Yıllarca ihmal edilmiş, savaşlarda ölmekten gayrı adamdan sayılmayan Türk köylüsü için yeni imkânlar oluşturmaya çalışıyordu.

Tarih 28 Temmuz 1938, büyük önderin hasta yatağında verdiği direktifle Karadeniz köylüsünün umudu olan FİSKOBİRLİK kurulur. Atatürk Türkiye�de yetişen tarım ürünlerine önem veriyordu. Fındık bu ürünlerin başında geliyordu. Fındık öyle bir tarım ürünüdür ki dünyada yetiştirilen fındığın neredeyse yüzde 90�ı Türkiye�de Karadeniz bölgesinde yetişir. Fındık Ordu, Giresun gibi illerin hayat kaynağıdır. Büyük önder her zaman yaptığı gibi boş konuşmayıp kolları sıvadı. Karadeniz bölgesine Allah�ın bir armağanı olan Fındık için �I. Milli Fındık Kongresi�ni düzenletti. Bu kongrenin hemen ardından da FİSKOBİRLİK kuruldu. Atatürk böyle adamdı. O öyle başkalarından izin alarak icraat yapmazdı.

Karadeniz insanı için stratejik değere sahip olan Fındık, şimdi başkalarına peşkeş çekiliyor. Bölge insanının alın teri, emeği; içimize konuşlandırılmış ense semer, göbek bostan birileri tarafından yabancılara pazarlanıyor. Yıllar önce ölümü bekleyen büyük önderin hasta yatağında dert edindiği Karadeniz köylüsü köleleştirilmek isteniyor. Nedir bunun altında yatan sebep. Türk milletinin direnç noktası Karadeniz insanı fakirleştirilip, yerinden yurdundan edilirse bu iş kimlerin işine gelecek. Pontus diye diye binlerce yıllık Türk topraklarını devşirmeye çalışanlar mı bu akılları veriyor? Yoksa enerji kaynaklarına çöreklenmek isteyen ülkeler için yeni liman sahaları mı açılıyor? Fındık üreticisinin elinden fındığı al paralarını ödeme... Dünyada tekel olduğundan bir ürüne düşük fiyat ver... Fındık ağaçlarını kesmek için teşvik ver... İşte bu günkü idarecilerimizin Atatürk�ün hasta yatağında düşündüğü insanlara verdikleri imkânlar. Bunlar sadece fındık üreticisini yok etmek için yapılmıyor. Amaç inatçı Karadeniz insanını; o toprağına, bayrağına sevdalı insanları fakirleştirip bölgede köle haline getirmektir.