Enformasyon ve iletişim teknolojileri kullanılarak geç de olsa yapılan bu müdahale sayesinde bu yayınlar şimdilik perdelendi. Bu yöntemi ilk kullananlar ise Batı’dır.Türkiye’yi her fırsatta özgürlük ve demokrasi konusunda eleştiren Batı dünyası bu teknoloji kendisi çok sık kullanmaktadır. Soğuk savaş yıllarının tipik bir veri iletimi engelleme uygulaması olan jamming (istenmeyen frekansa aynı frekanstan gürültü yayını) bugün televizyon yayını engelleme girişimi olarak uydulara taşınmıştır
TV FİKRİ AVRUPA’DAN
Geçmiş yıllarda PKK’nın ‘ani’ bir kararla televizyon yayıncılığına girmesinde diğer devletlerin büyük rolü olduğu bilinmektedir. Başta Almanya olmak üzere, PKK’yı siyasi bir hareket haline getirmek isteyen ülkeler PKK’nın dönüştürülmesinde önemli bir rol oynamışlardır. Nitekim MED-TV’nin kuruluş çalışmalarının Almanya’da yapılması, programların İsveç ve Belçika’da hazırlanıp, İngiltere üzerinden yayınlanması bu savın temel kanıtlarıdır. İsveç’te yayın yapan Sardast TV bu örgütün temsilci konumundadır. Bölücü örgüt PKK uydudan yayıncılık sayesinde benzerleri (ETA, IRA vd.) ile kıyaslanamayacak bir başarıya imza atmış, belki de propagandası için birden fazla ülkeyi, uluslararası alanı ve hatta uzayı rahatlıkla kullanabilen ilk terör örgütü sıfatını kazanmıştır. 1997 yılında MED-TV yayınları ciddi bir frekans bozulması olayıyla karşı karşıya kalmıştır. Kanalın verdiği bilgilere göre yayınlar 1 Temmuz’dan başlayarak ‘korsan’ bir frekans tarafından kesilmeye başlanmıştır. Daha sonra Türkiye’nin baskılarıyla MED TV kapatılmış onun yerine merkezi Danimarka olan Roj TV ortaya çıkmıştır.
TEKNİK OLARAK MÜMKÜN
Avrupa ülkeleri çifte standarda devam edip Roj TV'yi koruyunca Türkiye kendi önlemini aldı. Terör kanalının seyredilmemesi için Türksat uydusu devreye sokuldu. Yayınlar 'karıştırıcı' diye bilinen 'Jimmer' cihazları ve up-linklerle engellenmeye başladı. Yayını kesilen Roj TV ise Türkiye'yi suçlayarak Eutel-Sat ve Hot Bird uydu şirketlerine şikayet etti. Roj TV'nin engellenebilmesi için ilk yöntem olarak, yayın yaptığı frekansın üzerine başka yayınlar basılıyor. Böylece o frekansta başka televizyonların görüntüleri izleniyor. Bir diğer yöntemde de, 'Jimmer' adı verilen aletler kullanılıyor. Bu cihazlar ve Up-link'ler aracılığıyla Roj TV'nin frekansına boş sinyal gönderiliyor. Jimmer cihazları, uzaktan kumanda düzenekli bombaların cep telefonları ile patlatılmasını önlemekte de kullanılıyor. Roj TV şu günlerde, Hakkari, Siirt, Bitlis, Şırnak, Batman, Bingöl, Yüksekova, Cizre, Viranşehir başta olmak üzere birçok yerde izlenemiyor. Diyarbakır ve Şanlıurfa'da ise yayınlar seyredilebiliyor. Kanalın yöneticileri, Eutel-Sat ve Hot Bird uydu şirketlerine Türkiye'yi şikayet etti. Hukuki açıdan haklarını arayacaklarını açıkladı.
SABOTAJ NASIL YAPILIYOR
Uydudan yayın yapan bir TV kanalının yayını teknik olarak sabotaja rahatlıkla uğratılabiliyor. Bunun için boş bir up-link almak yeterli. Yani mevcut bir yayını bozmak isteyen biri, bir uydu vericisiyle, yayındaki kanalın aynı frekansı ile uyduya çıktığında kanalın yayını otomatik olarak kesiliyor. Ancak yayını kimin sabote ettiği de rahatlıkla anlaşılıyor. Bu teknoloji askeri olarak da kullanılıyor. Uydu bağlantılı hareket eden uçakların ve askeri araçların uydu bağlantıları da benzeri bir biçimde durdurulabiliyor. Türkiye'de de yayın yapan Roj TV'nin yayınını Türkiye'den durdurmak rahatlıkla mümkün. Ancak aynı şekilde Türkiye'deki kanalların yayınını da benzer bir biçimde karşı taraf rahatlıkla durdurabilir. Böyle bir sabotaj durumunda ise kimin yaptığı anlaşıldığı için başka sorunlar ortaya çıkabilir.Bu sistemi daha öncede Gazeteci Yazar Hulki Cevizoğlu’nun sunduğu Ceviz kabuğu programına uygulanmıştı. Konu da Türkiye var olan petrolü kimin niye çıkartmadığına ilişkin bir yayındı. Yani bu sistemi eline geçiren kötü niyetli kişiler de rahatlıkla herhangi bir yayını sabote edebilirler.