Günümüzün hızla gelişen rekabet ortamında şirketler ayakta kalabilmek için ürünlerini, üretim teknolojilerini ve hizmet anlayışlarını sürekli yenilemek geliştirmek zorundadırlar. Bu gelişme ve yenilenme işlemi inovasyon olarak adlandırılmaktadır. Inovasyon yeni veya iyileştirilmiş ürün, hizmet ve üretim proseslerini geliştirmek, uygulamak ve ticari hale getirerek gelir elde edecek hale getirmek için yürütülen tüm süreçleri kapsar.
Inovasyon süreci bilginin ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştüğü süreçtir.
Inovasyon sözcüğü nerden gelmiştir. Inovasyon Latince bir sözcük olan “innovatus” tan türetilmiştir. Toplumsal, kültürel ve idari ortamda yeni yöntemlerin kullanılması anlamına gelmektedir. Inovasyon türkçede yenilik, yenilenme sözcükleriyle ifade edilmeye çalışılmaktadır. Inovasyon sürecinin bilginin toplumsal ve ekonomik faydaya dönüştüğü süreç olarak kabul ettiğimizde, inovasyonu yenilik, yenilenme olarak kabul etmek yerine inovasyonu teknik bir sözcük kabul edip kullanmak daha doğru görünmektedir.
Çok geçmişe dayalı bir inovasyon hikâyesi anlatmak istiyorum. Madenlerden tel çekme tekniğini bulmakla yetinmeyen bilim adamları bu icadından yola çıkarak çeşitli sanat dalları yaratmıştır. Kafes teli, kümes teli, gelin teli, telgraf teli ve dikenli tel. Dikenli telin hikâyesi çok ilginçtir. Bozkırda sığır güden kovboylar için üretilen dikenli tel, savaşlarda toplama kamplarında da kullanılmış. Aslında bir ürün inovasyonu olarak karşımıza çıkan dikenli tel, yeni bir inovasyon fikri olarak cephede kullanılarak Birinci Dünya Savaşı’nın kaderini değiştirmiştir. Bir firma buruşmayan, ütü gerektirmeyen bir ürün üretip, satarsa bu inovasyondur. Başka bir firmanın insan sağlığı için yararlı olan Omega 3 içeren yumurta üretmesi ve bunları çocukların ilgisini çekip, onları yumurta yemeye özendirecek ambalajlar içinde pazarlaması da inovasyondur. Yada bir hastane, hastaların sonuçlarını internetten görebilmesini sağlıyorsa bir inovasyon yapmış sayılır.
Inovasyon ya radikal fikirler sonucu daha önce denenmemiş ve geliştirilmemiş ürün veya üretim metotlarının ortaya çıkarıldığı büyük atılımlardan oluşur. Bu tür inovasyonlar radikal inovasyonlar olarak adlandırılırlar. Ya da adım adım bir dizi iyileştirme ve geliştirme faaliyeti içeren çalışmaların sonucu olarak ortaya çıkan inovasyonlar da artımsal inovasyon olarak adlandırılırlar. Araştırma-Geliştirme inovasyon için gereken en önemli adımlardan biridir. Ancak Ar-Ge yapanların girişimcilik yeteneği yoksa Ar-Ge sonuçları inovasyona dönüştürülemez.
İnovasyon neden önemlidir? Inovasyon yapan firmaların rekabet gücü yüksek olur, daha fazla ürün veya hizmet satarlar, ciroları gün geçtikçe büyür, daha çok sayıda insana iş olanağı yaratırlar. Bir ülkede inovasyon yapan ne kadar çok sayıda firma, işletme varsa o ülke insanlarının yaşam kalitesi ve refah seviyesi o ölçüde artar. Bu o ülkenin rekabet gücünün de artacağı anlamına gelmektedir. Buna en iyi örnek Finlandiya’dır. Dünya Ekonomik Forumu’nun yaptığı bir araştırmaya göre son yılların rekabet gücü en yüksek ülkesi Finlandiya’dır ve Finlandiya bu başarısını innovasyona borçludur. Kapsamlı bir ulusal eğitim ve araştırma programı çerçevesinde, üniversiteler ve şirketler arasında güçlü bir ağ kurulmuştur. Tarıma ve ormancılığa dayalı ekonomi yerini hızla sanayiye dayalı ekonomiye ve ardından inovasyona dayalı ekonomiye bırakmıştır. Özellikle 2000’li yıllarda, bilişim teknolojileri sektörü Finlandiya ekonomisinin itici gücü haline gelmiştir. Bugün ülkemizde de inovasyon kavramı kurumlarla tanışmaya, hatta uygulanmaya başlanmıştır. Finlandiya başardı, daha birçok ülke başarıyor, Türkiye neden başarmasın. Başaramamamız için bir sebep yok ki; istemek ve başlamak yeterli…
