Bilindiği gibi Azerbaycan topraklarının büyük bir hissesi Türk düşmanlığı yapmakta olan bazı emperyalist devletlerin desteğini alan Ermenistan tarafından yıllardır işgal altındadır. Azerbaycanlılar bu toprakların işgal altından kurtulması için senelerdir mücadele vermektedir. İşgal olunmuş topraklarda son günlerde Ermeniler düğün dernek yapmaktadırlar.
Merhaba sevgili Ufuk Ötesi okuyucuları. İlk önce sizlere Baküden selamlarımı iletmenin mutluluğunu yaşadığımı bildirmek istiyorum. Bir süredir sizlerle bu sayfada gorüşemedik ve ben bundan dolayı çok üzgünüm.
Bilindiği gibi Azerbaycan topraklarının büyük bir hissesi Türk düşmanlığı yapmakta olan bazı emperyalist devletlerin desteğini alan Ermenistan tarafından yıllardır işgal altındadır. Azerbaycanlılar bu toprakların işgal altından kurtulması için senelerdir mücadele vermektedir. İşgal olunmuş topraklarda son günlerde Ermeniler düğün dernek yapmaktadırlar. Dünyada faaliyet göstermekte olan bir takım Avrupalı ve ABD’li sivil toplum kuruluşlarının, aynı zamanda Ermeni diyasporasının maddi ve manevi desteğiyle bu şenliklerini dünyada yaşayan soydaşlarına gururla sunuyor, Ermeni gazetelerinde, daima Ermenilerin yanında bulunan Avrupalı radyo ve televizyonlarda yayınlamanın mutluluğunu yaşıyorlar.
Bununla kalmayan Ermeniler yine Amerika Birleşik Devletlerinden almış oldukları milyarlarca dolar ile bir zamanlar Azerbaycanın en güzel köşelerinden biri olan, ülkemizin tarihinde vazgeçilmez bir yere sahip işgal altındaki Hankendi kasabasında yeni bir kilise inşa etmeye başlamışlar. İsmi Surb Agop olan kilisenin temel atma töreni yapıldı. Amerikada yaşamakta olan Ermeni Vaçe Yepremyan, kilisenin yapımına çok büyük para ayırmıştı. Temel atma töreninde Ermeni Apostol kilisesinin rehberi Parkev Martoirosyan, Karabağda inşa edilecek kiliselerin hızlandırılacağını ve burada Ermenileştirme (hıristiyanlaştırma) faaliyetlerine büyük önem verdiklerini apaçık ifade ediyor. Bununla kalmayıp işgal edilmiş arazileri “öz evimizi koruyoruz” şeklinde değerlendiriyor.
Bununla bitmiyor. Amerika Birleşik Devletlerinin Ermenistandaki baş konsolosluğunun resmi haritasında Azerbaycanın ayrılmaz bir hissesi olan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ve Dağlık Karabağ, Ermenistanın arazisi olarak gösteriliyor. Aynı zamanda Nahçıvanın tarihî yer adları bile Ermenileştirilmiş ve Ermenilerin tarihî nişaneleri olarak gösterilmiştir. Bu hadise diplomatik bir cinayet olarak adlandırılacak kadar ciddi bir mesele olsa da ne Ermenistandaki konsolosluğun rehberi Con Evans, ne de Amerikan yetkilileri hiç bir açıklama yapmıyorlar. Azerbaycanda ise muhalefete yakınlığıyla, maddi ve manevi desteğiyle bilinen Amerikan büyükelçisi Rino Harniş bunu sadece bir yanlışlık olarak değerlendiriyor. Bununla ilgili sorulara gülüp geçiyor. Onun gülmeye hakkı var, çünkü yıllardır oynadıkları oyun en yüksek gelişme haddine ulaşmakta. Ya Azerbaycanlı yetkililer buna ne diyor? Bu ağlanacak duruma onlar da gülüyor mu? Bütün bu olanlarla ilgili bir defa olsun miting, gösteri veya basın toplantısı yapıp olayı kınayan bir tane bile hükümet veya gayri hükümet teşkilatı oldu mu? Hayır, kesinlikle. Çünkü herkes mecliste koltuk kapma yarışında…
Azerbaycan yeni seçimlere hazırlanmakta. 6 Kasımda ülkede yapılacak milletvekili seçimlerinin hazırlıkları yapılıyor. Devlet Seçki Komitesinden aldığımız malumata istinaden diyebiliriz ki, şimdilik 2061 kişinin adaylığı kayda alınmış ve tasdiklenmiştir. Bunlar kendi parti veya müstakil puropagandalarına başlamışlar. Bakü sokaklarında herkes afiş asmakta, her taraf adayların resimleriyle donatılmaktadır. Devlet İstatistikî Araştırmalar Komitesinde kaydı olan 8.250.000 nüfuslu Azerbaycanda şu an seçme hakkı olan yaklaşık dört milyon civarında vatandaş bulunmaktadır. Yalnız bu seçmenlerin büyük bir kısmı işsizlik ve bazı sebeplerden dolayı ülkeyi terketmiş durumdadır. Dolayısıyla oy kullanmaya yaklaşık üç milyon kişi gidecektir. 124 koltuğa için 2061 kişi mücadele edecektir.
Muhalefette olan siyasi partiler tüm puropagandalarında iktidara karşı mücadele ettiklerini ve hakim partinin başarısız çalışmalarını anlatıyor. Hükümetde olan partiyse muhalefetin güçsüz, programsız ve hiç bir başarısı olmadığını söylüyor. Karabağ topraklarının düşman işgali altına geçmesinden muhalefeti sorumlu tutuyor. Her iki taraf birbirine düşman kesilirken gerçek düşmanın Ermeniler olduğunu unutuyor.
Seçim öncesi dünyada bulunan tüm sivil toplum kuruluşlarının neredeyse hepsi Azerbaycana toplanmış durumda. Buraya “azatlık” getireceklerini Baküdeki görüşmelerinde vaad eden bu kurumların temsilcileri nedense yıllardır tutuşup yanan Karabağı göremiyor. Daha doğrusu görmek işlerine gelmiyor. Toplantılar yaptıkları partilerin konferanslarında Karabağla ilgili sorduğumuz sorulara cevap vermekten kaçınıyorlar. Yıllardır Karabağda esir alınmış ve şu an Ermenistanda esirlikte, zulüm altında kalmış insanlarımızın azatlıklarından bir defa olsun bahsetmiyorlar.
Bizim yaşantımız onlara mı kaldı? Bizim topraklarımızı Amerikalılar ve Avrupalılar mı geri alacak? Bizim özgürlüğümüz onlara mı kaldı? Ben kesinlikle burada kasıtlı bir şeyler olduğunu söylüyorum. Her şey ortada değil mi? Zamanında Iraka bağımsızlık vaadeden ABD, bize de o topraklara getirdiği bağımsızlığı mı getirecek?
Azerbaycan bağımsızlığını yıllar önce büyük bir mücadeleyle kazanmıştır? Ebulfez Elçibey önderliğinde yeterince yüzü ak çıktık bu savaştan. Özgür bir devlete çevrildik. Şimdi Azerbaycanın yapması gereken sadece bir şey var “Birleşmek, bütünleşmek ve Karabağı azat etmek...”