Şehit cenazeleri ardı sıra gelmeye başlayınca, Türk halkında da sabırlar taşmaya başladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’da gittiği her yerde protesto edilince AKP kurmaylarında panik başladı. Hükümetin terör konusunda etkisiz kaldığını, paniklediğini fark eden ABD de artık zamanının geldiğini düşünerek, terörü önlemek bahanesiyle ve avutmasıyla hemen reçeteyi önümüze koydu. “PKK ile masaya oturun”.
Edip Paşa konuşurken zorlanıyor. Türk halkına “Terörle Mücadele Koordinatörlüğü” diye yutturulmak istenen fakat herkesin “PKK Koordinatörlüğü” diye kabul ettiği işi anlatırken Edip Paşa zorlanıyor.
Paşa emekli olduktan sonra Bedrettin Dalan’ın sahibi olduğu “Yeditepe Üniversitesi”nde çalışmaya başlamış. Edip Paşa’nın söylediğine göre Üniversitede çalışırken birgün, Genelkurmay Başkanlığından bir telefon gelir ve kendisine ( Paşanın ifadesiyle ) “Terörle Mücadele Koordinatörlüğü” görevi verildiği söylenir. O da hemen “Emredersiniz komutanım!” diyerek göreve başlar.
Başlar ama bu işin aslında “PKK Koordinatörlüğü” olduğunu bilen Paşa, basına ricada bulunarak kendisine böyle denmemesini ister. Ha Ali Veli ha Veli Ali değişen ne ki? Şimdi burada düşünelim.
Kökü kazındı denen PKK terörü ABD’nin Irak’taki haksız işgali sarpa sardıkça birden tekrar patlayıverdi. Iraklı Kürtler Kerkük’ü oldu bittiye getirmek isterlerken Kandil’deki terör kamplarına yeniden bir hareket geldi.
Şehit cenazeleri ardı sıra gelmeye başlayınca, Türk halkında da sabırlar taşmaya başladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’da gittiği her yerde protesto edilince AKP kurmaylarında panik başladı. Hükümetin terör konusunda etkisiz kaldığını, paniklediğini fark eden ABD de artık zamanının geldiğini düşünerek, terörü önlemek bahanesiyle ve avutmasıyla hemen reçeteyi önümüze koydu. “PKK ile masaya oturun”. Ekonomiyi IMF’ye, eğitimi özel okullara devreden hükümetimizde terörü önleyeceğiz diye ABD’nin bu yeni planına balıklama atladı.
Türk halkı ABD’yi yakından tanıdığı için bu işin sonunun hayırlı olmayacağını; PKK’yı muhatap alacak böyle bir işin milli onurumuzu kıracağını düşünüyor. Böyle bir şeyin olmaması için, birileri uyansın diye Edip Paşa’nın kabul ettiği bu işe “Terörle Mücadele Koordinatörlüğü” demeyip “PKK Koordinatörlüğü” diyor.
Edip Paşa halkımızı gelişecek olaylara karşı psikolojik olarak yatıştırmaya çalışırken, halkımız ondan daha çabuk davranıp Paşamızı psikolojik baskı altına aldı. Paşamız yanlış bir şeyler yapmasın diyerek “PKK Koordinatörlüğü” lafını özellikle söylüyor. Halkın bu psikolojik atağında başarılı olduğu Edip Paşa’nın her fırsatta televizyonlara çıkıp bu işin “PKK Koordinatörlüğü” falan olmadığını “Terörle Mücadele Koordinatörlüğü” olduğunu sıklıkla söylemesi. Edip Paşa kendisine “PKK Koordinatörü” denmesini istemiyor. E tabii haklı. Yıllarca TSK’de paşalık yap sonra “PKK Koordinatörü” densin. Olmaz tabii. Paşam sen sıkılma. Biz senin ne kadar vatansever olduğunu biliyoruz. Ama işte senin bu işi birlikte yürüteceğin ve “PKK Özel Koordinatörü” denilen ABD’li Joseph Ralston var ya biz ona güvenemiyoruz. Senin bu adamın tatlı sözlerine kanmaman için seni biraz kızdırmak istiyoruz. Bir de Paşam keşke Üniversitede kalıp bazılarının ifadesiyle o mütevazı odanda çalışsaydın be. Her görevi kabul etmek zorunda mısın? Yıllarca mücadele ettiğin teröristlerle ne konuşacaksın merak ediyorum. Yoksa emeklilik zor mu Paşam? İnsan kendini bir köşeye atılmış mı hissediyor? Onun için mi bir şeyin önünü arkasını düşünmeden hemen emredersin komutanım deniyor.
İnsan hep önemli adam olmak istiyor değil mi Paşam?