Azerbaycan’da turuncu rüzgâr esti, yüzlerce kişi hapsedildi…
Azerbaycanda seçimlerin yaklaşmasıyla beraber siyasi tansiyon da beklenenin üzerine çıkmaya başladı. Azerbaycanın son on yılında ülkedeki en hareketli gün yaşandı. Son on yılda ilk defa heyecan bu kadar doruğa ulaşsa da halk kısa bir zamanda yatıştırıldı.
Azerbaycanın geçmiş meclis başkanı ve 9 yılı aşkın bir zamandır ABD’de muhaceret hayatı yaşayan Resul Kuliyevin millet vekilliğine adaylığını ileri sürdü ve Merkezi Seçim Komisyonu tarafından kabul edilince vatanına geri dönme kararı aldı.
Aynı zamanda Azerbaycanın önde gelen ve büyük siyasi güce sahip sayılan partilerden biri olan Azerbaycan Demokrat Partisinin de genel başkanı olan Kuliyevin ülkesine dönüşü Azerbaycan halkı tarafından büyük bir heyecanla beklenilse de vatandaşlar hayal kırıklığına uğratıldı. Resul Kuliyev hakkında devlet tarafından yolsuzluk iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmuştu. Resul beyin ülkesine getiren “London Exesutive Aviation” hava yolları şirketine ait olan uçak Azerbaycan semalarında görülse de hava limanına inmesine izin verilmediği soylendi. 14 ekimde Azerbaycan Hava Yollarına iniş izni için müracaat eden “London Exesutive Aviation” şirketine ait uçak 17 ekimde Resul Kuliyevi Amerikalı Kongre üyeleriyle birge (birlikte) ülkesine getirmeğe kalksa da mualesef Ukraynaya inmek zorunda kaldı. Yakıt almak maksadıyla Ukraynanın Akmescit (Simferepol) şehrine iniş yapmak zorunda kalan uçağın yolcuları bekleme salonuna alındı ve Ukrayna İnterpolu tarafından Resul Kuliyev göz altına alınarak hapsedildi.
Tüm bunlar Ukraynada yaşanırken aylardır Resul Kuliyevin 17 ekim günü saat 16:00 da Azerbaycana geleceğini heyecanla beklemekte olan Azerbaycan halkı 16 ekimden itibaren Merkez Baküde bulunan Haydar Aliyev uluslar arası hava limanına toplanmaya başladı. 16 ekim gecesinden itibaren Baküyü kontrolu altına almaya çalışan yönetim binlerce askerle beraber tüm polis güçlerini seferber etti. Bakü dışından da getirildiği özel kuvvetlerle yanaşı Nahçıvan özerk cumhuryetinden de 3 binden fazla görevlinin getirildiği iddia edilen hadisede yüzlerle vatandaş hapsedildi. Erken saatlerden hava alanı boşaltıldı, hava alanı girişine bir kilometre kala yollar bağlandı ve hiç bir araç ve vatandaşın hava alanına girişine izin verilmedi. Saatler yaklaştıkca sabırlar da tükenmeye başladı. İniş izni verilmeyen uçak Ukraynaya inmek zorunda kaldığı malumatından sonra polis vatandaşlara adeta gövde gösterisi yapmaya başladı. Kadın erkek demeden tekme tokat dövülerek hava alanından uzaklaştırılmaya çalışıldı.
Azerbaycanda şimdiye kadar ilk defa bu kadar asker sokaklara çıkartılmıştı. Azerbaycan savaşın hâlâ devam ettiği bir ülkedir. Yani Ermenistanla yıllardır devam eden bir kanlı çatışma mevcuttur. Kesinlikle biz burada bir iç savaş çıksın istemiyoruz. Ama bizim isteyip istemememizden bir sonuç cıkmaz. Mustafa Kemal Atatürkün söylediği gibi "Milleti, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." Ben Azerbaycanın yüce Türk halkından bu olaylara milletimize layik bir şekilde yaklaşım sergilemesinin beklentisindeyim. Muhakkak bir gün mutlaka halkımızla ve devletimizle oyuncak gibi oynayan bu insanlara tokatlarını atacaklar. 70 yıl sonra meydanlara toplanıp Ebulfez Elçibey önderliğinde tek hamlede Rus ordusunu ülkeden çıkarabilen, birleşip bütünleşen halk muhakkak yeni bir Elçibey etrafında birleşecektir. Başbuğlar ölmez, vatan bölünmez demiş büyüklerimiz. Milletimizi kışkırtarak kardeşi kardeş katili yapmaya çalışan düşmanlarımıza yenik düşmemeliyiz. Dün Ukraynada inkılabı destekleyen Avrupalılar yıllardır Rusların baskısından açlık ve sefalet içinde yaşam savaşı vermekte olan Kırımlı öz kardeşlerimize olan baskıya göz yummakta değil mi? Kırgızistanda turuncu gömlek dağıtmakta olan bu “sivil toplumcular” bir milleti iki düşman durumuna salmadılar mı? Gürcüstanda inkılap edip devlet deviren bu talancılar bu ülkede bulunan ve tarihen de Türklere ait olan ve şu anda Azerbaycan Türklerinin yaşadığı bölgelerde Türkleri Gürcülerle düşman pozisyonuna sokmadı mı? Şimdi kim teminat verebilir yarın Azerbaycanda iç savaşın çıkmayacağına? Ama ben kesinlikle ve açıkca söylüyorum ve tüm Türk dünyasının aydınlarına ve büyüklerine sesleniyorum. Azerbaycanda bir iç savaş başlamış. Şimdilik bu dahili çekişmelerle devam ediyor. Çok kişinin canı yanmadan bu kıvılcımları alev almadan söndürmek için geç olmadan müdahale edelim. Devletten medet ummaya gelmez. Hükümetler daima kendi çıkarlarını düşünmüşlerdir bunu unutmayalım. Bugün Türkiyenin durumu da Azerbaycandan iç açıcı değildir. Her şey göz önünde. Hükümetler sayesinde zaten bu duruma düşmüş durumdayız. Avrupalılar onların kapısında dilenci durumuna düştüğümüzü büyük bir zevkle anlatıp duruyorlar. Unutmayalım ki onlara hükümdarlık yapanlar, dünyada yıllarca imparatorluk kuranlar bizim atalarımızdı. Gelin en azından onların şerefli adlarını korumaya çalışalım. Düşmanların eteğini bırakalım. Bilelim ki, TÜRKÜN TÜRKDEN BAŞKA DOSTU YOKTUR…