1905–1906 yıllarında Ermeni-Taşnak ordusunun Azerbaycan Türklerine karşı yaptığı kanlı soykırımlar, 1918 yılına kadar devam etti.1918-1920’li yıllarda Erivan’da, Azerbaycan toprakları üzerinde kurulmuş Ermenistan devletinde “Taşnak” hükümetinin utanmadan ilan ettiği “Türksüz Ermenistan” siyaseti devlet siyaseti seviyesinde tatbik edildi. Ve bu, yüzlerce Azerbaycan köyünün dağıtılması, yakılması, on binlerce Azerbaycan Türkünün mahvedilmesi yahut zorla ölüm tehdidi altında doğdukları yurtlarından kovulması ile sonuçlandı. Ermenilerin Nahçıvan’da, Zengezur’da yaptıkları soykırımlar, insanlığa sığmayan vahşi cinayetlerin sonucuydu. Azerbaycan’ın doğusunda, Bakü, Kuba, Şamahı, Lenkeran ve benzeri yerlerde 1917–1918 yıllarındaki bu siyaseti S. K. Şaumyan’ın önderliği altında Ermenilerin çoğunluk teşkil ettiği “26 Bakü komünü”nün vasıtasıyla Ermeni silahlı kuvvetlerinin kanlı elleri ile hayata geçirildi. Bütün bunları gören Azerbaycan Cumhuriyeti hükümeti, bu cinayetlerin halktan gizlenmesinin önüne geçmek, tarihi gerçekleri olduğu gibi, ne kadar ağır olsa da, bütün çıplaklığı ile gelecek nesillere göstermek amacıyla 1918–1920 yıllarında Ermeni “Taşnak”larının Azerbaycan Türklerine yaptıkları cinayetleri öğrenen “Fevkalade İstintak Komisyonunu” kurdu. Bu komisyonun vakti ile topladığı ve yayınladığı bütün bu belgeler, tarihimizden ders almak ve unutkanlığımıza son vermek açısından büyük önem taşımaktadır.
1917 Ekim devriminden sonra Azerbaycanlıların sürgünü değiştirilmiş metotlarla 70 yıl boyunca devam etti. Mesela 1920–1930 yıllarında komünist rejimin yerleştiği devirlerde, on binlerce Azerbaycan Türkü “kulak” damgası vurularak, Orta Asya’ya ve Kazakistan’a sürüldü. 1937–1938 baskı devrinde Azerbaycan’da yüzlerce Türk aydınına karşı sürgünler tatbik edildi. II. Dünya Savaşından sonra SSCB Bakanlar Kurulunun “23 Aralık 1947 tarihli karar”ı ile Azerbaycan Türkleri Ermenistan’dan, kitlesel biçimde (100 bin kişiden çok) zorla sürgün edildi. Zamanında önüne geçilemeyen ve etkisi gittikçe genişleyen hareketler “yeniden yapılanma” zamanında Gorbaçov’un hamilik ettiği, Ermeni liderlerinin elini kolunu tamamıyla serbest bıraktı. Neticede 1988 yılında Erivan’da yaşayan bütün Azerbaycan Türklerini (250 binden çok) Ermenistan’dan zorla çıkarmaya nail oldular. Bu fırsattan yararlanan Ermenistan devleti, Azerbaycan’a karşı açık tecavüz yolunu tutarak, Dağlık Karabağ’ın ve diğer Azerbaycan arazilerinin işgaline başladı. Böylelikle Azerbaycan arazisinin yüzde 20’si işgal edildi. Öz yurtlarını, topraklarını terk etmeye mecbur olanların sayısı 1 milyonu aştı.
Tarih tarihti, bağımsızlığını ölümsüzleştirmek isteyen her millet tarihinin bütün sayfalarını derinden öğrenmeli, onlardan önemli dersleri çıkarmalı ve başına gelen faciaların bir daha tekrar olmasına imkân vermemelidir. Tarih boyu adaletsizliklere mertlikle dayanan Erivan Türkleri XIX-XX. yüzyılda Ermeni milliyetçilerine karşı eşit olmayan mücadelede ağır mahrumiyetlere maruz kalsalar da, gerçek manada sürgün ve soykırıma uğrayıp tarihî-etnik topraklarının büyük bir bölümünden mahrum edilseler de, günün birinde öz doğma topraklarına dönme umudu, onları hiç bir zaman terk etmemiştir ve etmeyecektir. Tarih tekerrür edecektir…