Türkiye son zamanlarda çok demokratikleşti çoookkkk!
Demokratikleşmede öylesine ilerledik ki, her şeyi serbest bıraktık. PKK’yı övebilirsiniz, teröristbaşı Abdullah Öcalan lehine gösteri yapabilirsiniz, hatta teröristler için anıt mezar yaptırıp, terör örgütünün bez parçasını da anıt mezara dikebilirsiniz…
Pardon hata ettik, PKK’lılara terörist dememek lâzım, militan demek lâzım! Terör örgütü de biraz ağır olur, sivil toplum örgütü veya parti demek daha uygun!
Bu kadar değil, tabii… Bölücülükleri mahkeme kararıyla tescillenen eski DEP’lileri de hapiste tutmak olmazdı. Onlara da özgürlükleri vermek gerekirdi, ne de olsa onlar özgürlük savaşçıları sayılır…
Mitinglerde bölücü örgütün bez parçasını taşıyabilirsiniz. Ama Türk bayrağını da taşıyorlar, haklarını yememek lâzım… Mitinglerde yakmak için! Bazıları da bu olayı çok abartmış kardeşim… Alt tarafı üç beş çocuk yakmış bayrağı, ne var bunda abartılacak!!!
Hele hele Trabzon’daki gibi galeyana gelip gösteri yapmak, TAYAD’lıları (Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği) tartaklamak, bayrak yakanları protesto etmek olmaz. Ayıp şeyler bunlar. Birileri düğmeye basmış, onlar da oynuyorlar!
Hem TAYAD’lıların gösteri yapması son derece demokratik bir hak, kimse onların elinden bu hakkı alamaz. Bu Trabzonlular da çok oluyor, onlara ne kardeşim. Bırakın gösterilerini yapsınlar, ne olacak!!! Ne var bunda!!!
Bir de şu Ermeni soykırımı meselesi var. Bazıları inat etmiş, hâlâ sözde soykırım diyor. Ayıp kardeşim! Hele hele soykırımı anlatmak için bir panel düzenlenmesine bile tepki gösterilmesi çok ayıp! Hani demokratikleşmiştik, olmaz ki…
Orhan Pamuk’tan da mı hiç örnek almamışlar… “Türkler, 1 milyon Ermeni’yi, 30 bin Kürdü öldürdü” diyeceksiniz ki, tam demokratik olun! Bakın Avrupa ülkelerine, hele bir Ermeni soykırımı yoktur deyin, hemen sizi içeri atsınlar.. Sanki Avrupa’dan daha demokratik miyiz ki, Ermeni soykırımı yoktur diye tutturduk…
Bütün bunlara rağmen hâlâ uslanmayanlar yok değil. Hâlâ Amerika düşmanlığı yapıyorlar. Avrupa Birliği’ne karşı duruyorlar.. Olacak şey mi?
Kürt aydınlarına (Her ne demekse) kulak vermeyenlere, onların güya barış çağrılarının altına imza atmayanlara, PKK’nın iç hesaplaşmasını, liderlik kavgası yüzünden adam öldürmesini, kendi fikrinden olmayanları anında infaz etmesini hoş karşılamayanlara ne demeli? Hele hele HADEP’li kimi belediye başkanlarının teröristlere (Pardon militanlara!) cenaze arabası tahsis etmesine tepki gösterenler yok mu? Onları da Taksim meydanında sallandırmak lâzım? Demokrasi dedikse, bu kadar da olmaz ki kardeşim!!!
Bütün bunlar şaka gibi geliyor ama maalesef gerçek. Türkiye’de her şey serbest. AB milliyetçiliği, ABD milliyetçiliği, Alman milliyetçiliği, İngiliz milliyetçiliği, hatta Yunan milliyetçiliği serbest. Hele Kürt milliyetçiliği çok revaçta… Ama Türk milliyetçiliğini ağzınıza aldığınız anda faşist olursunuz, gerici olursunuz, dar kafalı olursunuz. Türk milliyetçiliği yasak…
Bölücülük yapmak, bölücüleri alkışlamak, bölücüler lehine gösteri yapmak serbest… Devlete sövmek, devleti soymak, serbest.
Devleti sevmek, milletini sevmek, devlete sahip çıkmak, milli bütünlüğü savunmak, Türk bayrağını yakmak isteyenlere tepki göstermek yasak. Hele Trabzon’daki gibi devlete sövenleri, Türk bayrağını yakma girişiminde bulunanları engellemek suç…
İngilizce eğitim, kürtçe yayın ve eğitim serbest; alkışlanıyor, destekleniyor. Ama “Türkçe eğitim olsun, aman Türk diline dikkat edelim” demek gericilik oluyor.
Arabım, Kürdüm,. Ermeniyim diyebilirsiniz… Ama Türk’üm demek yasak. Türkiyeliyim diyeceksiniz… (Türkiyeliyim derken de Türk geçiyor ama yenisini bulana kadar idare edeceğiz)
Kısacası Türkiye’de her şey serbest ama Türk gibi yaşamak yasak…