diye iddia ediyorlar” şeklinde kıt aklıyla güya bizi yalanlamaya çalışan haber yazmıştı…
Ne diyelim, İnşallah bundan sonra uyanırız da, AB’nin niçin Kıbrıs konusunda bu kadar ısrarcı olduğunu millet olarak anlarız. Yoksa Kıbrıs Türklerini günahları kadar sevmezler, bilirim…