Aslında öğrencilerimiz kendi açılarından haklılar. Hayatlarının dönüm noktası diyebileceğimiz bir sınava giriyor genç beyinler. Son 1-1,5 aylarını sadece ÖSS’ye odaklanarak geçirmek istemeleri normal. Okul derslerinden sıyrılıp sınav atmosferine girmek, sınavdan başka hiçbir şeyi düşünmemek mantıklı bir taktik gibi.
Mevcut müfredata göre okullardaki fiili eğitim Haziran ayının ortasına kadar devam etmelidir.
Bu kural lise-3 sınıfları hariç diğer sınıflarda uygulanabilmektedir. Üniversite sınavı nedeniyle lise-3’ üncü sınıf öğrencileri tamamen bize özgü bir metot olan rapor taktiğiyle Haziran’da değil Mayıs ayında eğitim sezonunu bitiriyorlar.
Aslında öğrencilerimiz kendi açılarından haklılar. Hayatlarının dönüm noktası diyebileceğimiz bir sınava giriyor genç beyinler. Son 1-1,5 aylarını sadece ÖSS’ye odaklanarak geçirmek istemeleri normal. Okul derslerinden sıyrılıp sınav atmosferine girmek, sınavdan başka hiçbir şeyi düşünmemek mantıklı bir taktik gibi. Okuldan kurtulmanı tek yolu ise rapor almak.
Milli Eğitim yetkilileri rapor olayının farkında. Bunu engellemek istediklerini eğitim sezonu başlarında söylemişler ve bir takım yönetmelikler çıkarmışlardı.
Ben o zaman bu köşemde bu yönetmeliklerin yaraya merhem olamayacağını yazmıştım. Öyle de oldu, evde yapılan hesap çarşıya uymadı.
Çünkü lise-3 öğrencileri Mayıs ayında yine raporlarını alıp okullarına gitmemeye başladılar.
O zaman yazmıştım şimdi yine tekrarlıyorum. Mayıs ayında alınan raporların engellenmesinin tek bir çözümü vardır. ÖSS sınavını lise-3 konularını içerecek şekilde genişletmek. Bunun haricindeki taktikler abesle iştigaldir.
Bir öğrencinin sınavda soru çıkmayan konuları dinlemek istememesi çok normaldir. ÖSS’de lise-3 konularından sorular çıkması okullardaki rapor meselesini kökünden çözer. Öğrenci sınavını vereceği konuları dinlemeden mezun olmak istemez. Aynı şekilde sınavını vermeyeceği konuları da öğrenmek istemez.
Aslında Mili Eğitim yetkililerinin yaptıkları eski açıklamaları hatırlarsak ÖSS için bu tür bir operasyon yapmak istediklerini anlıyoruz. Bunu bir paket program olarak çıkarmak istediklerinden çözüm gecikiyor. Çünkü paketin içinde bizim rejim tellallarının ekmeğinin yağı olan düzenlemeler de var. Meslek liselilerin üniversite katsayısı problemi bu paketle halledilmek isteniyor. İmam Hatip okullarının mevcut halinin rehabilitasyonu da paketin içinde var gibi.
Paketin içinde başbakanımızın tabiriyle bedel ödettiren maddeler var gibi. İşte bu nedenle ÖSS operasyonu erteleniyor bence.
ÖSS bu paketin dışında bir operasyonla rehabilite edilemez mi? Edilir tabiî ki ama paket içindeki meslek liseliler operasyonu hariç diğer maddeler önceden halledilirse rejim tellallarının ekmeğine yağ sürülmüş olacaktır. Pakette sadece meslek liselilerinin problemi kalırsa hükümet ağır eleştirilere tutulacak ve kuvvet dengeleri bu maddeye yüklenecektir ve paket mındar olup çıkacaktır.
Yapılmak istenen kamuoyunun ÖSS rehabilitasyonu gibi anlaşabileceği konular yanında meslek liselilerinin durumunu da düzeltmektir. Yani bu maddeler sünger görevini üstlenmektedir. Yapılacak tepkilerin azalmasını sağlayacak ilginin diğer operasyonlara dağılmasını sağlayacaktır bu maddeler. Akıllı bir taktik. Şah geride bekliyor diye piyonlar fütursuzca harcanmaz çünkü.
ÖSS rehabilite edilmelidir. Aynı zamanda meslek liselerinin katsayı problemi de mantık çerçevesine çözülmelidir. Bu konuda ki görüşlerimi daha önceki yazılarımda yazmıştım.
Sanırım eğitim alanındaki operasyonlar Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasına saklanıyor. O güne kadar mevcut ÖSS devam edecek ve tüm zamanların rapor rekorları kırılmaya devam edecek gibi.