Mozaikçi Başbakanımız 27 etnik gruptan bahsediyor. Televizyonlarda çıkıp da bu etnik grupları saymasını rica ediyoruz. Bir de etnik grup nasıl olur, etnik grup nedir bir de bunları açıklasın. 27 etnik grubun varlığından dem vuranlar etnik grupları saymaya başlarken hemen ciddiyetten uzaklaşırlar. Bilmedikleri konunun uzmanı olan bu kişiler Türk olan boylarını da Türk’ten ayrı etnik grup olarak sayarlar.
Sayın Başbakanımız Hakkâri gezisinde alt ve üst kimliklerden bahsetti. Türkiye’de 27 etnik grubun olduğunu söyleyerek, bizi birleştiren şeyin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı olduğunu savundu. Peki madem öyle bu ülkenin adı neden Türkiye o zaman? Erdoğan’ın mantığına göre Mozaikistan olmalı değil miydi? Bizim siyasal İslamcılar ile solcu zevatlar da bizim mozaik olduğumuzdan dem vuruyorlar. Cahil siyasal İslamcılar Türk olmayı günah saydıkları için, solcu zevatlar da milliyetçiliğe düşman oldukları için Türkiye halklarından bahsediyorlar. Hatta dedem yaşındaki Vakit gazetesinin yazarı Abdurrahman Dilipak da etnik mozaikliğimizden bahsederek bizi birleştiren şeyin yalnızca din olduğunu iddia ediyor. Soyadına hasmane tavrını yazılarında ifade eden Dilipak’ın, Osmanlı’da etnik temele dayalı dernekleri ilk önce kimlerin kurduğunu öğrenmesi gerekir.
Türkiye mozaik değildir. Türkiye sadece Türklerindir. Bu söylediğimi keşke slogan yapan Hürriyet gazetesi de savunabilse. Türkiye Türklerin kanlarıyla, canlarıyla, mallarıyla kurdukları bir ülke. Kimse mozaikçilik uğruna, oy avcılığı için Türk vatanına birilerini ortak çıkartmaya çalışmasın. Evet bu vatan sadece bizimdir. Türkoğlu Türk’ün. Bizi Başbakan’ın tavrı da ilgilendirmez, diğerlerinin de. İstedikleri kadar zıplasınlar, hoplasınlar Türkiye Türk’ündür. Biz devletimize ortak kabul etmeyiz. Eğer kendileri devletten pay istiyorlarsa, defolup gitsinler etnik kimliklerinin bolca yaşayacakları ülkelerine. Türkiye’de hiçbir zaman yabancı düşmanlığı yapılmamışmış ama Erdoğan’ın gayretleriyle yakında bu olacaktır. Sayın Başbakanı birileri uyarmalı.
Mozaikçi Başbakanımız 27 etnik gruptan bahsediyor. Televizyonlarda çıkıp da bu etnik grupları saymasını rica ediyoruz. Bir de etnik grup nasıl olur, etnik grup nedir bir de bunları açıklasın. 27 etnik grubun varlığından dem vuranlar etnik grupları saymaya başlarken hemen ciddiyetten uzaklaşırlar. Bilmedikleri konunun uzmanı olan bu kişiler Türk olan boylarını da Türk’ten ayrı etnik grup olarak sayarlar. Mesele illâ etnik grup çıkarmaksa hiç zorlanmasınlar Oğuz’un 24 boyunu saysınlar. Oğuz’un 24 boyu tamam geriye 3 eksikleri kalır. Tamamlayalım onların mantığınca: Türk-Kürt, Çerkez oldu mu sana etnik grup. Ayıptır beyler ayıp. İlimden, sosyolojiden habersiz yaşayabilirsiniz ama bilmediğiniz konunun uzmanlığını yapmayın.
Avrupa devletlerinde eyalet sistemi vardır. Bu onlarca eyalet birleşir İtalya’yı, Almanya’yı meydana getirir. Onlar istiyorlar ki Türkiye’de öyle olsun. Öyle olsun ki toplu şekilde direnemesinler.
* * * *
“Bazı yazarlar hazımsız” diyor sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan. Herkes her şeyi hazmetmek zorunda mı? Meselâ size yapılan bir yanlışı her zaman hazmetmeli misiniz? Aman aykırı bir düşünce çıkmasın diyerek her zaman susmalı mısınız? Sayın Başbakan’a göre evet. Memleket uçurumun kenarına gidiyorsa susmalısınız. Türkiye, AB’nin oyuncağı olurken susmalısınız. PKK Mehmetçik kanı dökerken susmalısınız. Bizden susmamızı isteyenler Orhan Ferit Pamuk’un susmasını istemezler. Bizden susmamızı, her şeyi hazmetmemizi isteyenler, ne yazık ki özgürlük, ifade hürriyeti gibi kavramları sık sık diline dolayanlar değil mi?
Danimarka’nın Roj TV’yi kapatmamasını eleştiren Başbakan’ın partisinin milletvekili o televizyona çıkınca da hazmetmelisiniz. Türkiye’yi 27 ayrı parçadan oluşmuş etnik mozaik olarak gören, azınlık ırkçılığını hortlatanları hazmetmelisiniz. PKK paçavralarıyla, Apo posterleriyle yürüyenleri görünce hazmetmelisiniz. Vatan toprakları satılınca da, Kıbrıs Rum’a satılınca da, Kerkük Barzaniye teslim edilirken de hazmetmelisiniz. Anlaşılan Başbakan bu ülkede kendine muhalefet istemiyor. Anlaşılan sayın Başbakanımız doğruları söyleyip, muhalefet edenleri hazmedemiyor.
Kimse kusura bakmasın, hatır-gönülle hazmetme olmaz. Türk Milleti’ne saldırmanın, Mehmetçik kanı dökmenin, Türkiye’yi pazarlamanın (?) hazmedilecek yanı yoktur. FIFA’nın futbol yıllığındaki, Türkiye’nin resmi dilini Türkçe-Kürtçe yapanları hazmedemem. 15 yaşındaki çocukları sokaklarda çatıştıranları, onları koruyup kollayanları hazmedemem.
Not: Bizden eli kanlı terörist Öcalan’ı ikinci kez yargılanmasını isteyen AB, Saddam’ın yargılanış şekline ses çıkartmayarak ikiyüzlülüğünü bir kez daha göstermiştir. Biz elimizle besleriz sonra herkesin gözünde adilce yargılarız ama nafile... Onlar Saddam’ı mahkemede yumruklarlar, kendini savunacağı defterini ve kalemini alırlar onların ki adil yargılama olur. Yorum sizin...