Evlerin balkonlarına asılan Türk bayrağını gören kudurmuş PKK militanları İstanbul’un göbeğinde evlere saldırmakta ve cam çerçeve kırmakta, şahısların elinde Türk bayrağı gördüklerinde kudurmuş köpek gibi saldırmaktadırlar. PKK’nın bu azgın köpekleri kimden cesaret almaktadırlar? Önce Türkiye’de “Kürt Sorunu var” diyen Başbakandan. Sonra AKP’nin Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’tan almaktadırlar.
Türk milleti tarih yapan, tarih yazan bir millettir. Bilinen tarihin her sayfasında çok önemli ve onurlu yeri olan bu millet tarihten önce de vardı, tarihten sonra da vardır, dünya durdukça da var olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti devleti tarihinin hiçbir döneminde bu kadar
aşağılanmamıştı. Şehitlerimizin kanından rengini alan ay yıldızlı bayrağımız artık göndere çekilmek istenmemekte, ellerde taşınması engellenmektedir.
Evlerin balkonlarına asılan Türk bayrağını gören kudurmuş PKK militanları İstanbul’un göbeğinde evlere saldırmakta ve cam çerçeve kırmakta, şahısların elinde Türk bayrağı gördüklerinde kudurmuş köpek gibi saldırmaktadırlar. PKK’nın bu azgın köpekleri kimden cesaret almaktadırlar? Önce Türkiye’de “Kürt Sorunu var” diyen Başbakandan. Sonra AKP’nin Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’tan almaktadırlar.
Kimdir bu Dengir? Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, Genel Kurmayına, Türk Polisine ve Adliyesine meydan okuyan Dengir Mir Mehmet Fırat.
Aklıma büyük Atatürk’ün gençliğe hitabesi geldi. Bunu okullarda mecburi olarak Türk çocuklarına ezberletmek gerekir; “İktidara sahip olanlar gaflet, dalalet hatta ihanet içinde bulunabilirler hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini düşmanın siyasi emelleriyle birleştirebilirler. İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen Türk istiklal ve cumhuriyetini muhafaza ve müdafaa etmektir… Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur” İstiklal Marşı yazarımız millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy diyor ki: “Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen alsancak, sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak, o benim milletimin yıldızıdır paralayacak, o benimdir o benim milletimindir ancak.”
Türk bayrağını tahrik unsuru olarak görüp göndere asılmasını ve taşınmasını istemeyenler milletimizden gerekli dersi alacaklardır.
Türkiye bölünmeye parçalanmaya çalışılıyor, hatta Anadolu’dan çıkarma hareketi başlatılmıştır. Ancak milletimizde bir ölüm sessizliği vardır. Araziler satıldı, şimdide Tüpraş, Erdemir gibi Türkiye’nin can damarları satılıyor. Soyguncular, hortumcular, vurguncular, hırsızlar milyar dolarları götürüyor bunların bedelini zavallı milletimiz ödüyor.
Anayasayı değiştirmeye devam ediyorlar hem de Anayasanın 4. maddesinde belirtilen değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerini değiştirerek. Kanunları değiştiriyorlar bu değişikliklerin tamamını bölücü örgütlere daha fazla hürriyet sağlamak için yapıyorlar. Şimdi teröristbaşının yakalanmasından önceki durumları yeniden yaşamaya başladık. Her gün onlarca şehidimizin cenazeleri gelmeye başladı, ancak hiçbir hükümet yetkilisinin bu cenaze merasimine katıldığını görmediğimiz gibi terör konusunda bir kınama beyanatlarına da rastlayamıyoruz.
Terörle mücadele yasasını yeniden çıkarmak için toplantılar yapılıyor, taslaklar hazırlanıyor. Adama sormazlar mı bundan önceki yasaları neden kaldırdınız, kime şirin görünmeye çalıştınız?..