Eğer bu globalleşme sözcüğüyle, bütün dünyanın tek bir serbest piyasa ekonomisinde buluşması, demokrasi denilen tek bir siyasi rejimde birleşmesi ve liberalizm bayrağı altında yaşama rejimi kastediliyorsa, bugünkü insanlarla, bugünkü şartlar altında bunun gerçekleşme ihtimali sıfır.
Hazırlayan: Ayhan ÇİFTÇİ
Değerli okuyucularımız 4. yıldönümümüzde yanımızda olan herkese ve gazetemize gösterdiğiniz sıcak ilgiden, eleştiri ve önerilerinizden dolayı sizlere teşekkür ederiz. Çeşitli sebeplerden dolayı aramıza bedenen bulunamasalar da ruhen yanımızda olduklarını posta, faks ve telefonla belirten okuyucularımıza da teşekkür ediyoruz. Yıldönümü kutlaması ile ilgili gelen postalardan bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum.
* * *
“3 yıldan beri Türk Düşünce hayatına, Türk Dünyası’nın ışık veren Ufuk Ötesi Gazetesi’nin ufukların ötesini aydınlatmaya devam etmesinin bir mecburiyet olduğu gibi, Türklüğe gönül verenlerin de Ufukların ötesine ulaşma gayreti içinde olduklarını, bu yayın organımıza destek çıkarak ispatlamalarının gerekliliğine inanıyoruz.
4.Yayın yılına başlandığı bu güzel günde aranızda bulunamamanın üzüntüsünü yaşıyoruz.
Başta Türk Dünyası’nın yaşayan kutlu liderlerinden sayın Rauf Denktaş olmak üzere bu güzide toplantıda bulunanları ve tabii ki aziz dostum Kemal Çapraz bey ve değerli UFUK ÖTESİ gazetesi kadrosunu selamlıyor, yayın hayatınızda başarılar diliyoruz.”
Batı Avrupa Kırım Türkleri Dayanışma ve Kültür Merkezi
Genel Başkanı Rafet KARANLIK
* * *
“Kemal Bey, Ufuk Ötesi'nin 4. yaşına basması münasebetiyle sizi ve arkadaşlarınızı canü gönülden tebrik ediyor, gazetenizin Türk-İslâm âlemine hayırlı uğurlu yayınlar yapmasını, Türk insanının manevi ve moral değerlerine sahip çıkmayı sürdürmesini, değerlerimiz ve insanlarımızın saygı duyduğu şahsiyetler hakkında titiz neşriyatla yola devam etmesini Allah’tan diliyor, bu kutlu çizgi ve sarsılmaz istikamet üzerine daha nice yıllar diliyorum. Allah’a emanet olunuz.
Saygıyla, dostlukla, muhabbetle... “
Mehmet Nuri Yardım
________
Sürekli duyduğumuz her ortamda tartışmaya başladığımız, sömürgeciliğin bu yüzyıldaki kılıfı olarak düşünülen Küreselleşme acaba Avrupa’da da bizim düşündüğümüz gibi mi algılanıyor? Almanya’da oturan, Alman Harp Okulu’nda siyasal bilim ve sosyoloji okumuş daha sonra bir kaza sonucunda ordudaki görevinden asteğmen olarak ayrılmış bir okuyucumuzun göndermiş olduğu yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum.
* * *
Küreselleşme(?)
“Büyüklerimiz kusura bakmasın; ama bendeniz bu frenkçe "globalleşme" dedikleri küreselleşme modasının yeni bir dünya düzeni olarak gerçekleşeceğine inanmıyorum.
Eğer bu globalleşme sözcüğüyle, bütün dünyanın tek bir serbest piyasa ekonomisinde buluşması, demokrasi denilen tek bir siyasi rejimde birleşmesi ve liberalizm bayrağı altında yaşama rejimi kastediliyorsa, bugünkü insanlarla, bugünkü şartlar altında bunun gerçekleşme ihtimali sıfır.
Bugünkü insanlarla diyorum, çünkü belirli düşünceler etrafında toplanmak için güçlü bir inanca sahip olmak gerekir. Oysa bugünkü insanların belirli bir inanç etrafında toplandığını, toplanabileceğini kim iddia edebilir?...Yeryüzünde 6 milyar inanç olmasa bile 6 bin çeşit inanç var.
Şimdi bu değişik inanç sahiplerini aynı siyasetin, aynı ekonominin gölgesi altında toplamaya kalkarsanız kaostan kurtulamazsınız.
Marksizm de bir globalleşme ve neticede tek bir dünya rejimine gidileceğine inanıyordu. 200 yıldır bu düşünceyi savunanlar oldu; sonunda büyük hüsranla karşılaştılar.
Globalleşme şöyle dursun, yüzyıl önceki bölgesel birliklerini bile koruyamadılar; gittikçe bölündüler.
Şimdiyse, tek bayrak, gümrüksüz bir dünya ve bir tutam insan haklarıyla globalleşme hayalleri, göreceksiniz pek fazla sürmeyecek...
Avrupa`da birlik mirlik derken, nazizm ve faşizm cereyanlar gittikçe mesafe alıyor. Düşünün ki Hitler´in ölümünden 57 yıl sonra Avusturya`da bir Nazi partisi işbaşına gel(miş)di. Avrupa´nın bütün şehirlerinde faşist eğilimler yeşeriyor. Yer yer Nazi çeteleri yabancılara karşı terör havası estiriyorlar. Aşırı sağ düşüncelerin ebediyen gömüldüğü iddia edilen İşveç´te bile uç vermesi, tehlikenin, gerçekten de bütün kıt´aya yayılma istidadında olduğunu gösteriyor.
Böyle bir dünyada siz kalkar globalleşmeden bahsederseniz, kimseyi inandıramazsınız. Azınlıkların bile etnik haklar peşine düştüğü, bağımsızlık istedikleri bir devirde globalleşmeye nasıl inanacaksınız?
Bu globalleşme rüzgarının yeni bir Batı oyunu olduğuna inanıyorum. Sömürgeciliğin yeni bir kılıfı gibi geliyor bana. İktisaden geri kalmış ülkeleri kendine bağlamak istiyorlar. Daha da sömürsünler, daha da ellerinde oynatsınlar diye.
Ne var ki bu sefer eskiden olduğu gibi kaba kuvvetle değil, demokrasi adı altında, ekonomik entegrasyon üçkağıtçılıyla bu işi yürütecekler.
Globalleşmenin bir hayal olduğu ortada... Şahsen ÜLKÜCÜYÜM ve Yüce Allah´ı ve Peygamberi inkâr etmem mümkün değil ve çağımızın DEDE KORKUT’U OZAN ARİF’in sözleriyle konumu bitiriyorum:
"Küresellik Globallik tombulluk
Her şeye he demem yok öyle bolluk
Allah varken Allah kuluna kulluk
Yapmadım, yapmam da mümkün değildir."
Özgür ÇELİK
_______
Ufuk Ötesi gazetesi hakkında eleştiri, görüş ve önerilerinizi bize iletmenizden memnuniyet duyacağımızı belirtirken; abonelik süresi biten okurlarımızın aboneliklerini yenilemeleri gereğini ve yeni abone bulunması konusunda yardım ve desteklerini beklediğimizi hatırlatırız.