Derinlerimizde bir yerlerde yüzyıllardır batılılar tarafından pompalanan, bizim de fark etmeden kabul ettiğimiz bir aşağılık kompleksimiz var. Hatta esprilerle bu desteklenir, “Türk işi” diye aşağılarız. Böyle olmadığının ispatı için diyorum ki İstinye’ye gidin ve neler yapabildiğimizi görün. Dünyanın en zor kanalı olan İstanbul Boğazı’nda deniz trafiği nasıl idare ediliyor şahit olun. Bu gururu bir Türk olarak siz de yaşayın.
Bu ilk yazımda ülkemizin en büyük problemlerinden birisi olan devlet kurumlarının vizyonsuz ve misyonsuz yapılarının makûs talihimiz olmadığını ispat eden bir yapıdan bahsedeceğim.
Türk Boğazları dünyanın en yoğun ve denizcilik açısından en zor kanallarından biridir, her gün yüzlerce gemi geçer ve her gemi ilk temasından boğazların çıkışına kadar dünyadaki mevcut en modern sistemlerle ve iddia ediyorum dünyanın en iyi operatörlerinin takibinde kazasız olarak geçer.
Derinlerimizde bir yerlerde yüzyıllardır batılılar tarafından pompalanan, bizim de fark etmeden kabul ettiğimiz bir aşağılık kompleksimiz var. Hatta esprilerle bu desteklenir, “Türk işi” diye aşağılarız. Böyle olmadığının ispatı için diyorum ki İstinye’ye gidin ve neler yapabildiğimizi görün. Dünyanın en zor kanalı olan İstanbul Boğazı’nda deniz trafiği nasıl idare ediliyor şahit olun. Bu gururu bir Türk olarak siz de yaşayın.
Boğazlarımızdan geçmek isteyen gemilerle ilgili işlemler, Rusların şimdilerde Amerika’nın da istemediği ama Türk bürokrasisinin başarısı sayılabilecek kurallardan biraz söz etmek isterim. Gemiler boğazlarımıza gelmeden önce gemi acenteleri temsilcisi oldukları gemileri Gemi Trafik Hizmetlerine bildirirler. Bu veriler sicil bilgileri ile karşılaştırılıp doğrulukları tespit edildikten sonra sisteme kabul edilirler. Bundan sonra geminin 20 mile kadar yaklaşıp ilk sesli olarak teması beklenir. Gelen geminin AIS (Otomatik Tanımlama) bilgileri ile gemi kaptanının verdiği bilgiler karşılaştırılır, şüpheli bir durum yoksa gemi sıraya alınır.
Geçmiş yıllarda bir çok şaibeye açık olan sıralama sistemi artık bilgisayarla takip edilmektedir. Gemi acenteleri gemilerinin sırasını ve tahmini geçiş zamanlarını internetten otomatik olarak yüklenen verilerle takip edebilmektedirler.
Sırası gelen gemiler boğaz girişine davet edilirler ve yine hızları, rotaları artık her biri uzak yol kaptanı olan operatörlerin bilgisayar ekranlarında takip edilerek ve her hatalarında uyarılarak, olası riskler hatırlatılarak boğazlardan geçişleri sağlanır.
Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri tamamen işinin ehli kişiler tarafından yönetilmektedir. Hatta uluslar arası bir sempozyumda bir Türk’e söylettirilen (bunu ancak zorla yaptırmışlardır) “Boğazlar uluslar arası bir komisyon tarafından yönetilmelidir.” lâfını dünyaya yedirircesine çok güzel yönetmektedirler.
Artık iyice uzmanlaşan operatörlerimiz tecrübeleri ile dünyada örnek olarak gösterilen bir kurumdur.
Temennim bütün devlet kurumlarımızın ehil ellere teslim edilerek uluslararası çıtanın üstüne çıkarılmasıdır.
Kadastro memurunu liman başkanı olarak atayan zihniyetle ve bu görevi kabul eden zatlarla yol almamız mümkün değildir.
Şirketlerinde çaycı olarak görev vermeyecekleri insanları dün benim yanımdaydı diye müdürlükler veren siyasi yapı artık yıkılmalıdır. Türkiye’nin bu kamburu taşıyacak takati kalmamıştır.
Esen Kalın,