Kasım 2008

Ö T E S İ

 

26.04.2024 



Sözün Özü

 
Alptekin Cevherli

Kendimize dönme vakti geldi


Yüzyıllardır dünyaya medeniyet timsali olmuş bu asil milletin kendine dönme vakti artık gelmiştir. İMF ve Dünya Bankası ile kanımızı emen sözde medenî ülkelerin bize oynadığı oyunları görmeliyiz. Ülkemiz ne zaman düze çıksa bir kriz yaratıp, gündem değiştirenlere aldanmak yüce Türk Milleti için bir züldür. Atatürk’ün gösterdiği “Türk kültürünü çağdaş uygarlıklar seviyesinin üzerine çıkarma” düsturundan bir an bile ayrılmadan, aldığımız her nefesin hakkını vererek yaşamalıyız.

Unutmamalıyız ki sayılı nefes gelip geçer, bizler elbette ömrümüzü doldurunca toprak oluruz… Ama eserlerimiz yaşar, ideallerimiz yaşar. Çocuklarımızı bu bilinçle dünyaya öncü ve örnek olma azminde yetiştirirsek; insanlık, medeniyet ne imiş öğrenir… Bugün acıyla kıvranan dindaşlarımıza ‘özgürlük getiriyoruz’ diye zulmedenler, asıl özgürlüğün insanın aldığı her nefeste dahi fikri ve vicdanı hür olarak düşünebilmesi olduğunu anlarlar. Bizlere Hollywood filmleri ve sözde Millî Eğitim ile bilinç altımıza ‘aşağılık kompleksi’ aşılayan ve düşünce kalıplarımızı bile ele geçirenler, gerçek özgürlüğü tadarlar. Yeter ki özümüze dönelim!
Bütün insanlık şu an yoğun bir bilgi kirliliği ile karşı karşıya ömür tüketiyor. Şu dünyaya, bu bedende niye geldiğini düşünmek bile artık günümüz insanı için bir lüks halini almış. Babalar çocuklarını yetiştirirken, ‘Evlâdımın hangi konuya daha çok eğilimi var, hangi mesleği icra ettiğinde başarılı ve mutlu olur’ diye düşünmek yerine, ne yazık ki ‘Bu çocuk en kısa yoldan nasıl zengin olur?’ düşüncesini ön plana almış; küçücük beyinleri madde hırsıyla talan ediyorlar.
Anneler, ‘benim çocuğum nasıl örnek bir insan olur? Nasıl vatanına-milletine, kutsal değerlerine sahip çıkar, ömürlük bir amaçla kişiliğini geliştirip, ülkesini kendi branşında dünyada bir numara yapar?’ diye düşünmek yerine, “aman bir an önce şu çocuktan kurtulsam da kendi hayatımı yaşasam” acizliği içinde kedi-köpek kadar bile olamadan ömür tüketiyorlar… Hayvanlar bile yavrularına kendi cinslerinin özelliklerini belletip, dünyaya geliş sebeplerini öğretirken, kâinatın sahibi olan insanın yavrusunun var oluş amacından bihaber yetişmesinden daha büyük bir kötülük olabilir mi?
***
Bir zamanlar bir reklâmda hiciv ile karışık olarak dile getirilen “eğitim şart” sloganı ne yazık ki bugün artık kendini daha çok hissettiriyor… ‘İnsan nesli aileden gelişir’ derler. Artık aile kavramının serçelerden bile aşağıya düşürülmeye çalışıldığı dünyamızda, insanların bilinç altına ‘gününü gün et, nasıl olsa dünyaya bir daha mı geleceksin?’ sorusu pompalanırken, aslında bir gerçeğin de üstü kapatılıyor. ‘Elbette dünyaya bir daha gelmeyeceğiz. Ama dünyadan hiç gitmeyecekmişiz gibi kalıcı eserler bırakabiliriz. Böylece aradan bin yıl da geçse yaşamaya devam edebiliriz!’ Fatih Sultan Mehmet’i yetiştiren ana-baba, ‘Ona sen İstanbul’u fethedeceksin’ diye nakış nakış işlemeseydi. Öğretmenleri bu bilinci vermeselerdi. Bugün İstanbul’da nazlı hilâlimiz dalgalanabilir miydi?’
Peki biz niye kendi çocuklarımıza, öğrencilerimize, yakınlarımıza böylesi idealler vermeyelim? Yavrularımıza kısa yoldan köşe dönmeyi telkin ettiğimiz kadar, kişiliği ile de örnek olmasını, ülkesini ve milletini dünyaya öncü ve örnek yapması gerektiğini vurgulasak bir tarafımız mı eksilir? Niçin sizin çocuğunuz, Merih’e ilk ayak basan Türk astronotu olmasın? Yahut Türkiye’nin ilk uçak gemisinin amirali olmasın? Veya ABD ve Almanya’daki hapishanelerde mahkûmlara nasıl davranıldığını denetlemesin? Unutmayın ki; aileler çocuklarıyla, insanlar idealleriyle ölçülürler!




ufuk@ufukotesi.com

Bu yazı toplam defa okunmuştur.

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

UFUK ÖTESİ.COM

BU YAZIYI TAVSİYE EDİN

Adınız  Soyadınız

E-posta adresiniz
Arkadaşınızın e-posta adresi

 

Yazdır  - Sayfanın Başına Dön 

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002