Kasım 2008

Ö T E S İ

 

25.04.2024 



SİZDEN GELENLER

 
Ayhan ÇİFTÇİ

Sizden Gelenler


Değerli okuyucularımız gazetemizin 4.yıl kutlamaları ile ilgili göstermiş olduğunuz ilgi ve destekleriniz için hepinize çok teşekkür ederiz. Ufuk Ötesi gazetesi kirlenen ve tekelleşmekte olan basında sizden aldığı destekle yoluna devam etmektedir. Gecemizle ilgili görüşlerini bizlere ileten okuyucumuzun gönderdiği e-postayı sizlerle paylaşmak istiyorum.

“Değerli Ufuk Ötesi gazetesi ve okurları sizleri 4 yıldır takip etmenin gururu ve sevinci içindeyim. Tekelleşen medyada farklı sesler bulmak gerçekten zorlaştı. Gerçekten artık günümüz basınına baktığımızda basının milletin müşterek sesi olmaktan çıktığını, haksızı haklı konuma getirdiğini görmekteyiz. Gecenizde yaptığı konuşmayla bizlerle gerçekten de aydınlatan bir o kadarda duygulanan KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı, milli kahramanımız Sn. Rauf Denktaş’ı bu gururlu gecemizde aramızda görmekten çok büyük bir sevinç duydum. Aynı zamanda Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder M. Kemal Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatepe’nin de geceye şeref vermesinden büyük bir sevinç yaşadım. Sayın Adatepe geceye eşiyle beraber katılarak Kıbrıs davasında Denktaş’a verdikleri desteği belirtmesi açısından çok önemli buldum. Gazetemiz böyle büyük buluşmalara imza atarak birlik ve beraberliği kuvvetlendirmeye ve daha güzel günler için birliktelik mesajı vermektedir. Böyle bir gecenin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese en içten dileklerimle saygı ve sevgilerimi sunarım.
Teşekkürler”
İbrahim Bozkurt

Medya halkın sesi, gözü, kulağı mıdır? Yoksa toplumdaki güçlü ve baskın grupların sesini duyuran, deyim yerinde ise onların borusunu çalan, bu güçlerin eli-kolu olarak faaliyet gösteren güdümlü araçlar mıdır? Halkın sesini siyasi elitlere ve karar verme sürecini kontrol altında bulunduran güçlere duyurma işlevini mi yerine getirir? Yoksa toplumdaki etkin güçlerin vazgeçilmez ve çok güçlü silahları olarak, toplumun sosyal-ekonomik problemlerini maniple edip, geniş halk kitlelerinin ilgi, dikkat ve enerjilerini başka alanlara kanalize etme görevlerini mi icra ederler? Kuşkusuz bütün bu ve böylesi türden sorulara farklı insanlar, farklı cevaplar vereceklerdir. Medya ve siyaset ilişkisi hakkında düşüncelerini e-posta yoluyla bizlerle paylaşan okurumuzun yazısını sizlere aktarıyorum.
“Medya çok önemli bir toplumsal güçtür. Toplumsal yapı içinde güç, servet ve prestij elde etmenin son derece etkin silahlarını bünyesinde barındırır. Yine aynı şekilde, medya bireylerin siyasi tutum ve davranışlarını, özellikle de oy verirken siyasi tercihlerini çok ciddi boyutlarda etkileyebilecek bir güce sahiptir. Hükümet politikaları şekillendirilirken, diğer bazı toplumsal güçler gibi medya da, yönlendirici ve şekillendirici bir güç olarak önemli roller oynar. Ülkemizde 1980’li ve 1990’lı yıllarda yaşanan siyasi ve toplumsal olaylar hatırlandığında bu konu çok daha anlaşılır bir hal alacaktır. Örneğin, bu yıllarda çoğunlukla bazı tanınmış gazetecilerin villalarında kurulan milletvekili pazarlarını ya da belirli komisyonlar karşılığında yine bazı gazetecilerin arabuluculuğunda gerçekleşen hükümet pazarlıklarını sanırım herkes kolaylıkla hatırlayacaktır. Bütün bunlar, kapalı kapılar ardında cereyan eden ve ancak çok azının kamuoyuna yansıdığı düşünülen olaylardır. Böylesi, hiç de zarif olmayan ilişkilerin yanı sıra, artık olağan-rutin işler gözüyle bakılan ve kimi zaman bazı politikacılara ve siyasi partilere destek, bazen de hedef olarak seçilen politikacıları ve partileri yıpratma amaçlarını taşıyan haber ve programları da unutmamak gerekir. Özellikle 1980’ler sonrası Türkiyesi’nde, bu türden örneklerin sayısını arttırmak hiç de zor olmayacaktır. Bütün bunlar hatırlandığında, tekelleşme yolunda koşar adım ilerleyen günümüz Türk medyasının gücünün ve ülkemizdeki medya-siyaset ilişkilerinin boyutları konusunda geriye söylenecek pek fazla bir şey kalmamaktadır.”


ufuk@ufukotesi.com

Bu yazı toplam defa okunmuştur.

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

UFUK ÖTESİ.COM

BU YAZIYI TAVSİYE EDİN

Adınız  Soyadınız

E-posta adresiniz
Arkadaşınızın e-posta adresi

 

Yazdır  - Sayfanın Başına Dön 

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002