Bu dört kelimeden oluşan cümleye baktıkça titriyorum mücrim gibi baktıkça istikbalime…
Suçluyuyum ve de suçluyuz hepimiz!
En büyük hayalinin MTV’de şarkı söyleyip bir star şarkıcı olmak olduğunu beyan eden zat-ı muhteremi başımızda baş nazır olarak tuttuğumuz için..Baş nazır olması için önündeki bütün engelleri kaldırdığımız gibi yolunu açmasını bilelim, elinden tutalım ve bırakalım şarkıcı olsun. Her şeyleri başaran bizler bunu da başarırız! Yoksa millî değerler saydığımız varlıklarımız Telekom misalinde olduğu gibi tek tek yabancılara satılırken, arazilerimiz ve yerimiz yurdumuz yabancılara parsellenirken hiç sesi çıkmayan, toplu bir başkaldırı göstermeyen bizler yarın huzur-u mahşerde şehitlerimizin yüzüne nasıl bakacağız?
Tam bir yıldır Ufuk Ötesi olarak bütün yazarlar yazıp duruyoruz. Terör yeniden başladı! Güneydoğuda ve Doğuda kan gövdeyi götürüyor! Bir yıl içinde bu yazıyı yazdığım saatler itibarı ile düşen şehit sayısı 122. Bu çok ama çok büyük bir rakam. Geçen hafta konuklarımla salonda sohbet ederken bir tanesi, PKK sanki kan dökmeye başlayalı bir hafta olmuş havası ile “Bakın 3 asker şehid olmuş, terör tekrar başladı” dedi. Bunu söyleyen bir hanımdı. Günlerini kardeşinin ofisinde geçiren, ona yardım eden ve meslekî bilgisi ile destek veren üniversite mezunu bir hanımdı. Bütün hayatı evi ve televizyonu olmuş, kendini dizilere, hem mahkeme hem karakol olan “kadınca” realty showlara adamış, üstüne üstlük üniversite mezunu hanımlardan değildi yani. Yaşanan terörü “o” bu şekilde algıladıktan sonra öbür gruba giren hanımlar veya kahvede taş oynayan ve hanımlarının izinden giden beyler acaba nasıl algılıyor?
Toplum yaşanan terörün ne kadar farkında? Tam bir yıldır boyalı medya verilen talimatları uyguluyor, terörü görmezden geliyor. Galiba bundan teröristler de şikâyetçi idi ki; yaptığı eylemlerin duyulması için tren raylarına mayın döşeyip, bir askerimizi kaçırdıktan sonra malûm medyada bahse konu oldular. Türban tartışması, Kuran kursları, imam hatip okulları tartışması ile halkın gözünü ve beynini bulandıran Akepe ise hep terörü sakladı. Ne zaman bu üç kavram üzerine tartışma çıkarılıp, hele ki bu tartışmaların başını baş nazır çekiyorsa hemen arkada ne sakladığına bakılması gerektiğini halen bu halk bilmiyor. Her gün şehit cenazeleri kalkıyormuş, yiyecek ekmeği kalmamış, işsizlik tavan yapmış, yatırım yapmak bir yana vakti zamanında yapılan yatırımlar da yabancılara satılarak halkın elinden iş gücü alınıyormuş, Kemal Unakıtan IMF’ye söz vermiş, özelleştirmelerle 900 bin kişi daha işten çıkartılacakmış, bütün bunların hiç önemi yok. Bunları halkın bilmesine de gerek yok. Varsa yoksa başörtüsü, Kuran kursu, imam hatip okulları…
Behey gafiller!
Gazete veya televizyonlarda resmedilen şehit ailelerine bakın. Kadınların hemen hepsi başörtülü. Şehit düşen çocuklar onların. O çocuklar zamanında Kuran kursuna da gitmiştir, belki de imam hatip okulu mezunudur. Neyin üzerinden neyin propagandasını yahut kandırmacasını yapıyorsunuz? Ateş düştüğü yeri yakar!..O ailelerin gözleri, ciğerleri yandıktan sonra açılıyor ama giden gittiği ile kalıyor. Sırf, tıpkı ERDEMİR olayında olduğu gibi baş nazır “ AB ve ABD’li yabancılara söz verdiği” için daha ne kadar şehit vereceğiz?
Başımızın tacı TSK’leri ne zaman baş nazırı dinlemekten vazgeçecek de Kuzey Irak’a girecek?“Ordu siyasetin emrinde” değil “Tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin emrinde” değil mi?
Lütfen tıpkı seçim kampanyası gibi bir kampanya yapalım. Baş nazırı MTV’de şarkıcı yapalım.
Yoksa sonumuz hiç ama hiç iyi değil.