Yazıda Türkiye’nin önemli bir bölümünün de bölündüğü gözlemlenmektedir. Bu yazı herhangi bir dergide çıksaydı önemli değildi ama ABD’nin Silahlı Kuvvetler dergisinde çıkınca işin şekli değişiyor.
Biz yine başa dönelim. Ortak vizyon konusundaki açıklamalara önce ABD Dışişleri Bakanı Rice: ''Görüşmelerimizde Türkiye ile ABD arasında stratejik ortaklığı geleceğe taşıyacak ortak bir vizyon geliştirmek konusunda mutabakata vardık”
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül: “Türk Amerikan stratejik ortaklığını geleceğe taşıyacak bir vizyon belgesinin hazırlanması konusunda mutabakata varıldı”
Bakan Gül, Başbakanlıkta ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile düzenledikleri ortak basın toplantısında, ''Dost ve müttefik ABD'nin Dışişleri Bakanını Türkiye'de görmekten büyük memnuniyet duyduğunu'' söyledikten sonra her iki bakan bu açıklamaları yaptı.
Toplantı iki bakanın birbirine iltifatlarıyla geçti. Bakan Rice'ın göreve geldikten sonra ziyaret ettiği ilk ülkeler arasında Türkiye'nin de bulunduğunu hatırlatan Gül, kendisinin de geçen ay ABD'yi ziyaret etmek istediğini, ancak rahatsızlığı nedeniyle bu geziyi gerçekleştiremediğini kaydetti.
Burada sayın Gül’e sormak gerekir acaba Bakan Rice Türkiye’yi çok sevdiği için mi göreve geldikten sonra ilk ziyaret ettiği ülkeler arasına Türkiye’yi aldı. Yoksa bölgedeki gelişmeler açısından Türkiye’den beklediklerini ifade etmek için mi?
Baş başa ve heyetler arası görüşmelerde ikili ilişkileri ve iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konuları samimiyetle ele aldıklarını belirtildi. Gül, iki müttefik ülke olarak ortak vizyon, ortak hedef ve ortak çalışmaların olduğuna işaret etti.
Her iki bakanın görüşmesinde, dünyada barış ve güvenliğin sağlanmasındaki öneme işaret edilmiş. Her bakımdan yakın işbirliği içinde olunması gerektiği görüşünü varılmış.
Gerçekten merak ediyorum bizim vizyonumuz ve stratejimiz Amerika ile nasıl aynı olabilir? Bu vizyon ve stratejik ortaklık kimin işine yarar. Bu vizyon ve stratejik ortaklıkta Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye tarafından uygulanması da var mıdır? Binlerce masum insanı katleden ve katletmeye de devam eden bir ülke ile Türkiye gibi mazlumun yanında olmayı kendisine ilke edinmiş bir milletin vizyonu nasıl ortak olabilir? Binlerce masum çocuğu kadını yaşlıyı katleden ABD bu katliamlarına yeni bir ortak mı bulmak istiyor? Soğuk savaş dönemlerinde ABD ile Türkiye’nin politikalarında önemli bir sorun olmamıştı. Daha doğrusu ABD’nin Türkiye’de oynadığı oyunları Türk kamuoyu tam manasıyla kavrayamamıştı. Ama SSCB’nin çökmesiyle yeniden şekillenen dünyada dengeler de değişti. Değişen dengelerde Türkiye maalesef etkili bir konumda olması gerekirken bu konumunu yetirince değerlendiremedi. Hala da değerlendirememektedir. Bugün dünya üzerinde 7 bağımsız Türk devleti oluşmasına rağmen Türkiye’yi, ABD’nin uydusu gibi hareket ettirmek isteyen politikacıların sığ düşüncelerine teslim edildi. Kıbrıs politikamızda bütün haklığımıza rağmen taviz veren biz olduk. Irak’ta milyonlarca soydaşımız hiçe sayıldı katliama uğradı, bu bölgede Türkiye’nin bütün kırmızı çizgileri çiğnendi, askerimizin başına çuval geçirmeye kadar iş ileriye götürüldü.
Hala biz “ABD ile ortak vizyonumuzu geliştireceğiz” diyoruz. Bravo doğrusu sizden de ancak bu kadar teslimiyetçi bir politika beklenir.
Benim merak ettiğim nokta ABD’nin Orta-Asya politikaları, Kafkasya politikaları ve hatta Türkiye’yi bölmeye yönelik politikalarında da vizyon ortaklığımız var mı?
Çünkü “Ortak vizyon ve stratejik ortaklık” açıklamalarından sonra ABD silahlı kuvvetlerinin yayınladığı haritaya uzun uzun baktım. Evet, “Türkiye’yi de bölen bu harita da “Ortak Vizyonumuza” dahili mi?” diye tekrar sormadan edemedim.
Bu ABD ile ortak vizyon değil olsa olsa, ABD’nin vizyonuna ortaklıktır.