Kasım 2008

Ö T E S İ

 

21.12.2024 



Tutanak

 
Hüseyin Özbek

Papyonlu Pişekarlar


Orta oyunu bize özgü, bizim mizah anlayışımızı, bizim yaşam kültürümüzü yansıtan, argo, söz oyunları, söze ve harekete, taklide dayanan tarzıyla bizden renkleriyle kaybettiğimiz bir zenginlikti. Oyun Kavuklu ve Pişekar denilen iki ana karakter etrafında gelişirdi. Pişekar perde oyununun Hacivat’ına, Kavuklu da Karagöz’e benzerdi. Pişekar oyun kurucu, uç açıcı, oyunu yönlendiren sürükleyen, sahne içinde oyuncu-yönetmen denebilecek bir konumdadır.

Çepeçevre bir halka oluşturan seyirciler huzurunda açık havada, ortada oynandığı için geleneksel halk tiyatromuz diyebileceğimiz bu oyun ORTAOYUNU olarak adlandırılmıştır.
18.19.yüzyıl İstanbul’una bütün renkleriyle yansıyan Osmanlının demografik yapısını ortaoyununda seyretmek mümkündür. Son büyük ustası Dümbüllü İsmail’le yirminci yüzyılın ilk çeyreğine kadar yaşayan ortaoyunu ancak eski kuşağın anılarında, anekdotlarda göze çarpmakta artık. Yeni kuşaklar içinse hiçbir anlam ifade etmemektedir.
Orta oyunu bize özgü, bizim mizah anlayışımızı, bizim yaşam kültürümüzü yansıtan, argo, söz oyunları, söze ve harekete, taklide dayanan tarzıyla bizden renkleriyle kaybettiğimiz bir zenginlikti. Oyun Kavuklu ve Pişekar denilen iki ana karakter etrafında gelişirdi. Pişekar perde oyununun Hacivat’ına, Kavuklu da Karagöz’e benzerdi. Pişekar oyun kurucu, uç açıcı, oyunu yönlendiren sürükleyen, sahne içinde oyuncu-yönetmen denebilecek bir konumdadır. Yağcılık, az biraz dalkavukluk, nabza göre şerbet verme, uyarına gitme, dişi konuşma Pişekarın temel özellikleridir. Kavuklu ise söz ustalığının, hareket komikliğinin yanında genellikle yüzünü, tüm azalarını iyi kullanan, yaratıcı, zeki, kıvrak bir halk komiğidir.
Bu iki ana karakterin yanında Kayserili, Kastamonulu, Karadenizli, Trakyalı, Hırbo, Tuzsuz, Kayarto, Çelebi, Zenne, Matiz, Yahudi, Ermeni, Acem, Arnavut vs. arasında gelişen olaylar, zaman zaman müzikli, çengili gösterileriyle seyirciyi saatlerce zevkle adeta yerine mıhlardı.
Orta oyunu kozmopolit payitahtın renklerini de yansıtsa, zevk aldığımız, mizah anlayışımıza uygun, içinde kendimizden birçok şeyler bulduğumuz, bizim yarattığımız bir tarzdı. Seyirci ile oyuncu oyun süresince bütünleşir, karşılıklı birbirini etkiler ve eğitirdi. Oyuncular da, mektepsiz, eğitimsiz, mahalle aralarından, yangın yerlerinden, ramazan eğlencelerinden, çekirdekten yetişme, usta çırak ilişkisi içinde gelişen tiplerdi. Bu nedenle de halkın hoşlandığı şeyleri iyi bilir, oyunu buna göre kurarlardı. Hele 19.yüzyılda orta oyunu altın çağını yaşadı. Zuhuri kolu, Abdürrezzak kolu, Abdi kolu gibi adeta loncalaşan bir özellik gösterdi.
Orta oyunu ortadan kalkalı çok oldu ama, oyunun ana karakterleri olan Kavuklu, Pişekar, Kavuklu Arkası, Matiz vs. tipler benzetme, karakter tanımı olarak günümüzde de kullanılmaya devam etmektedirler. Sözgelimi “Kavuklu gibi bir adam “ denildiğinde komik veya hödük bir tip aklımıza gelir. Yine“Herif tam bir Pişekar “ denildiğinde zamana, ortama göre davranan yağcı, dümenci, düzenci, oportünist bir tip aklımıza gelir.
Günümüzde televizyon ekranlarına, gazete ve dergi köşelerine tüneyen bazı tipleri gördükçe aklıma nedense hep Pişekar geliyor. Dünün o mektepsiz, diplomasız büyük oyuncularına haksızlık elbette aklımdan geçmez. O büyük yeteneklerin ruhları şad olsun. Halka, topluma ayna tutmaktı onların görevi. Mizah zenginliğimize kattıkları İncili Çavuş, Nasreddin Hoca, Keloğlan geleneğinden beslenmekteydi. Onlar bizim yarattığımız ve bizden olanı zenginleştirmişler, halka tiyatro ve sanat zevki vermişlerdir.
Gazeteci, bilim adamı, eski siyasetçi (yenisi de olabilir ve hiç fark etmez ), büyükelçi emeklisi tipleri bir arada ekranda gördüğümde aklıma hemen Pişekar geliyor. Gerçi Pişekarların sivri bir külahı, elinde şakşağı, sırtında da kürkü vardı. Bunlar külahsız, ellerinde şakşak yok ama her yanları şakır şakır, şıkır şıkır...
Pişekar olsun, kavuklu olsun bizden renkler, bizden kokular taşıyan tiplerdi. Ekran Pişekarlarında boşuna bu tür özellikler aramayın. Gerçi bunların da kokuları var ama hiç tavsiye etmem. Günümüz Pişekarlarının dünya görüşleri değişkendir. Gazetenin sahibine, medya patronuyla siyasal iktidarın akçalı ilişkilerine, patronun ekonomik çıkarlarındaki değişkenliğe göre hemen değişebilecek şekilde elastikiyet kazanmıştır... Ülke, ulus, ulusal çıkar sözcüklerinin günümüz Pişekarları için hiçbir anlamı yoktur.
Onlar için yalnızca çıkar sözcüğü bir anlam ifade eder. Kendilerinin ve efendilerinin çıkarları. Karşılığını almak kaydıyla efendileri de dünyanın her yerinden, her milletinden, her ülkesinden olabilir. Halkla her türlü irtibatları kaybolduğu için, daha doğrusu iç dünyalarında kendilerine inançları ve saygıları kalmadığı için arsızlık, pişkinlik, soysuzluk harici bakışla anlaşılabilecek ölçüde yüzlerine vurmuştur.
Pişekar taklidine soyunan o büyük oyuncular birkaç saat sonra ortaoyunu bittiğinde saygıyla halkı selamlar gerçek kişiliklerine dönerlerdi. Pişekarlığı bir ömür boyu sürdürecekleri oyunları için meslek edinen günümüz Pişekarlarına yazık...


ufuk@ufukotesi.com

Bu yazı toplam defa okunmuştur.

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

UFUK ÖTESİ.COM

BU YAZIYI TAVSİYE EDİN

Adınız  Soyadınız

E-posta adresiniz
Arkadaşınızın e-posta adresi

 

Yazdır  - Sayfanın Başına Dön 

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002