Kasım 2008

Ö T E S İ

 

21.12.2024 



Hedef

 
Ünal Bolat

Şimdi geleceğimizi karartıyorlar


Nedense, medyada küresel güçlerin uzantısı veya uşağı olanların çıkardığı sesler daha fazla alanı etkiliyor. Basın organlarındaki tuzu kuru, ekmeği kuru, soyu kuru bir kısım satılık kalemler, bu millete en olmadık hakaretleri olabildiğince ve rahatlıkla yapabiliyorlar. Üstelik de bunu milletten kazandıkları parayla yapıyorlar. Bununla da kalmayıp, toplum ahlakı ve normlarına, insanın sosyalliğine uymayan düzeysiz yaşayışlarını düzeyli birliktelik diye sunarak milleti oyalamaya devam ediyorlar.

Ülkemin yüreği dağlı münevverleri geçim sıkıntısı içinde, kendi derdine mi, milletin sürüklendiği badireye mi yanacağını bilemiyor.
Eli kalem tutanlar, imkânları ölçüsünde bu hayâsızca akınlara karşı milleti ikaz etmeye, uyarmaya çalışıyorlar.
Yıllardan beri, ülkenin her alanda çıkmaza sürüklendiğini bas bas bağırdılar ve bağırmaya devam ediyorlar…
Bu ülkede tarım ve hayvancılık artık yok edilmek üzere. Çiftçiye verilmesi gereken paralar, ithal tarım ürünlerine gidiyor.
Bu ülkede sınıf ayırımı yapılmadığı halde yapılmış gibi gösteriliyor. Bu millet sınıflara ve kamplara ayrılsın isteniyor.
Bu ülkede AB standardı denilerek, Kopenhag kriterleri denilerek, ne kadar hırsız, dolandırıcı, kapkaççı, sosyal huzuru tırmalayan eylemci varsa, değil onları caydıracak, aksine cesaretlendirecek yasalar düzenleniyor.
Uluslararası Gayrimenkul Satış Şirketi Remaks’ın genel müdürü olan Murat Goldştayn isimli bir şahıs bu ülkede, bu ülkenin sanayicisi ve iş adamlarına şöyle sesleniyor:
"Mortgage Yasası ile Yabancılara Mülk Satışı Yasası kabul edilirse, Türkiye uluslar arası gayrimenkul piyasası haline gelecek.”
Tabii ya, bu yasayla birlikte hem inşaat, hem de gayrimenkul sektöründe bir çok değişiklik yaşanacak. Zaten 2003 yılından itibaren uluslar arası gayrimenkul fon ve şirketler Türkiye’ye girmeye başladı. Bunların başında da İngiltere ile İtalya’nın geliyor.
Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Türkiye’de 2003 yılında 68 ülkeden 53 bin yabancı mülk satın aldı.
Türkiye öyle değil böyle pazarlanıyor işte…
Hem de göz göre göre, hem de kanunlarla…
Öte yandan bu ülkenin insanını yine bu ülkenin ekmeğiyle, suyuyla beslenen insanlar alenen ve kasten tahkir edip aşağılıyorlar.
Bu aşağılanmanın gelecekte yaşanacağını bilerek veya bilmeyerek çok önceden çıkartılan 301. ve 305. maddeler, bu aşağılamayı yapan, aydınlıkları kendinden menkul karanlık isimleri cezalandırmayı emrediyor.
Ne var ki, bu bir avuç karanlık aydınlar, bir araya gelip bu yasaların kaldırılması için kamuoyu oluşturmaya gayret gösteriyorlar.
Yeniçağ’dan Arslan Tekin dostum, köşesinde 301. ve 305. maddeleri yayınlamış.
301. madde şu:
"(1) Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında arttırılır.
(4) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz."
305. madde ise şu:
"(1) Temel millî yararlara karşı fiillerde bulunmak maksadıyla veya bu nedenle, yabancı kişi veya kuruluşlardan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kendisi veya başkası için maddi yarar sağlayan vatandaşa, üç yıldan on yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezası verilir. Yarar sağlayan veya vaat eden kişi hakkında da aynı cezaya hükmolunur. (…)
(4) Temel millî yararlar deyiminden; bağımsızlık, toprak bütünlüğü, millî güvenlik ve Cumhuriyetin Anayasada belirtilen temel nitelikleri anlaşılır."
Ve diyor ki sayın Tekin; “301. ve 305. maddeleri kaldırırlarsa Türk''e kefen biç!”
Bu acı gerçeklere rağmen, bu ülkeye yapılan bu kahpeliklere dur diyebilecek yegâne varlık olan bu millet, ne acıdır ki kendi başının derdinde…
Çünkü yıllar yılı, enfilasyon diyerek, ekonomik kriz diyerek, kemer sıkma politikası diyerek sürekli fakirleştirildi.
Elindeki avucundakileri burada saymakla bitirilemeyecek entrikalarla eritip bitirdiler.
Bu milleti bir lokma ekmeğe muhtaç ettiler.
Ve bu millet, sabahleyin evden çıkarken, akşama evine bir ekmeği nasıl götüreceğini, akşama bir tas çorbanın nasıl kaynatılacağının telaşı ve derdi içersinde.
Ondan daha acısı, bu insanlar kendini kurtarıp düze çıkartması için kime bel bağladıysa o güçler, önce kendini kandındır, sonra geleceğini kararttı…
Ürkeğini denedi olmadı, erkeğini denedi olmadı…
Aydınlık Türkiye için seçtiği insanlarsa, şimdi geleceğini karartıyor…
Soruyorum sesimi duyanlara…
Söyleyin ne olur, bu ülkenin toprağı bu kadar mı ucuzdu?
Bu ülkenin insanı bu kadar mı önemsizdi?
Bu ülkenin kanunları bu kadar mı basitti?
Bu ülkenin hainleri bu kadar mı çoktu?
Cevap veriyorum.
Bu ülke, bu ülkenin insanının gerçekten kadrini bilmediği kadar kıymetli.
Bu ülke hiçbir değerle ölçülemeyecek derecede bedel ödenerek, kan vererek can vererek alındı.
Ve bu ülke, bu ülkeye göz dikenlerin ifadesiyle “ Bu ülkenin insanına bırakılmayacak kadar kıymetli bir yeraltı ve yer üstü zenginliklere sahip”
Ama neylersiniz ki bizi, elli yıllan beri “Öz yurdunda garip öz yurdunda parya” bıraktılar ve bırakmaya da devam ediyorlar.
Biz de diyoruz ki:
Sahipsiz vatanın batması haktır,
Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.


unalbolat@netbulmail.com

Bu yazı toplam defa okunmuştur.

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

UFUK ÖTESİ.COM

BU YAZIYI TAVSİYE EDİN

Adınız  Soyadınız

E-posta adresiniz
Arkadaşınızın e-posta adresi

 

Yazdır  - Sayfanın Başına Dön 

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002